MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 17 Aralık'ta başlattığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu değerlendirirken, "Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi veriyor" dedi.
Bakan İsmet Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı'nın düzenlediği Aralık ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılmak üzere karayolu ile bu sabah Sivas'a geldi. Ticaret Sanayi Odası Konferans Salonu'ndaki toplantıya Bakan Yılmaz'ın yanı sıra AK Parti Sivas Milletvekilleri Ali Turan, Hilmi Bilgin ile çok sayıda partili katıldı. Bakan Yılmaz yaptığı konuşmada, bir ülkenin ekonomik yönden güçlü olmadığı takdirde tam bağımsız olamayacağına dikkat çekerek, şöyle dedi:
"200 seneden beri Türkiye en güçlü dönemini yaşıyor ve dünya üzerinde hiçbir zaman da Türkiye bugünkü kadar bir itibara mahzar olmamıştır. Merkez Bankası'nın bizden önceki dönemde kasasında 27.5 milyar dolar varken, şimdi rezerv; 136 milyar dolar. Yolsuzluk olan ülkede bu kadar artış olur mu? IMF'e borcumuz vardı. Biz aldık harcamadık başkaları aldı, harcadı, har vurup harman savurdu. 23.5 milyar doları, yine bizim dönemimizde başkalarının har vurup harman savurduğu borcunu ödedik."
"İSTİKLAL MÜCADELESİ VERİYORUZ"
Türkiye'nin hedefine doğru ilerlerken işlerin iyi gitmesinden, ekonominin büyümesinden ve sosyal barıştan rahatsız olan birtakım iç ve dış odakların tuzaklarının işlemeye başladığına dikkat çeken Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bunu Gezi'de gördük, bunu şimdi de görüyoruz. Kendi kendini sömürgeleştiren bir aydın zümresinin olduğu bu memlekette bulunmak gerçekten zor. Ulusalcı ve Milli kisveye bürünüp yerli ekonomi denildiğinde montaj sanayi, ticaret denildiğinde distribütörlük zannedenleri tekrar Türkiye'nin yönetimine görmeyi hayal edenlere destek verenleri görmek ne acı. Türkiye yeni bir İstiklal Mücadelesi veriyor. Tam bağımsız Türkiye için. Türkiye siyasal bağımsızlığını pekiştirebilmek için ekonomik bağımsızlığın olmazsa olmaz olduğunu fark etti. Bu bilinçle küresel ölçekli bir finans aktörü olarak Halk Bankasını inşa etti ve etmeye de devam ediyoruz. Bu bilinçle küresel ölçekte bir aktör olarak Türk Hava Yollarını geliştiriyoruz. Avrupa'nın en büyük havaalanını inşa etmek üzere harekete geçiyoruz. Bu bilinçle savunma sanayinde kendi kendimize yeterli olmayı amaç edindik. Kendi tankımızı, helikopterimizi, insansız hava aracımızı, milli gemimizi ve her türlü zırhlı aracımızı üretiyoruz. Bu bilinçle TİKA ve Yunus Emre Endüstrileriyle uzak ve yakın coğrafya da kendi kültür coğrafyamızı yeniden inşa ediyoruz, yeniden ihya ediyoruz. Tarih bilincimizi canlandırıyoruz. Enerji bağımlılığımızı azaltmak için, ortadan kaldırmak için nükleer santral inşa ediyoruz. Kuzey Irak Bölgesel yönetimiyle de petrol sözleşmeleri imzalıyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olup biteni tanımlarken İstiklal Mücadelesi diyor. Kanal İstanbul, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3'üncü hava limanı, hızlı tren, Marmara Ray, bölünmüş yollar, otoyollar ekonomik bağımsızlığın olmazsa olmaz unsuru."
"HARAMİLER KERVANA SALDIRDI"
Yapılan tüm bu çalışmaları engellemek isteyen haramilerin kervana saldırdığını iddia eden Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Yaşananlar Türkiye ekonomisine darbe vurdu. Ekonomik bağımsızlığı elde etmek için her alanda kendine yeterli Türkiye yürüyüşünü başlatan, ülkenin yolunu kesmek için yeminli işbirlikçiler ile Türkiye'yi hala müstemleke gibi görmek isteyenler el ele Türkiye kervanının önünde. Olup- biten budur. Diğerleri teferruattır. Ekonomiye zarar veren her adım; Türkiye kervanının önüne dikilen haramilerin adımıdır. Savaşlarda bile önce ekonomiye zarar verilir. Türkiye'de son 7 ayda yapılmak istenen de budur. Tabii biz bu oyunu boşa çıkarabilir, etkisiz kılabiliriz. Bunun için birlik ve beraberliği güçlendirmemiz lazım. Birlik ve beraberliğe darbe vuracak her eylemden ve söylemden biz uzak durmalıyız. Fitne zamanı koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran çöksün, çöken otursun. Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanan biri elbette ki yolsuzluklara karşı çıkar. Yolsuzluk topluma karşı ağır bir suçtur. Yolsuzluk şüphelisini adil ve etkili bir şekilde yargılanması gerekir. Uluslararası güç oyunlarının uygulama sahası orta doğudaki yeni Türkiye'nin politikaları, İran'a karşı uygulanan yaptırımlara karşı Türkiye'nin uygulamaları egemen çevrelerde rahatsızlık yaratmakta. Operasyonların odak noktasında omurgası belli Halk Bankası var. Hedefte Türkiye ekonomisi var. Dosya kapsamlı bir suç takibi havasına sokulmak için özel olarak dizayn edilmiş."