VURAL:"ÇOCUĞUNUN, NERELERİ PEŞKEŞ ÇEKMEK İSTEDİĞİNİN HESABINI VER"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, partisinin Yalova İl Başkanlığı’nda yaptığı açıklamada Başbakan’a yüklenerek, "Sen önce git çocuğunun, Usame Kutup’la Yasin El Kadı’yla nereleri peşkeş çekmek istediğinin hesabını ver" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Vural, Yalova’da pazaryerini gezerek esnaf ve vatandaşlarla konuştu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Oktay Vural, Cumhuriyet Caddesi ve İstanbul Caddesi’nde esnaf ziyaretinde bulundu. Sonrasında MHP İl Başkanlığı’na geçen Vural, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rüşvet ve yolsuzluk konusunun yanı sıra emniyet mensuplarının ve savcıların görev yerlerinin değiştirilmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Vural, “Zulüm. Hiçbir ehliyet ve liyakat hesabına bağlı olmadan, kamu görevlilerini oradan buraya sürmek, vicdana sığmaz. Bu yapılan bürokratlara gözdağıdır. Kamu nezdinde, hukuk nezdinde görev yapan bürokratlara gözdağı vermek suretiyle bu soruşturmaların üstünü örtün, soruşturma yapmayın, bizim yaptığımız hukuksuzlukları takip etmeyin talimatıdır. Bu doğrudan doğruya açıkçası, çete mantığıyla devlet yönetmektir. Böyle bir şey kabul edilemez. Bu ancak 28 Şubat sürecinin, darbe süreçlerinin, eseri bir sürgündür. O bakımdan bu kadar kamu görevlisini hiçbir objektif esası olmaksızın yerinden yurdundan etmek, bunların aileleri yok mu? Çocukları yok mu? Bu kadar zalimlik niye yapıyorsunuz? Sen bu kadar insana zalimlik yapacağına, sen önce git 4 bakanın rüşveti nasıl aldığının hesabını ver. Sen önce git çocuğunun, Usame Kutup’la Yasin El Kadı’yla nereleri peşkeş çekmek istediğinin hesabını ver. Bir Bilal uğruna bu kadar polisi, savcıyı sürgüne tabi tutmak, bunun hesabı elbet de sorulacaktır. Zulümle payidar olunmaz. O bakımdan bu davranışlar gerek HSYK kılıcını oynamak, gerekse polisler üzerine sürgün tehditler, bütün bunların hepsi paralel olarak devlet de yerleşmiş olan rüşvet ve yolsuzluk çetesinin soruşturulmasını engellemek amacına matuftur. Adeta bu çeteleri koruma ve kollama görevi üstlenmek amacıyla bir sindirme taktiği uygulanmaktadır. Bırakın hukuk çalışsın, bırakın polis çalışsın, nerede haksızlık varsa, ne kadar hukuk dışı eylemler varsa, topyekun bir mücadele edilmesi gerekir. Bu anlayış Türk milletinin iradesi olan hukukun egemenliğini, oluşturmak yerine, üstünlerin egemenliğini oluşturmak amacıyla yapılmış girişimler olarak görüyorum" dedi.
MİLLETİMİZE HAKARETTİR
Rüşvet ve yolsuzluk konusunda milletin iradelerinin etkilenmediğini ifade etmenin, millete hakaret olduğunu kaydeden Vural, "Bu kadar rüşvet ve yolsuzluktan sonra kalkıp bu milletin rüşvet ve yolsuzluk konusunda gerçekten bu iradelerini etkilemediğini ifade etmek, milletimize hakarettir. Önce gitsinler ayakkabı kutularındaki Dolarların, Euroların hesabını versinler. Önce gitsinler bu millete 4 bakanın neden bakanlıktan aldıklarını izah etsinler. Utanmazlıktır. Böyle bir şey olabilir mi? Haram para aklayıcıları, rüşvet ve yolsuzluk konusunda milletimizin duyarsız olduğunu ifade etmek, ancak asrın yüzsüzlüğüdür, arsızlığıdır. Onun için göreceğiz 30 Mart’ta. Her şeyden önce bütün olup biterken, hiçbir şey olmamış gibi milletin yüzüne arasına çıkabilecek yüzü olmayanların, milletin iradesinin arkasında olduklarını ifade etmeleri, ancak karanlıkta ıslık çalmaktır. Her şeyden önce yüzü olanların, önce bu rüşvet ve yolsuzluk konusunda tavır oluşturması gerekir. O bakımdan bu siyaset yüzsüzlüğüdür aynı zamanda. Rüşvet ve yolsuzluk konusunda bütün bu gelişmeler olurken, milletin hakkına, hukukuna el uzatan bu haramzadeler karşısında tavır oluşturamayanların, siyaset oluşturamayanların, bu milletten isteyecekleri bir şey olamaz. Bunlar rüşvet ve yolsuzluğun üzerini neden örtmek istediklerinin cevabını versinler. Önce o dolarların ve euroların hesabını versinler. Rant lobisinin hesabını versinler. Yani yolsuzlukların hesabını versinler. Milli irade ifadesiyle bu rüşvet ve yolsuzluğun üstünü örtme gayretlerinin hesabını soracaktır bu millet. Bütün bunları yapanlar, rüşvet ve yolsuzluğu meşrulaştırmış mı olacaklar. Haram para aklamak meşrulaşmış mı olacak. Rıza Sarraf’ın uçağıyla umre yapmaları, meşrulaşmış mı olacak. Önce millete bu haram paraları nasıl akladıklarının hesabını versinler. Millet ne yapacağını bilir. Milletin oyu üzerinden kendilerini aklama gayretkeşliğine düşmesinler. O bakımdan önemli olan bunun hesabını, kitabını millete karşı verebilmektir. Sen önce çık, bu ayakkabı kutularındaki dolarların, euroların hesabını ver. Sen önce çık bakanının, 'Beraber yürüttük' dediği Başbakan’ın hesabını ver. Tapelerde, telefon konuşmalarında, ihale ayarlamalar, rant ayarlamaların hesabını ver. Sen önce bunun hesabını vereceksin. Milletten oy aldınız diye, haram paraları aklamanız meşru mudur? Milletten oy aldınız diye, 750 bin liraya saat almak meşru mudur? Milletten oy aldınız diye bir takım müteahhitlere İstanbul’u peşkeş çekmek meşru mudur? Önce bu gayrimeşru adımlarınızın hesabını vereceksiniz. Bu paralar nereden geldi, bu haram paralar nereden aklandı. Bunların hesabını vereceksiniz" diye konuştu.
YALANLA İKTİDAR OLAMAYACAĞINI GÖRECEKLER
Yalanlarla milletin kandırıldığını söyleyen MHP Grup Başkanvekili Vural, konuşmasını şöyle tamamladı: "30 Mart’ta seçimler var, zaten cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bakalım Türkiye’de siyasetin nasıl şekilleneceğini görüyoruz. Milletvekilleri niye istifa ediyor, bakanlar niye istifa ediyor. Bu süreç içerisinde milletimizin, bu gidişat karşısında elbet de bir diyeceği olmalı. Milletin iradesini gidip, İmralı’ya teslim edecekler. Milletin iradesini haram para aklama çetesi Rıza Sarraf’a teslim edecekler. Sonra milli iradeden oy isteyecekler. Hangi yüzle oy isteyecekler. Bu işin üstünü örtmek amacıyla yok paralel devlet, yok kumpas, yok komplo, falan filan masallarını anlatmasınlar. Maalesef milleti aldatıp kandırıyorlar. Halep oradaysa, arşın burada. Eğer komplo, çete diyorsanız, yargı süreci devam etsin. Çetenin nerede olduğunu millet görsün. Yok efendim uluslararası bir komploymuş, şuymuş, buymuş diye, milletin iradesini çarpıtıyorlar. Yalanla iktidar olamayacağını görecekler. Bu yalanlarla milleti aldatıp kandırmak istiyorlar. Tabi bunu medya aracılığıyla pazarlıyorlar. Büyük bir mücadeledeyiz. Bu milletin bu yalanlara karnının tok olduğunu düşünüyorum. Aldanmasınlar. Çünkü sürekli olarak bizi aldatan bir hükümet var. Bu bakımdan AKP’ye oy veren değerli kardeşlerimin yanlışlar karşısında, bunun yanlış olduğuna ilişkin bir irade beyanı ortaya koyması gerektiğini düşünüyorum."

Süheyla GÖZDERELİLER-Onur ERDİK/ YALOVA,()