MİLLİYETÇİ Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, rüşvet ve yolsuzluğun AK Parti iktidarını milletin gözünden tamamen düşürdüğünü belirterek, "AKP iktidarında rüşvetçiler hayırsever olarak isimlendirilmiş. Hırsızlar yardımsever olarak gösterilmiş. Hakim ve savcılar militan olarak tanımlanmış. Yolsuzluk operasyonları komplo olarak formüle edilmiş. Utanmazlık mağduriyet olarak sunulmuştur" dedi.
Seçim bölgesi Bursa'da, partisinin il binasında basın toplantısı düzenleyen MHP Genel Sekreteri İsmat Büyükataman, "Türklük, AKP husumeti; Türkiye, AKP vurgunuyla, AKP tahrikleriyle pençeleşmektedir. AKP iktidarını milletimiz nezdinde sorgulatan, tartıştıran, gözden ve gönülden düşüren örtülmesi artık mümkün olmayan yolsuzluklarıdır" dedi.
Yaşanılan süreçte AKP iktidarının sahte dindarlığı, din tüccarlığı ortaya çıktığını öne süren Büyükataman, "Zira onlar Allah'ın ayetlerini dünya malı karşılığında satmışlardır. AKP ve 'yolsuzluk arkadaşları' rüşvet bataklığına boğazına kadar batmış durumdadır. Bu aynı zamanda Türkiye'nin de itibar, yaptırım, caydırıcılık ve saygınlığına tahminlerin ötesinde zarar vermektedir. Hem bugünümüz hem de geleceğimiz Başbakan Erdoğan'ın boş kafasının içindeki bomboş hayal ve hezeyanlarla zafiyete uğratılmaktadır" diye konuştu.
Yaşanan bozgunların millî birlik ve millî varlığımıza onarılması güç zararlar verdiğini dile getiren MHP Genel Sekreteri, Başbakan Erdoğan'ın yönetimi altında Türkiye'nin resmen, yolsuzluğun, yoksulluğun ve yasakların hakimiyeti altına girdiğini söyledi. Büyükataman, "AKP'nin iktidar yıllarında; rüşvetçiler hayırsever olarak isimlendirilmiş. Hırsızlar yardımsever olarak gösterilmiş. Hakim ve savcılar militan olarak tanımlanmış. Yolsuzluk operasyonları komplo olarak formüle edilmiş. Utanmazlık mağduriyet olarak sunulmuştur. Son 11 yılda sapla saman, doğruyla yanlış, güzelle çirkin, hak ile batıl, duayla beddua, temizlikle kirlilik birbirine karışmıştır" dedi.
Hükümeti, yürütmenin, aşırmanın ve götürmenin hırsıyla rüşvet ve yolsuzluk gemisinin dümenine geçmekle suçlayan Büyükataman, AK Parti iktidarının Türkiye'yi çatışma ve cepheleşme sürecine kilitlediğini, milli değerlerin tahrip edildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarının rüşvet ve yolsuzluğa battığını ileri süren İsmet Büyükataman, "Rüşvet ve yolsuzluğu gizleme telaşıyla, kavram kalpazanlığına soyunmuş, yolsuzluğun adını 'Dış güçler', rüşvetin adını 'paralel devlet' ve devleti soyup soğana çevirmenin adını ise 'Haşhaşiler' olarak açıklamışlardır. Ortaya çıkarılan pisliklerin üzeri 'zamanlama manidar' açıklamalarıyla örtülmeye çalışılır hale gelmiştir. Başbakan bilmelidir ki, ifade ettiği gibi bunlar ne örgüt, ne virüs, ne Haşhaşi, ne de dış güçlerdir; kendisi de dahil olmak üzere bunlar sadece ve sadece 'Pompei kalıntıları'dır. Dünya tarihi ibretlik olaylarla doludur. Bunlardan bugün en çok ibret alınması gerekenlerden biri günümüzde taşa dönmüş cesetleri ortaya çıkarılan Pompei halkıdır" ifadelerini kullandı.
"GÜNDEM ASIL MECRASINDAN KOPARILMIŞTIR"
Başbakanın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın 'Ordu'ya kumpas kuruldu' ifadesiyle Balyoz ve Ergenekon davalarında yeniden yargılamanın gündeme geldiğine dikkat çeken Büyükataman, "Kumpasla yolsuzluğun ve rüşvetin üzeri kapatılarak, gündem asıl mecrasından koparılmıştır. Bu, sinsi bir kurgudur. Bizim açımızdan meselenin garip ve kuşkulu tarafı gündem ibresinin birden bire ve aceleyle yeniden yargılama konusuna sabitlenmiş olmasıdır. Esasen hukukun kendi içinde yeniden yargılama yolu açık ve bellidir. Bunun dışında geçmişteki yargılamaların yenileme çabası, yapılan yanlışların dolambaçlı yollardan itiraf ve teyidinden başka bir anlama gelmeyecektir. Madem TSK'ya kumpas kurulduğu zımnen kabullenilmiştir, önce bu kumpasın tarafları her kimse ifşa edilip mutlaka hakim karşısına çıkarılmalıdır. 2007 yılından beridir mağdur edilen, yıllarca cezaevinde süründürülen ve darbeyi aklından dahi geçirmeyen vatansever asker kişilerin bedelini kim ödeyecektir? PKK'lıları serbest bıraktırıp Meclis'te Anayasa değişikliği için uzlaşanlar milli vicdana ne diyecektir? Başbakan Erdoğan ve hükümetinin gizli gündeminde, kumpası gerekçe yaparak İmralı canisini ve tutuklu PKK'lıları yeniden yargılayıp serbest bırakmak var mıdır?" diye sordu.
"HSYK'YI HEDEF ALMIŞTIR"
AKP'nin HSYK'yı siyasi gayelerle yürütmenin emrine almak için çalıştığı öne süren Büyükataman, "Başbakan Erdoğan, HSYK'yı, 'Adli Kolluk Yönetmeliği'nin korsan değişikliğine gösterdiği direnç ve tepki nedeniyle hedef haline getirmiştir. 12 Eylül 2010 öncesinde ne demişse şimdi yüzü kızarmadan aksini söylemektedir. Referandum sürecindeki tüm sözleri yalan çıkmıştır. Başbakan Erdoğan 12 Eylül Referandumu'na evet diyen herkesi kandırmış, yüzüstü bırakmıştır" diye konuştu.