HALKA SESLENDİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Manisa Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen ve yaklaşık 30 bin kişinin katıldığı mitingde, partisinin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Manisa Milletvekili Özgür Özel ve 17 ilçedeki belediye başkan adayını tanıttı.
CHP lideri mitinge, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, parti meclisi üyeleri Dursun Bulut, Halil Toraman, Umut Akdoğan, Gül Çiftçi, Sevnur Yıldırım, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, İzmir Milletvekili Musa Çam ve genel başkan yardımcıları ile katıldı.
Mitinge, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Aralık’taki Akhisar mitinginde ayakkabı kutusu gösterdiği için gözaltına alınan Nurhan Gül de destek verdi.
“MANİSA’YA GELİR AĞZINA ÇİFTÇİYİ ALMAZ”
Konuşmasına, “Türkiye’nin yeni tarihini Manisa’dan yazacağız” diye başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin en güzel topraklarında yaşıyorsunuz. Bereketli topraklar. Pamuğunuz, tütününüz vardı, yok oldu. Bir ülkenin Başbakan’ı Manisa’ya gelir ağzına çiftçi lafını almaz. O zaman sen o ülkeyi neden yönetiyorsun arkadaş? Üretene hep saygı duydum. Halk ile beraber gideceğiz ve bu sorunu çözeceğiz" diye konuştu.
“GELECEĞİMİZ ÇOCUKLARIMIZ”
“Birileri geleceğini ayakkabı kutusunda bulabilir” diyerek, 17 Aralık Operasyonu’na da atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bizim geleceğim çocuklarımızdır. Gençler diyor ki el ele kol kola omuz omuza. Çağdaş ve uygar bir Türkiye için yola çıkacağız. Artık Türkiye’de her şey değişti. Halkın iktidarı var. Korkuyorlar, kaçıyorlar. Kaçmayın. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Çiftçinin, esnafın mutlu olması lazım. Esnafın yüzünün gülmesi lazım. Kimin yüzü gülüyor. Bir avuç haramilerin yüzü gülüyor. Rahmetli Ecevit, 'Ne ezen ne ezilen, insanca halkça bir düzen' derdi. Aynısını savunuyoruz biz de. Çatık kaşlı değil, güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye istiyoruz.”
“17 ARALIK TÜRKİYE’NİN DÖNÜM NOKTASIDIR”
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu Türkiye için dönüm noktası olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Siyasetçinin halkına hesap verdiği güzel bir Türkiye istiyoruz. 17 Aralık Türkiye Cumhuriyet tarihinde dönüm noktasıdır. 17 Aralık kendine halk diyenlerin kara çıktığı bir gündür. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvetle mücadele günüdür. Gençler diyor ki medya onların, duvarlar bizim. Sadece duvarlar mı? Meydanlar bizim, fabrikalar bizim. Biz halkız. Bu hükümet bu ülkeye yakışmıyor. Komşularımıza yakışmıyor. Dünyaya yakışmıyor. Türkiye’nin bayrağını onurla dalgalandıracak yeni bir iktidara ihtiyaç var artık” diye konuştu.
“BANA KİMSE YOLSUZLUK YAPTI DİYEMEZ”
Kendisini memur, işçi gibi sıfatlarla eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenen Kılıçdaroğlu, “Düne kadar ayrım yapıyorlardır. CHP’nin Genel Başkanı olarak söylüyorum, geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz verdiniz. 'Neden o partiye oy verdiniz' diye suçlamadım. Hiçbir zaman o yurttaşımı ötekileştirmedim. Demokrasiye inandım. Ancak şimdi yeni bir süreçteyiz. Yaşamımı halkı çıkarlarına feda etmeyi namuslu onurlu bir görev kabul ediyorum. 17 Aralık’ta Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturması yapıldı. Başbakan dönüp diyor ki ben mağdurum. Nasıl mağdursun? 'Yeni bir dost darbesi yapıldı' diyor. Bana diyor ki 'O, CHP’nin genel müdürü. Benim için CHP’nin bekçisi olmak, onurdur. Daha önce diyordu ki 'Sen memursun. Memur Kemal. İşçi Kemal. Esnaf Kemal. Eyvallah ama kimse bana yolsuzluk yaptı diyemez” dedi.
“ALNI, ELİ, DİLİ TEMİZ DEĞİL”
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Diyor ki efendim, tam seçime 3 ay kala böyle bir şey olur mu?' 14 ay önce ihbar mektubu Cumhurbaşkanına, savcılığa gitmiş. Savcı bakmış ihbar doğru, soruşturmuş, 17 Aralık’ta düğmeye basmış. Bunlardan birisi de Bilal Erdoğan. Başbakan’ın oğlu. “Bize çeteler tuzak kurdu' diyor. Çeteyi merak ediyorsan, toplarsın Bakanlar Kurulu’nu çeteyi orada görürsün. Silivri toplama kampına gittim, 'Burada adalet yoktur' dedim. 'Bunun hesabını soracağız' dedim. Hakkımda fezleke düzenlendi. Çıktım, 'Hakkımdaki fezlekeyi kaldırmazsanız namertsiniz' dedim. 'Hesabını veririm' dedim. Peki o Bilal Erdoğan için ne yaptı? Senin çocuğunun ne ayrıcalığı var? Neden kaçıyor? Eğer alnınız temizse şunu söylemen lazımdı, 'Yolsuzluk yapan varsa sonuna kadar gidilsin. Oğlum biz korkmayız' deseydi. İşte bunu demedi. Anlı, dili, eli temiz değil.”
AYAKKABI KUTULU KADIN PROTESTOCUYU KÜRSÜYE ÇAĞIRDI
Konuşmasına kısa bir ara veren Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın Akhisar mitinginde evinin terasından ayakkabı sallayan ve kısa süre polis tarafından gözaltına alınan Nurhan Gül'ü kürsüye davet etti. konuşmasına yanında Gül ile birlikte devam eden CHP lideri, “Bir ülkenin başbakanı boş ayakkabı kutusundan korkar mı? Niye korkuyor. Manisalılar yürekli. Boş, ayakkabı kutusuyla koskoca Başbakanı sindirdi. Dünyanın en zengin başbakanı oldun, 'Mağdurum' diyorsun. Ne zaman bu mağdurluktan kurtulacak. 'Böyle mağdurluğa can kurban' diyor Manisalılar. Hep birlikte iktidara yürüyeceğiz. İktidarın ayak sesleri geliyor. Onun için telaşı var. Demokratik yollarla gerçekleştireceğiz. Sandığa gideceğiz haramileri göndereceğiz. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki korkalım. O zaman Bilal’i gönder kardeşim. Neden göndermiyorsun? Gençlik burada Bilal’in nerede olduğunu bilmiyoruz. 'Çeteler yaptı bunu' diyor. Doğru olabilir. Peki ama sorularım var. O ayakkabı kutusunu içine 4.5 milyon doları çeteler mi koydu? Bu bakanların çocuklarının yatak odalarına dolarları çeteler mi koydu? Yatak odalarına kasaları çeteler mi koydu? Sen kendi ayağına kurşun sıktın. Sen kendin gittin kul hakkı yedin” dedi.
'YOLSUZLUK BATAĞINDALAR'
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna karışan paralarla neler yapılabileceği için ise Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk. “Yolsuzlukla mücadele edeceğiz' diyorlardı. Yolsuzluk batağındalar. Gazeteler yazdı, 85 milyon Euro hortumlanmış. 247 milyar ediyor. 2 milyon 831 bin işsiz var. Bu hortum olmasaydı hepsine 8 ay işsizlik parası ödeyecektik. 300 bin öğretmene aylık ödeyebilirdik. Her emekliye 25 bin lira ikramiye ödeyebilirdik. Emekliler nasıl hortumlandığınızın farkındasınız değil mi?”
MANİSA BUYUKSEHİR ADAYINI ÖZEL’E ÖVGÜ
Konuşmasına partisinin Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Manisa Milletvekili Özgür Özel’i överek devam eden Kılıçdaroğlu, “Buraya yerel seçim için geldik. Biraz sonra sizin için adayları tanıtacağız. Ancak izin verirseniz önce genç tuttuğunu koparan bin Manisalıyı, Özgür’ü buraya çağırıyorum. Özgür parlamentonun çalışkan milletvekillerinden bi tanesi. 135 kez parlamentoda kürsüye çıktı Türkiye’nin ve Manisa’nın sorunlarını dile getirdi. AKP’nin adayı ne kadar çıktı yedi kez. 7-135. Özgür Özel’i önce Allah’a emanet ediyorum sonra size emanet ediyorum. “CHP’de gençler yok' diyorlar. İşte buyurun genç. O yaşamını Manisa’ya ayıracak. Ben ona güveniyorum siz de güvenin. O korumalarla değil sizin aranızda geziyor. Özgür’ü sadece Manisa mı tanıyor. Hayır, başta Osmaniye, bütün Türkiye tanıyor. Göreceksiniz Özgür’ü bütün dünya tanıyacak” diye konuştu.
“YÜRÜTMENİN USTASI”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki 'Yürütmenin Ustası” benzetmelerini de hatırlatan Kılıçdaroğlu, 'Usta' diyorlardı. Yürütmenin ustası. Kul hakkı yemenin ustası. Fakir fukaranın hakkını yiyenden usta mı olur? Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verdiniz. Ancak bundan sonra sandığa gideceğiz. Temiz siyaset için kul hakkı yemeyen bir siyaset için. Gelin beraber olalım. Gelin güç birliği yapalım. Onurlu ve bağımsız Türkiye'yi ayağa kaldıralım. Millete sözüm var. CHP iktidarında ilk 4 ay içinde çıkaracağım kanunun adı Siyasi Ahlak Yasası olacak. Ahlaklı adam gelip, politikaya girecek. Öyle bir hale geldi ki TBMM’ye gelirken bile bir koruma ordusu ile geliyor. Ya neden korkuyorsun? Halkından korkar mı başbakan?” dedi.
POLİS ve SAVCILARA SESLENDİ
Miting alanında güvenlik önlemi alan polislere seslenen Kılıçdaroğlu, “Halkın polisi olduğunuz sürece başımızın üzerinde yeriniz var. Emir verilebilir, talimat verilebilir. Gencecik çocukların üzerine kurşun sıkmayın. Gençler, umudumuz olan, geleceğimiz olan gençler. Gençleri her zaman koruyacağız. Adı üzerinde, “delikanlı' diyoruz onlara. Elbette sert olacaklar. O nedenle polis kardeşlerime sesleniyorum halkın polisi olun. Bakın savcı talimat verdi, siz de hırsızlık yapanları aldığını teslim ettiniz. Ne yaptılar o polisleri görevden aldılar. Buradan onlara sesleniyorum. Sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu, savcılara ise “Sizin adınız Cumhuriyet Savcısı. Bu ülkenin temiz insanları size destek verecek. Yolsuzluk soruşturması yapanları görevden alıyorlar. HSYK’yı değiştirmeye çalışıyorlar. “Yargıyı yürütme organına teslim edeceğiz' diyorlar. Ya, böyle devlet mi olur? Savcı kardeşlerim siz de hakkınızı arayın HSYK konuşamaz mı? Ya sen günde 40 kere konuşuyorsun bırak bir kere konuşsunlar. Herkes özgürce konuşacak bu ülkede” dedi.
“ALAN’I DIŞARI ÇIKARMAK BOYNUMUZUN BORCU”
Türkiye’de demokrasi olmadığını ileri süren CHP Lideri, şöyle devam etti:
“Türkiye’de demokrasinin hangi noktada olduğunu biliyorsunuz. 8 milletvekili hapisteydi. Dışarı çıkmaları için çok büyük mücadele verdik. Şimdi, 1 milletvekili arkadaşımız hapiste kaldı. Onun adı Engin Alan. Alan’ı da dışarı çıkarmak için her türlü mücadeleyi göstermek CHP’lilerin boynunun borcudur. Bunun için mücadele edeceğiz.”
Konuşmasanın ardından Kılıçdaroğlu, partisini Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile 17 ilçedeki adayların tek tek kürsüye çağırıp, tanıttı.
Daha sonra yeni kurulan Yunus Emre İlçesi’ne geçen Kılıçdaroğlu, burada partisinin ilçe hizmet binasının açılış törenine katıldı.

(İÖ/AAA)