Mersin Gazeteciler Cemiyeti tarafından Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 'Türkiye Konuşuyor' konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, '20'nci Yüzyılda Anadolu ve Ermeni' adlı bir sunum yaptı. Halaçoğlu, Ermeni meselesi hakkında Osmanlı kaynaklarının yanı sıra birçok ülkenin arşivlerinden çok sayıda belgeyi incelediğini, Ermeni soykırımı olduğunu iddia edenlerin kendileriyle tartışmaktan çekindiğini söyledi.
Ermeni çetelerinin 1914-1921 döneminde 518 bin 105 Müslüman Türk'ü öldürdüğünü kaydeden Halaçoğlu, "518 bin 105 Müslüman Türk'ün katledildiği bir ortamda birileri çıkıp da 'Sizlere üzüntümüzü belirtiyoruz' deyip taziyede bulunuyorsa, o zaman ben 518 bin kişiden özür diliyorum. Aslında bütün mesele şu; ne kadar bilinçli, bilgili olursak o kadar bu gibi zırvaların önüne geçeriz. Biz Türk milleti kendi benliğimizi, değerlerimizi ne kadar devam ettiriyoruz, ona sahip çıkıyoruz, bunlara kendi vicdanımızda cevap vermek zorundayız. Eğer bir şey ters gidiyorsa, bunun sebebi yöneticilerden çok bize aittir. Kendimizin yaptığı yanlışlardır, değerlendirmelerdir" dedi.
'OSMANLI CEZALANDIRMIŞ'
Soykırım iddiasını çürütecek belgeye sahip olduğuna dikkat çeken Halaçoğlu şöyle devam etti:
"Elimizde bir belge daha var ki oda şu; Ermenilerin mallarını gasp eden kim var ise Osmanlı bunları yakalatmış ve Divan-i Harp Mahkemesi'ne sevk etmiş. Bin 673 kişi ve Divan-i Harbe sevk edilmiş. Yani uluslararası hukuk derki; 'O dönemde suçlular eğer devlet tarafından cezalandırılmışsa artık buna soykırım demek mümkün değil.' Bu iş bitmiştir. Bu iş soykırım değildir. Onlar soykırım olduğunu araştırıyor, bu yüzden bu belgeleri görmüyor. Ben ise o dönem neler olduğunu araştırıyorum. İşte aramızdaki fark bu. Soykırım söz konusu değil ama buna rağmen batıda 21 parlamento 'Soykırım vardır' diye karar alıyor. Parlamentolar kendi başlarına 50 kişi ile karar alıyor. Fakat kendi koydukları kuralları kendileri çiğneyerek alıyorlar. Yani savunma hakkı tanımadan yapıyorlar. Bizi savunmaya davet etseler rezil olacaklar. Nasıl üçkağıtçı olduklarını, nasıl silah verdiklerini söyleyeceğiz orada. Ama kendileri çalıp, kendileri oynuyor. Bunlar hukuki geçerliliği olmayan kararlar alıyorlar, ama tehlikeli tarafı ders kitaplarına koyduruyorlar. Çocukları 'soykırım vardır' diye yetişmeye başlıyor. İşte bizim için tehlike olan bu."
'ERMENİLERE AİT TOPLU MEZAR YOK'
2003 yılında 2 toplu mezar kazısı yaptığını belirten Halaçoğlu, son olarak şunları söyledi:
"Iğdır'ın Tuzluca İlçesi'ne bağlı Gedikli Köyü'nde 96 insanımız samanlığa doldurulup yakılmış. En acıklısı, bir anne 2 çocuğuna sarılmış. Birinin 8 dişi diğerinin 16 dişi var. Kılıcı batırmışlar, üçünü birden şişlemişler ve kılıcı da öyle bırakmışlar. Kars'ın Derecik Köyü'nde 476 kişi birden toplu mezara sokulmuş. Burada da bir annenin kucağında bebek kundağında, daha iki dişi olan bir bebeği öldürmüşler. Soykırım olduğunu iddia edenlere gösterdim bunları. 'Eğer Ermenilere ait böyle bir toplu mezar biliyorsanız göstersinler, herkesin huzurunda açacağım' dedim. 2003 yılında söyledim, yıl 2014 hala bir toplu mezar gösteremiyorlar. Çünkü toplu mezar falan yok."
İM(BK/AAA)(FOTOĞRAF)
