MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Türkiye'nin 17 Aralık'tan beri diken üstünde olduğunu, gündemi alt üst eden 'Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nda Başbakan ve bakanların hazırlıksız yakalandığını, telaşa kapılarak kontrolü de kaybettiklerini öne sürdü.
Ak Parti hükümetinin hakkın ve adaletin tecellisini önlemek maksadıyla hukuki süreci tıkayacak, soruşturma safhalarını sakatlayacak tedbirlere başvurmaya başladığını iddia eden MHP'li Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada hükümetin yangından mal kaçırma, selden kütük kurtarma kaygısına kapıldığını ileri sürdü. Yalçın, açıklamasında şunları kaydetti:
"Adli Kolluk Yönetmeliği'nde dehşete düşüren değişiklikler yapılarak alelacele Resmi Gazete'de yayımlanması, tam da bu paniğe işaret etmektedir. 2005 yılında yine AKP hükümeti tarafından düzenlenen Adli Kolluk Yönetmeliği, hukuk sisteminin ve adalet mekanizmasının işlerliğini rafa kaldıracak değişikliklerle sivil cunta yönetmeliğine dönüştürülmüştür. Ancak hükümetin dizayn etmeye çalıştığı yargı sistemi bile akıllara durgunluk veren hukuksuzluğa karşı çıkmış, yanlış hesap Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Danıştay'dan dönmüştür. Hükümet yangından mal kaçırma, selden kütük kurtarma kaygısına kapılmıştır."
Değişikliklerin, yargıya yönelik yeni bir sivil darbe olduğu kadar, rüşvet ve yolsuzluklarla ilgili süren soruşturma sürecini rayından çıkarmaya tam teşebbüs olduğunu da iddia eden Yalçın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu teşebbüs, bizzat Yürütme erki tarafından büyük bir cüretkârlıkla sürdürülmektedir. Adalet Bakanlığı'na, Başbakan Yardımcısı iken Tayyip Erdoğan'ın emir ve talimatlarını harfiyen yerine getirerek sadakatini ispat eden Bekir Bozdağ getirilerek yargıya daha sert müdahalelerde bulunulacağının işareti verilmiştir. Başbakan'ın sık sık 'şüphem yok' dediği abdestinden kuşkusu vardır ki günahını bile sevap olarak göstermeye amade bir bendesini Adalet Bakanlığı'na atamıştır. Diğer 9 bakanlığa yapılan atama da aynı savunma içgüdüsünün eseridir."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın göreve gelir gelmez kendinden bekleneni yaptığını ve daha önceki bakanlar döneminde gönderilen 'yetki devri' yazısında değişiklik yaparak HSYK adına yapılacak basın açıklamalarının kendisi tarafından yapılacağını kayda bağladığını hatırlatan Yalçın, "Böylece sinyali Başbakan alarak HSYK'ya yasak koymuştur. Etrafındaki çember giderek daraldığı içindir ki Başbakan Erdoğan, hükümette değişiklikler yapmak suretiyle çevresine sadık adamlarından oluşan bir sur örmüştür. Emniyet teşkilatını allak bullak eden tayinlerse AKP'nin günahlarından ve yolsuzluklardan oluşan karadeliği kapatmak için güvenlik birimlerinin tıkaç niyetine kullanma kaygısı taşımaktadır" dedi.
Türkiye'nin yolsuzluk operasyonuyla geri dönülmez bir sürece girdiğini belirten Yalçın, basın mensuplarına emniyet teşkilatı nezdinde getirilen yasaklamanın, polis devletine, baskı ve dikta rejimine gidişe doğru korkunç bir adım olduğunu da öne sürdü.