"BENİM MAKAMIM VE ODALARIMLA İLGİLİ BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL"

Polonya Cumhurbaşkanı Komorowski ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Gül, basın mensuplarının Ukrayna’daki gelişmeler ve DDK’ya verilen talimat hakkındaki sorularını cevapladı.

UKRAYNA’DAKİ GELİŞMELER

Cumhurbaşkanı Gül, "Tabii ki, bugün yaşanan en sıcak olay uluslararası camianın nezdinde, daha doğrusu olaylardan birisi Ukrayna ve Kırım'da yaşananlar. Şüphesiz ki, Suriye'de yaşanan çok büyük bir insanlık dramı devam ediyor. Bu ziyaret vesile iki Avrupa ülkesi, iki NATO üyesi ülke olarak tabii ki Ukrayna da olup bitenler le istişare etme imkânı bulduk. Önce tabii şunun da bilinmesini isterim; Türkiye gerek Rusya ile gerekse Ukrayna ile Karadeniz de komşu olan, üçümüz de Karadeniz ülkesiyiz. Dolayısıyla bölgemizdeki istikrar güvenlik gelişmeler hepimizi birinci dereceden ilgilendirmektedir. Bu anlamda Türkiye aktif bir şekilde olup bitenleri yakından takip etmekte. Nitekim Ukrayna’daki parlamentoda yönetim değişikliğinden sonra Dışişleri Bakanımızı hemen gönderdik. Ve ilk giden ve ilk teması kuranlardan birisi olduk. Biz Türkiye olarak stratejik işbirliği içerisinde olduğumuz Ukrayna ile Ukrayna’nın siyasi birliğinin toprak bütünlüğünün egemenliğinin önemli olduğunu ve bugün karşılaşılan problemlerin uluslararası hukuk çerçevesi içerisinde muhakkak çözülmesi gerektiğini inanıyoruz" dedi.

"KIRIM, UKRAYNA’NIN SİYASİ BİRLİĞİ VE TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İÇERİSİNDEDİR"

Cumhurbaşkanı Gül, "Ayrıca Kırım, özerk bir cumhuriyettir ama Ukrayna’nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü içerisindedir. Kırım’ın nüfusuna baktığımızda Rus asıllı çok sayıda Ukrayna vatandaşı aynı şekilde Müslüman, Tatar, Ukrayna vatandaşları ki Türkiye ile çok özel ilişkileri vardır. Bütün bunlarla da Kırım’daki etnik ve dini kültürel farklılığında bir gerçek olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla hepsinin orada Ukrayna vatandaşı olarak, Kendi etnik, dini, kültürel farklılıklarına saygı gösterilecek şekilde, huzur içerisinde herhangi bir tehditle karşılaşmadan barış içerisinde yaşamalarını temin edecek muhakkak yol vardır ve bunun sağlanması için de herkesin de özen göstermesi gerektiğini inanırız. Bu olayların daha çok gerginlik taşımadan görüşmelerle ve diyalogla neticelenmesini Türkiye olarak çok arzu ederiz, ediyoruz. Çünkü yeni bir soğuk savaş döneminin, ikinci bir soğuk savaş döneminin başlaması herkes için tehlikelidir ve hiç kimsenin de çıkarına değildir, bundan muhakkak kaçınmak gerekir bunun içinde uluslararası hukuka riayet etmek şarttır" dedi.

DEVLET DENETLEME KURULU’NA VERİLEN TALİMAT

Cumhurbaşkanı Gül, "Eminim siz de takip ediyorsunuz Türkiye’nin gündeminde olan önemli konularla ilgili daha önce Devlet Denetleme Kurulu’na talimat verip, o konularla ilgili çalışmalar yaptırtmıştım ve onları bitince kamuoyuyla da paylaşılmıştı ve kamuoyu tarafından da çok büyük takdirle karşılanmıştı. Şimdi de gördüğünüz gibi hepimiz yaşıyoruz. Gerek telefon dinlemeleri, gerek yolsuzluklar gerek imar rantları gerek bürokrasinin temeli olan meslek memurlarının hep yetiştirilmesi ile ilgili konular çok tartışılıyor. Dolayısıyla bu konularla ilgili de Devlet Denetleme Kurulu’na talimat verdim. Çalışmaları yapmaları, hukukumuzu gözden geçirmeleri, gerekirse kuralları incelemeleri, noksanlıklar, eksiklikler var mı, bunlarla ilgili ne tür tedbirler alınmalı, gerekirse ne tip yasalar çıkmalı, ne tip kurallar ortaya konmalı ki bu şikâyetlerden kurtulabilelim ve bunlar yaşanmasın. Bununla ilgili yapılan çalışmalar. Söyleyeceklerim bunlar. Telefon dediniz, benim doğrusu makam, odalarımla ilgili böyle bir şey söz konusu değildi. Onlarla ilgili çok düzenli tedbirler alınır. Ama bazen ortam dinlemelerinin olduğunu Sayın Başbakan bana da söyledi" dedi.

()