CHP İstanbul Seçim Merkezi'nin açılışını yapmak için saat 12.00'da Atatürk Havalimanı'na inen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, havalimanında CHP İstabul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül' CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve çok sayıda partili tarafından karşılandı. Sarıgül ile beraber seçim otobüsüne binen Kılıçdaroğlu, oluşturulan konvoy eşliğinde seçim merkezinin bulunduğu Levent'e doğru yola çıktı. Ancak, konvoyun uzunluğu ve Kılıçdaroğlu'nun güzergah boyunca bekleyen partilileri selamlaması Levent'e varış süresini uzattı. Saat 13.00'da yapılacak açılış saat 17.00'da Kılıçdaroğlu'nun alana ulaşmasıyla yapıldı.   "BEN YAŞAMIMI HALKA FEDA EDEN BİR LİDERİM" Burada kurulan platformdan alanı dolduran partililere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bugün İstanbul'da 9 şiddetinde bir deprem oldu. Adı; halkın depremi bu. Halk, temiz siyaset istiyor. Halk, hırsızlık istemiyor. Halk, kul hakkı yiyeni, affetmek istemiyor. Ben yaşamımı halka feda eden bir liderim. Yaşamım size feda olsun" diyerek sözlerine başladı.   "SOKAKLARA ÇIK, BAK BAKALIM SANA NE DİYORLAR" "Türkiye Cumhuriyeti'nin bir diktatör tarafından yönetildiğini artık herkes biliyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: "Benimle kısır bir çekişmenin içine girmek istiyor. Diyor ki; 'CHP'nin genel müdürü'. Sen önce şunu bil; CHP'nin genel müdürü değil, CHP'nin bekçisi olmak benim için onurdur. Sen CHP'nin ne olduğunu bilemezsin. Bana, 'Memur Kemal', 'Çiftçi Kemal', 'Esnaf Kemal', 'Emekli Kemal' dedi, 'Eyvallah' dedik. Hepsiyle iftihar ederim. Ama sen sokaklara çık, bak bakalım sana ne diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan yolsuzluk yapanları savunuyor. Hırsızı savunan adama başbakan denir mi? Açıkça söylüyorum, Türkiye'nin temiz siyasete ihtiyacı var. Bakın İstanbul'u 20 yıldır yönetiyorlar. Hangi sorunu çözüldü İstanbul'un? Yaklaşık 200 milyar dolar para harcandı bu kente. Nereye gitti bu paralar? Trafik sorununun 20 yılda çözmediler. Ama size sözüm var, ahdım var; Sarıgül 5 yıl içinde İstanbul'un trafik sorununu çözecek. Yolsuzluk yaptılar ortaya çıktı. Çıktı ama 'Efendim' diyor 'Devlette çeteler var'. Bu çeteler yolsuzluğun ortaya çıkınca mı aklına geldi? Sen ayakkabı kutusu partisisin artık. Ne diyordu? Yırtık ayakkabıyla siyasete girdim diyordu. O yırtık ayakkabıları koyduğun kutunun içinden milyon dolarlar çıkıyor. Diyor ki, 'Orduya da kumpas kurdular' diyor. Yeni mi aklın başına geldi senin? Biz orduya gölge düşürülüyor dediğimiz zaman bizi Ergenekoncu diye suçluyordun. Sana bir tek önerim var; aklını başına topla ve milletin yakasından düş. 'Çeteler var' diyor, devletin içinde, yahu 10 yıldır, 11 yıldır bu ülkeyi sen yönetiyorsun. Efendim onlar 'yargıyı, bürokrasiyi ele geçirmişler'. Sen değil miydin, onlara 'Ne istediniz de vermedik' diyen."   "ÇOCUĞUNUZ İŞSİZSE, AYLIĞINIZ AZSA SEBEBİ BUNLARDIR" Kılıçdaroğlu, İstanbul'un kimliğinin yok edildiğini, İstanbul'un rant alanına dönüştürüldüğünü söyleyerek, "Onların hortumlarını kesmek İstanbullu'nun elinde. Hortumlarınızı kesin, Türkiye Cumhuriyeti tarihine, Türk demokrasisine en büyük katkıyı yapın sevgili İstanbullular. Dün Samsunda'ydım. Samsun'dan açık bir çağrı yaptım; temiz, namuslu adam olduğunu düşünüyorsan o 4 bakanın, senin ve çocuklarının malvarlığını açıkla dedim. Açıklayabilir mi? Bütçe görüşmeleri yapıldı Sayıştay raporları gelmiyor. Neden? Yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye. Burnunuzdan fitil fitil getirecektir bu millet. Bir banka müdürünün evinde ayakkabı kutusunun içinde 4.5 milyon dolar para niye bulunur? Hala savunuyor. Buradan 76 milyon yurttaşıma sesleniyorum; helal paranın ayakkabı kutusunun içinde ne işi var? Haram paraysa ey Recep Tayyip Erdoğan o haram parayı hangi yüzle savunuyorsun sen? Çocuğunuz işsizse, aylığınız azsa sebebi bunlardır. Siz hiçbir ülkenin başbakanını hırsızları serbest bırakıp polisin peşine düştüğünü gördünüz mü? Savcıların peşine düştüğünü gördünüz mü? Şimdi gördünüz. O ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti. O ülkenin başbakanı, hırsızlıkları, rüşveti koruyan başbakanın adı Recep Tayyip Erdoğan. Bütün mütedeyyin, dindar yurttaşlarıma sesleniyorum; düne kadar Adalet ve Kalkınma Partisi'ne şu veya bu şekilde oy verdiniz. Herhangi bir partiye oy veren yurttaşımı hiçbir zaman suçlamadım. Demokrasi içinde olağan bir gelişme kabul ettim. Ama ilk kez elinizi vicdanınıza koyun ve sandığın başına öyle gidin. Kul hakkı yiyene oy verirseniz, siz de o günaha ortak olursunuz. Bunu size söylemeyi bir boyun borcu olarak kabul ediyorum. Hani devletin içinde çeteler var diyor ya, ben de kendisine teklif yaptım. Sen çeteyi görmek istiyorsan, toplarsın Bakanlar Kurulu'nu görürsün orada çeteleri. Çete reisini görmek istiyorsan, aynaya bakarsın çete reisini görürsün. Efendim, cemaatle iktidar çarpışıyormuş. Ben cemaat falan ya da başka bir şey anlamam arkadaşlar. Benim anladığım şu; ülkeyi kim  yönetiyorsa benim muhatabım odur. Devletin içinde çete varsa, 11 yıldır neden sesin çıkmadı senin?" diye konuştu.Kılıçdaroğlu, sözlerini "Sarıgül'ün önce Allah'a sonra size emanet ediyorum" diyerek, tamamladıktan sonra, kurdela keserek, merkezin açılışını yaptı.