Fırat KESKİNKILIÇ/ANKARA, () - CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın TBMM Genel Kurulu'nda AK Partililer'e yönelik dün "Şeytan diyor ki, çıkart şu ayakkabıyı, fırlat. Ama bir ayakkabıma bakıyorum bir size bakıyorum. Değmez diyorum" sözleri bugün de Genel Kurul'da tartışma konusu oldu. Ayakkabının pahalı olduğu iddiaları üzerine Nazlıaka, ayakkabıyı 3 yıl önce ucuzluktan aldığını söyleyerek cevap verdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan ise, söz "Güvenliğimiz yok. Ayakkabısını çıkarmasın" diyerek TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'a espirili bir gönderme yaptı. AK Parti Antalya Miletvekili Gökçen Özdoğan Enç ise, "Botokstan görünmüyor gözlerin" diyerek Nazlıaka'ya sataştı.
TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, kadına yönelik şiddet konusunda gündem dışı söz aldı. Orhan, "Dün kadına şiddete yönelik konuşan arkadaşımızın bu konuyla alakalı yanlışlık görmediğini gördüm. Biz milletvekiliyiz, ben de bir milletvekiliyim ve bu Meclis kürsüsünde, bu çatı altında beraber siyaset yapıyoruz. Bize yönelik, bana yönelik bu şiddeti bu insanlar görmüyor mu, bu arkadaşımız görmüyor mu? Bunu neden lanetlemiyor? Ve çıkıp burada kadına yönelik şiddeti insanlara anlatmaya çalışıyor ve burada bir yanlışlık olduğunu ifade etmeye çalışıyor bütün agresifliğiyle, bütün heyecanıyla, bütün duygularıyla. Ancak inandırıcı olmadığını fark ettiğinde de çıkıp çok pahalı ayakkabıyla, binlerce liralık ayakkabısıyla kadın şiddetine yöneliyor. Bu doğru bir davranış değil" dedi.
Orhan'ın konuşması sırasında Genel Kurul salonunda bulunmayan Nazlıaka, Genel Kurula geldiğinde TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'a, Orhan'ın kendisine pahalı ayakkabı giydiğimden tutunda şahsına yönelik birçok söz söylediğini belirterek söz istedi. Bunun üzerine AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, gülerek TBMM Başkanvekili Sadık "Güvenliğimiz yok Sayın Başkan, ayakkabısını çıkarmasın" diye takıldı. AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kaçır ise, Turan'ı sözüne "Yok yok, ayakkabı bağlı" diye cevap verdi.
Sataşmadan dolayı Nazlıaka 2 dakika söz aldı. Nazlıaka'nın konuşması sırasında AK Partili milletvekillerinin sözleri de Genel Kurul tutanaklarına şöyle yansıdı:
Nazlıaka: Az önce söz alan sayın hatip kendisine yönelik olarak bir olaydan bahsetmiştir. Bugüne kadar Mecliste toplam yılda bir konuşma bile yapmamış olan bu hatibin hak savunuculuğu yönünde yaptığı konuşmayı ilgiyle izledim odamdan ve gördüm ki kendisinin hak savunuculuğu anlayışı da tamamen ona yönelik yapılan bir haksızlıkla ilgili.
AK Parti Antalya Miletvekili Gökçen Özdoğan Enç: Botokstan görünmüyor gözlerin.
Nazlıaka: Bakın, değerli milletvekilleri, hak savunuculuğu bütüncül bir şeydir, Bana yapılırsa savunurum, başkasına yapılırsa savunmam. diye bir şey söz konusu değildir. O yüzden lütfen aklınızı başına alın.
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel: Yine batırdın ha.
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan: Temiz dile davet eder misin Sayın Başkan? Bu nasıl bir üslup ya? Kadın diye ses çıkarmıyoruz.
Nazlıaka: Bir başka konu sayın milletvekilinin yapmış olduğu konuşmada benim giydiğim ayakkabıyla ilgilidir. Olayı bu kadar magazinel bir boyuta taşımış olması kendisi açısından çok aciz bir durumdur elbette ama hiç şüphesiz dün benim bahsettiğim konu ayakkabı değildir.
AK Parti Isparta Milletvkili Recep Özel: Magazin değildi ki.
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan "Temiz dil sayın başkan."
Nazlıaka, "Bu arada benim çok pahalı bir ayakkabı giydiğimden de bahsetmiş, onu da söyleyeyim size. Ayakkabı 3 yıl önce ucuzluktan aldığım bir ayakkabıydı, ucuzluktan."
AK Parti Antalya Miletvekili Gökçen Özdoğan Enç, "Ay! Vah vah! Meclisin kuru temizlemesini kapattırdın be."
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner "Ucuzcusun, ucuzcu! Saygısız!"
Nazlıaka, "Ama sizleri o ayakkabıyı bile atmaya değer bulmadım. Bir söz vardır, bilir misiniz: "Nice insanlar gördüm, üzerinde elbiseleri yoktu, nice elbiseler gördüm, içinde insanlar yoktu."
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, "Ayakkabın gibi ucuzcusun!"
Nazlıaka, "İşte, benim insan tanımım atan bir damara sahip olmak, nabza sahip olmak değildir; onurlu bir duruşa sahip olmaktır."