"ÖNCEKİ CUMHURBAŞKANLARININ HİÇ BİRİ 'BU YETKİLER BİZE YETMİYOR’ DEMEDİ"

Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Bursa’daki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile BUTTİM Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Burada konuşan İhsanoğlu, Türkiye'nin adayı olduğunu söyledi. Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde çok yol aldığını belirten İhsanoğlu, “Türkiye ilk defa bir cumhurbaşkanı seçmiyor. Bu Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı seçimi. Ama Türkiye bir ilk yapıyor. Türkiye ilk defa halk oylamasıyla cumhurbaşkanı seçiyor. Bu da farklı bir değerlendirmeyi getiriyor yanında. Seçilecek cumhurbaşkanı bir partinin adayı olabilir. Zaten rahmetli Celal Bayar Demokrat Parti adayıydı. Rahmetli Turgut Bey ANAP'ın başkanıydı. Süleyman Bey Adalet Partisi'nin başkanıydı. Ama onlar devlet reisliğine yükselince, parti işlerini arkalarında bıraktılar. Hiçbir zaman ‘hem cumhurbaşkanı olacağım, hem parti başkanı olacağım, hem de hükümeti yöneteceğim’ demediler. Ayrıca ‘biz sistemi değiştireceğiz. Bugünkü yetkiler yetmiyor, biz mutlak yetki istiyoruz’ demediler. Onlar mevcut anayasaya göre seçildiler ve bu ülkede o mücadeleyi yürüttüler” dedi.

“YURTTA SULH CİHANDA SULHU SAĞLAYACAK CUMHURBAŞKANINA İHTİYAÇ VAR”

Seçimlerin sonucunda belirlenecek cumhurbaşkanının yüzde 60 oy ile seçilmesine rağmen yüzde 40’ın da temsilcisi olması gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu, “Türkiye’nin gerçekten bütün Türkiye’yi kucaklayacak, Türkiye'nin bulunduğu dünyadaki itibarını yükseltecek, düşmanların hedefi olmayacak bir ülke getirecek, yani içerde huzur, dışarıda itibar sağlayacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var. Atatürk'ün çok güzel bir sözünü hatırlatmak gerekirse ‘Yurtta Sulh Cihan da Sulhu’ sağlayacak bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var” diye konuştu.

“MİLLİ GELİR EŞİT Mİ DAĞILIYOR YOKSA ŞİŞKO KEDİLERİN MİDELERİNE Mİ GİDİYOR”

Ekmeleddin İhsanoğlu, seçilecek cumhurbaşkanının halktan aldığı gücünü kendi siyasi gündemi için değil, bütün milletin refahı, huzuru için kullanması gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin sıkıntılara tahammülü olmadığını ifade eden İhsanoğlu, “İçerdeki sıkıntılar, gerilim, endişe, zıtlaşma milleti germiştir. Milletin huzura ihtiyacı vardır. Etrafımızda Türkiye’nin sıkıntılarını biliyoruz. Türkiye'nin tekrar Ortadoğu’nun, Avrupa’nın, Balkanların, İslam dünyasının ve bütün dünyanın modern ülkesi haline gelmesi lazım. Türkiye ekonomik bakımdan eskiden 18’nci ülkeydi şimdi 19’ncu oldu. Fazla söyleyecek bir şey yok. İstatistik verilerle oynayarak milleti daha fazla kandıramazlar. Kalkınma var ama büyüme mukayeseli bir şekilde. Bizimle paralel olarak giden ülkelere bakalım. Bir Latin Amerika’ya, Brezilya'ya bakalım. Onlar bu 10, 12 sene içerisinde neler yaptılar? Biz neler yaptık? Milli gelir 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Evet. Ama 2009'dan beri 10 bin dolar. Bu kişi başına düşen 10 bin dolar milli gelir, toplumun değişik kesimleri arasında nasıl dağıtılıyor? Gelirin dağılımında bir adalet var mıdır? Yoksa yine şişko kedilerin midelerine mi gidiyor?” dedi.



“ALLAHTAN ANAYASA MAHKEMESİ VAR”



Türkiye’nin kanun hakimiyetini tesis etmek zorunda olduğunu ifade eden İhsanoğlu şunları söyledi:

"Allah'tan bir Anayasa Mahkememiz var. Allah'tan Anayasa Mahkemesi’nde dürüst hakimler, dürüst reis var. Bunların sayesinde kanundaki bu haksızlık bir nebze geriliyor. Türkiye'nin kanun hakimiyetini yeniden tesis etmesi, hukukun üstünlüğünü yeniden oturtması lazım. İnsanların hukuk karşısında eşit olmasının temel bir insan hakkı olduğunun devletin, herkesin kavraması lazım. Devletin gücünü kullanarak insanları korkutmaya, çekinmesine gerek yok. Devlet insanları korkutmak için değil onları korumak için vardır. Adalete tescil lazım. Adalet herkes için lazımdır. Dün adalete sığınıp siyasi kariyerlerini elde edenler bugün bu hakkı başkalarından esirgememelidir.”

Herkesi milliyetçi olmaya çağıran İhsanoğlu, Ankara'ya gönderilecek kişinin sigorta attıran değil, devletin tepesindeki sigorta olması gerektiğini vurguladı. İhsanoğlu, en çok değişimi isteyenin kadınlar olduğunu belirterek, başı kapalı, açık önünü kesen kadınların istediklerini net bir şekilde söylediğini kaydetti.

“70’Lİ YILLARDA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ÖĞRENCİYİ ALNINDAN VURDULAR”

Toplantının ardından kendisine destek veren partilerin birlikte düzenlediği 10 bin kişilik iftara katılan İhsanoğlu’na ‘Ekmek için Ekmel’ yazan bir pide hediye edildi. Ak Parti Kurucu Genel Sekreteri ve Başbakan eski Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır'ın da katıldığı iftarda vatandaşlara hitap eden İhsanoğlu, Türkiye’nin bir dönüm noktası, yol ayırımın da olduğunu kaydetti. Türkiye’nin her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, “Ben şiddet ve nefret tohumlarının ekildiği 1970’li yıllarda yaşadım. 70’li yıllarda kardeşler birbirlerini vurdular. Ben genç bir üniversite öğretim üyesi olarak fakültenin bahçesinin kapısında bir öğrencinin alnından vurulduğunu gördüm. Kardeş kardeşe sen sağcısın, sen solcusun’ diye kavga edip birbirlerinin canına kıydılar. Türkiye kavga, nefret, şiddet ve kibir istemiyor. Türkiye tolerans, hoşgörü, kardeşlik, birlik beraberlik istiyor. Ayrı gayrı istemiyor” dedi.

“ORASI YAN GELİP YATMA YERİ DEĞİL”

Daha sonra yerel bir kanalın canlı yayın konuğu olan Ekmeleddin İhsanoğlu, soruları yanıtladı. Halkın ilgisi, fakir ve ezilmiş insanların sözlerini duydukça seçimleri birinci turda kazanacağına inandığını söyleyen İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı olduğunda izleyeceği yolu şöyle anlattı:

"Gelmiş geçmiş cumhurbaşkanlarına karşı yanlış bir söz kullanmak istemiyorum. Türkiye’nin en yüce makamına Atatürk’ten, Abdullah Gül’e kadar gelen yöneticilere saygıda kusur etmemeliyiz. Ona saygısızlık etmek Türkiye, millete saygısızlık etmiş olmak demektir. Ben cumhurbaşkanına hakaret edersem devletime, milletime hakaret etmiş olurum. Cumhurbaşkanı elbette çok aktif olmalı. Orası yan gelip yatma yeri, fil dişi kale değil. Halka, millete hizmet etme yeridir. Anayasadan, halktan aldığınız güçle yapmalısınız. Hükümet taleplerin bir kısmını programına alabilir, almayabilir. Siz takipçisi olacaksız. Hükümeti gerekirse ikaz edeceksiniz. Kurumların iyi bir şekilde kavga etmeden, kutuplaşmadan hizmet etmelerini sağlayacaksınız. Gece gündüz çalışan bir cumhurbaşkanı olacaksınız.”

“DEVLET TEK, ALLAH İKİ ETMESİN”

Türkiye’nin Başkanlık ve yanı Başkanlık sistemine hazır olup olmadığının sorulması üzerine İhsanoğlu, “Başkanlık sistemi Amerikan modeli. Amerika’ya has bir modeldir. Farklı federasyonlar bir araya geliyor. Bu oraya mahsus. Siz lider bir devletsiniz. Tek bir devlet var. Allah bunu iki etmesin. 81 vilayet bu devletin mülki taksimatıdır. Parlamenter sistem Cumhuriyetle birlikte değil, Osmanlı döneminde de vardı. Atatürk cumhuriyeti kurarken aynı modeli takip ediyor. Arkamızda hem 90 senelik Cumhuriyet tecrübemiz, hem Osmanlı var. ‘Amerikan sistemi’ diyorsunuz. Biz Amerika değiliz kafa başka türlü gövde başka türlü hareket ederse Frankenstein yaratırsınız. Düzenleme Anayasa tadilatı ile olur. Türkiye rejimini değiştirmek değil daha iyi işler hale getirmelidir. Cumhurbaşkanı kriz yaratan değil kriz çözen birisi olmalıdır” diye konuştu.

“GEZİ’Yİ SEVMEK ÜLKEYİ SEVMEKTİR”

İhsanoğlu, terörle mücadelede de devletin eli sopalı olmaması gerektiğini, çözümlerin de milli mutabakat ve parlamentonun onayı ile yapılması gerektiğini söyledi.

Gezi olaylarının kendisine ne ifade ettiğinin sorulması üzerine İhsanoğlu şunları söyledi: “Gezi olayları bana üzüntü ifade ediyor. Benim tanıdığım gençler var içlerinde. Hepsi vatanperver. Bu vatanın evlatları. Çevre, ağaç sevgisi ve doğup büyüdükleri Taksim Meydanı’nın değişmemesini istiyorlar. Devletin tek yapacağı onlarla oturup konuşmak. Hükümetin nasıl bir şey istediğini, onların ne istediğini medeni şekilde tartışmak. Bunlar okumuş, vatanını seven insanlar. Taksim’i sevmek toprağı sevmektir. Gezi’yi sevmek ülkeyi sevmektir. Ağaçlara karşı bir sevgi, toprağa saygıdır. Ama sopanın kullanılması, gazlar, kayıplar, yaralılar olması, toplumda yaralar açması acı bir şey."

FOTOĞRAFLI