BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, 'kızlı-erkekli öğrenci evleri'yla ilgili açıklamasının ardından tartışmalar sürüyor. AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, İzmir’de öğrenciyken evde kaldığını, kız arkadaşlarının kendilerine yemek yaptığını belirterek, “Gençler evlere gidip gelebilirler, sohbet edebilirler ama sürekli aynı evde kalmalarını doğru bulmuyorum” dedi. AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ise, devletin uygun barınma imkanı sağlamasının tartışmaları sona erdireceğini söyledi. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel da, yapılmak istenenlerin 'karşı devrim projesinin' bir parçası olduğunu söyledi.
AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, Dokuz Eylül Üniversitesi Şehir Planlama bölümünü kazanınca Trabzon’dan 12 kardeş arasından İzmir’e geldiğini, iki yıl İnciraltı’nda devlet yurdunda kaldığını, üçüncü yıl erkek arkadaşlarıyla eve çıktığını belirterek şunları söyledi:
“Kız arkadaşlarımız eve gelip bize yemek yapıyorlardı, bulaşıkları yıkıyorlardı. Toplum olarak kendi değerleri olan muhafazar bir toplumumuz. Buna dikkat etmemiz lazım. Biz de Avrupa değiliz, kusura bakmasınlar. Kimsenin özel hayatına müdahale etmeyelim ama sürekli aynı evde kalmak toplumun kabul edeceği değerler değil. Gençler evlere gidip gelebilirler, sohbet edebilirler ama sürekli aynı evde kalmalarını doğru bulmuyorum. Son yıllarda özellikle üniversitelerle birlikte öğrenci sayısının da artması barınma sorununu da artırdı. Devlet olarak alınması gereken tedbirler varsa almak lazım.”
“ÖĞRENCİ EVLERİNE ÇOK GİRİLİP ÇIKIYORSA KONTROL ALTINA ALMAK LAZIM”
AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık, özellikle fakir aile çocuklarının üniversiteyi kazandıktan sonra barınma sorununun çözümünde uyuşturucu, terör ve fuhuş çetelerinin eline düştüğünü öne sürerek, şöyle konuştu:
“Bu çeteler özgürlüklerin kullanılmasıyla besleniyor. Bu tip durumlarda ailelerin bilgilendirilmesi gerekir. Özgürlük adına çocukların zehirlenmemesi lazım. Mevcut mevzuata göre bunun yasaklanması, anayasa değiştirilmediği sürece mümkün değil. Ancak toplumsal travma var. Gölcük’te bir öğretmen kızımız çocuğunu bırakıp gidiyor. Çocuk öldü, anne hapiste. O öğretmenin anne ve babasının psikolojisini düşünün. Toplumda kabullenilmeyen şeyleri özgürlük adına yaşarsak, bu travmaları yaşarız. Öğrenci evlerine çok girilip çıkılıyorsa bunları yasaklamak değil, ama kontrol altına almak lazım. Kamu görevlilileri görevlerini yerine getirmiyor. Bu konunun ideolojilerin ötesinde tartışılası lazım” dedi.
“SORUNU MUHBİR VATANDAŞLARIN İŞGÜZARLIĞI İLE ÇÖZEMEYİZ”
AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ise, 'kızlı erkekli' tartışmaya attığı altı tweet’le katıldı. Günay, öğrencilerin barınma sorununun idarecilerin ya da muhbir vatandaşların işgüzarlığı ya da yasal düzenlemelerle çözülemeyeceğine dikkat çekerek, şu ifadelerde bulundu:
“Önemli bir konuyu haksız boyutlara taşıyarak gençleri, ailelerini ve birbirimizi yeniden incitiyoruz. Öğrencilerin barınma sorunu var. Bu barınma ihtiyacı çeşitli çevrelerce (siyasi, ticari, dini vb. amaçlarla) çok uygun olmayan koşullarda karşılanmaya çalışılıyor. Gençlerin hemşehrilik, arkadaşlık dayanışması yahut ekonomik nedenlerle bulduğu bireysel çözümler de çoğu kez aileleri tedirgin ediyor. Sorunu idarecilerin ve muhbir vatandaşların işgüzarlığı ya da yeni yasal düzenlemelerle çözemeyiz. Çünkü sorun yasal değil 'yapı'saldır. Bunca yeni üniversite açılan ülkemizde kamunun görevi şikayet değil uygun maddi ve manevi koşullarda barınma ortamı/yurt sağlamaktır. Uygun barınma imkanının sağlanması halinde tartışma önemli ölçüde sona erecektir. Hepimizin amacı çocuklarımızın sağlıklı yetişmesidir.”
“EŞİNİZİ KIZINIZI BÖYLE BİR HAYAT TARZINA UYGUN GÖRÜYOR MUSUNUZ”
AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, AK Parti’nin muhafazakar ve demokrat esaslara dayandığını, muhafazakarlığının demokratlığının önüne geçmediğini, dengeli olduğunu öne sürerek şöyle konuştu:
“Kişilerin hayat tarzına müdahele edilmemeli ama ailenin, ülkenin de hayat tarzı var. Bu tarzlar birbirini olumsuz etkiliyorsa bunun üzerinde düşünülmeli. Türk toplumunu ayakta tutan onun yüce ahlaki değerleridir. Biz oy almak uğruna bu değerleri atacaksak, siyasi samimiyetsizlik yapmış oluruz. Atatürk demiş ki 'Hiçbir millet yoktur ki ahlaki esaslara dayanmadan yükselebilsin.' Benim üç kızım var. Eşinizi, kızınızı böyle bir hayat tarzına uygun görmüyorsunuz, yasalar da bunun üzerinde olmamalı. Atatürk 'Dünyada hükümet için meşru olan tek prensip vardır ki o da istişare yapmaktır' demiş. Başbakan dindar demokrat biri. Yurtdışına giderken böyle bir konunun tartışılması için ortaya atmış olabilir. Türk toplumunun bu konudaki istişaresini alıp karar verecektir.”
“BAŞBAKAN BU EVLERİ AÇIKLAMALI”
CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Başbakan’ın namus ve iffet kavramları üzerinden kafa karıştırarak, olayları manüpile ettiğini ileri sürerek şunları söyledi:
“Namus bekçiliği yapan iktidar havası yaratmaya çalışıyor. Kızların erkeklerle aynı evlerde kaldıklarını iddia ediyor. Nereden biliyormuş? Annelerin babaların aklına mide bulandırıcı işleri sokmaya çalışıyor. Nerede yapıldığını söylemek zorunda. Bu Başbakan’ın görevi midir? Buralarda ilişkilerin çarpık olduğunu söylemeye çalışıyor. Başbakan gündemi değiştiriyor. Bu toplumun ahlaki değerleri üzerinden dezenformasyon yapamaz.”
“BUNDAN SONRAKİ AŞAMA OKULLARDA KIZ VE ERKEKLERİN AYRILMASIDIR”
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Başbakan’ın haneye tecavüz etmeye başladığını öne sürerek, TBMM’de kadın ve erkek vekillerin yerlerini ayırmasını da önerdi. Yüksel, Başbakan’ın politik gösteri yaparak, iktidarının başarısızlığını gizlemeye çalıştığını iddia etti. Yüksel, şöyle konuştu:
“Başarısız Hükümet 'öğrenci yurtlarında kız- erkek öğrencileri ayırıyoruz' diyor. Zaten öğrenciler aynı yerde kalmıyordu, farklı bloklarda kalıp kafeterya gibi ortak mekanları kullanıyorlardı. Şimdi yurtları ilçe bazında ayırarak öğrencilere işkence çektiriyor. Bunları yaparken taşımalı eğitimde kamyon kasasında okula gitmelerini gözden kaçırıyor. Çocukların okula da gitmesini istemeyen bir Başbakan. Kadın erkek eşitliğine de karşı. Yapay gündemlerle bu başarısızlıklarını gizliyor. Bu karşı devrim projesinin bir parçasıdır. Bundan sonra gelecek adım, okullarda ve dersliklerde kız erkek öğrencilerin ayrılmasıdır. Başbakan, 2023 hedeflerini erken açıklamaya başladı. Biz kendisine öğrenci yurtlarında kız erkek yurtları arasında blok önermiştik. Şimdi TBMM’de kadın- erkek vekilleri ayırabilir. Bir süre sonra 'kadının ne işi var mecliste evinde otursun' diyebilir. AK Parti'nin kadın vekillerine özellikle İzmir gibi çağdaş bir kentten seçilen milletvekillerine önerim, bugün seslerini çıkarmazlarsa sıra onlara da gelebilir.”