Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 100 bin imza tepkisi. Adaylar için getirilen noter şartının maliyetli olduğunu söyleyen Karamollaoğlu'na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "100 bin imza toplayamıyorsa, zaten bu yolda bu mücadeleyi vermek de zor bir iş, yürümez" yanıtı gelmişti. 100 bin imza tartışmasında söz sırası bu kez Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'ndaydı.

Karamollaoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı için 300 bin imzayla dahi seçim kurullarına başvurabileceklerini belirterek, "Bizim endişemiz noter parası değil, demokrasiye engel çıkarılmasıdır." dedi.

Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı. Anayasa değişikliğine ilişkin uyum yasalarının referandumdan en geç altı ay sonra çıkarılması gerektiğini ve bu sürenin geçen ekim ayında dolduğunu belirten Karamollaoğlu, düzenlemelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne hala sunulmamasını doğru bulmadıklarını bildirdi.

HÜKÜMETE UYUM YASALARI UYARISI: Karamollaoğlu, "Umarız ki iktidar uyum yasalarını da kanun hükmünde kararname ile çıkarma yoluna gitmez. Bu, kendisine yapacağı en büyük kötülük olur." ifadelerini kullandı.
Seçim barajının kaldırılması gerektiğine işaret eden Karamollaoğlu, partiler arası ittifaka imkan tanınmasını ve Hazine yardımının bütün partilere adil şekilde yapılmasını istedi.

"DEĞİL 100 BİN İNŞALLAH BİZ 300 BİN İMZA İLE BU TEKLİFİ SEÇİM KURULLARINA SUNACAĞIZ" : Karamollaoğlu, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı için aranan 100 bin imza şartının engelleyici değil, teşvik edici, zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı olması gerektiğini" vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanı, bizim 100 bin imzayla ilgili teklifimizi anlaşılan yanlış anlamış. Bu yüzden, '100 bin imza bulamayacağını düşünenler, noter parasından çekinenler bu işe hiç girişmesinler.' anlamında bir cümle kullandı. Bizim 100 bin imza toplamakta hiçbir endişemiz, tereddüdümüz kesinlikle yok. Değil 100 bin, inşallah biz 300 bin imza ile bu teklifi seçim kurullarına sunacağız. Bizim endişemiz noter parası değil, demokrasiye engel çıkarılmasıdır." diye konuştu.

Temel Karamollaoğlu, ayrıca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklanan askeri öğrencilere ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Askeri öğrencilerimizin bir kısmının mağduriyetleri henüz önlenemedi. Askeri öğrencilerin diğer öğrencilerden çok önemli farklılıkları var ama her şeyden önce bu insanlar öğrenci, henüz bir vazife, sorumluluk üstlenmemiş, sadece kendilerine verilen emirleri yerine getirmekle mükellefler. Bildiğimiz kadarıyla silah taşırken silahlarında hakiki mermi bulunmuyor. Bu durumdaki gençleri siz adeta askeri kalkışmayı organize eden kişilermiş gibi bir muameleye tabi tutmaya kalkarsanız, en büyük haksızlığı yaparsınız. Böyle bir konumları, tecrübeleri yok, böyle bir yetkileri yok. Kendilerine böyle bir sorumluluk verilmemiş zaten. Sadece şurada 'dur' demişler, ne yapsınlar 'durmayacağız' mı desinler? Bir kalkışmanın olduğundan bile haberleri yok. En önemli bildikleri husus, disiplinin sağlanması için orduda emre itaat esastır."