HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü, BDP'nin grup toplantısında konuştu. Kabataş hadisesi ile ilgili olarak Kürkçü, "Biz elbetteki bu kadının iddiasının peşinde sonuna kadar gidebilmesinin destekçisi oluruz. Ama henüz iddia halinde olan bir şeyin Gezi direnişine karşı bir silah olarak kullanılmasına elbette izin vermeyiz. Geziciler'in onuru bizim de onurumuzdur. O onuru sonuna kadar korumaya hazırız ve koruyacağız" diye konuştu.

Kürkçü, "Düzen partilerinin karşısında halkların partisi başarısını, zaferini 30 Mart günü ilan edecek. AK Parti'nin diktatörlüğünü de onunla rekabet halindeki Fethullahçı, ırkçı ittifakını toprağa, sandıklara gömecek" diye konuştu.

"BARIŞ SON DERECE PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI DURMAKTADIR"

Kürkçü, "Barış son derece kritik, pamuk ipliğine bağlı bir biçimde durmaktadır. İlk büyük uyumsuzluktan sonra neler olacağını kimse bilmiyor. Ama buna karşın hükümet son derece rahat bir biçimde önüne gelene saldırmaya devam ediyor" dedi.

"ERDOĞAN, HALA AYNI YALANI SÖYLEMEYE DEVAM EDİYOR"

Camide içki içildiği yönündeki iddiaları ile ilgili olarak Kürkçü, şunları söyledi; "Camide içki içilmediği o içki kutularının camiye kendileri tarafından konulduğu Zaman Gazetesi İstihbarat Şefi İbrahim Doğan tarafından açıklandı. Dolmabahçe'deki Bezmialem Valide Sultan Camisi'nde bulunan bira kutularının oraya sonradan konulduğunu açıkladı. Caminin müezzini burada asla içki içilmediğini söyledi. Ama Tayyip Erdoğan hala aynı yalanı Meclis kürsüsünden söylemeye devam ediyor" diye konuştu.

"SİLAH OLARAK KULLANILMASINA ELBETTE İZİN VERMEYİZ"

Kabataş hadisesi ile ilgili olarak Kürkçü, "Tayyip Erdoğan'ın ikinci büyük yalanı Gezi direnişcilerinin, isyancılarının başı örtülü kadınlara karşı taciz, tecavüz ve saldırılara giriştiklerine dair bugüne kadar asla doğrulanamamış, herhangi bir maddi kanıtla desteklenememiş olan bir beyanı ısıtıp ısıtıp piyasaya sürmesiydi. Böyle bir şey olmadığı Kabataş'ta o gün, o dakikalarda çekilen görüntülerden açıkça ortaya çıktı. Ne olduğu net olarak görülemese bile ne olmadığını herkes gördü günlerdir. Şimdi diyemiyorlar 'bu videolar gerçek dışıdır, burada öyle bir şey yoktur.' Beyana bakıyoruz. Beyan soruşturmaya başlamak için yeterliydi. Hükümet bu soruşturmayı tamamlamayarak o kadını da istismar etti. O kadını da kendi hakları karşısında elsiz, kolsuz, dilsiz bıraktı. Bu henüz sonuçlanmamış olan bir soruşturmayı kamuoyunun önüne atarak, henüz sonuçlanmamış olan bir soruşturmadan ötürü binlerce insanı, onbinlerce insanı suçlayarak bu işin içinden çıkabileceğini zannetti. Ama hakikat ortada. Böyle bir taciz, böyle bir tecavüz olmadığı, olduğuna dair hiçbir somut verinin bulunmadığı, elde beyandan başka bir şey olmadığı ortada. Beyanı değerlendirdiğiniz zaman da fiziki gerçekleşmelerle bu beyan arasındaki açık, bir açıklamayı gerektiriyor. Biz elbetteki bu kadının iddiasının peşinde sonuna kadar gidebilmesinin destekçisi oluruz. Ama henüz iddia halinde olan bir şeyin Gezi direnişine karşı bir silah olarak kullanılmasına elbette izin vermeyiz. Geziciler'in onuru bizim de onurumuzdur. O onuru sonuna kadar korumaya hazırız ve koruyacağız" diye konuştu.

"ERDOĞAN'IN BU KAVGASININ HERHANGİ BİR TARAFINDAN DEĞİLİZ"

Kürkçü, "Fethullah Gülen cemaatiyle ittifakını bozmuş olmasının cezasını ödeyecek. Uluslararası alemde ittifakını bozmuş olmasının cezasını ödeyecek. Biz Erdoğan'ın bu kavgasının herhangi bir tarafından değiliz. Ne onun kendi iktidarının ne de onun eski müttefikleriyle kavgasının yanındayız. Biz hepsine karşıyız, hepsiyle mücadele halindeyiz" dedi.