Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin PYD-YPG’ye verdiği desteği bir kez daha eleştirerek “NATO’da sizinle beraber olan biziz, terör örgütü beraber değil. ‘YPG-PYD’nin Türkiye’ye zarar vermesini istemeyiz’ diyorlar. Lafla olmuyor ki!” diye konuştu. Erdoğan hem ABD ziyaretinde hem de Brüksel’deki NATO zirvesinde YPG ve FETÖ konularının gündeme geleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuveyt dönüşü uçakta gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili sorularıın cevaplandırdı. Erdoğan’ın sorulara verdiği cevaplar şöyle: 
 

Sizden önce Mısır lideri Sisi’nin Kuveyt ziyareti vardı. Şeyh Sabah da kısa süre önce Türkiye’ye gelmişti. Acaba bütün bu gelişmeler bir diplomasi trafiğinin kavşak noktası olabilir mi? 
Bizim gündemimizde Sisi hiç yer almadı. Öyle birşey olmadı. Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle neler görüştüklerini bilmiyorum. Ama dediğim gibi bizim bugünkü gündemimizde o tür bir konu hiç yer almadı.

Cumhurbaşkanı sistemi yavaş yavaş hayata geçiyor. Önümüzde 2 yıl süre var. Bu dönemde ekonominin yeniden atağa geçmesi konusunda ne tavsiyeleriniz olabilir? Hâlâ beklentiler var çünkü piyasalarda?
Aslında piyasalarda canlanma kendini şu anda ciddi manada hissettirdi. 21 Mayıs’ta malum kongremiz var. Bununla birlikte bu sürecin çok daha hızlanacağı inancındayım. Türkiye aslında ekonomik olarak sıkıntılar yaşayan bir ülke değil; bunlar bir anlamda dünya ekonomisinin yaşadığı med cezir hareketi gibidir. Gelir geçer. Yeter ki sizin ayaklarınız yere sağlam bassın. 

Önümüzdeki günlerde Çin’e bir seyahatiniz olacak. Kuşak ve Yol Zirvesi, Çin’in en büyük projesi. Bu seyahatinizde bu projeye dair önemli bir anlaşma imzalayacak mısınız?
Arkadaşlarımızın konuyla ilgili çalışması var. Çalışma neticesinde bunu gerçekleştirebilirsek inşallah Türkiye Çin arasındaki iş birliğinde iyi bir konuma gelmiş olacak. İmzalar atılmadan bir şey söylemek istemiyorum. 

Fransa’da geçtiğimiz pazar günü yeni bir isim cumhurbaşkanı oldu. Siz de kendisini tebrik ettiniz. İzleniminiz nedir? Hem de Türkiye AB ilişkileri bu süreçte nasıl bir seyir izler?
 Doğrusu olumlu bir havada geçti telefon konuşmamız. Birbirimizi tanımıyoruz. Ekranlardan tanıyoruz, medyadan takip ediyoruz. Şu an önümüzde Brüksel ziyareti var orada bir arada olacağız. Ardından G-20 var, orada da görüşeceğiz. NATO’da bir araya gelmeyi kendisi teklif etti, orada ‘Brüksel’de başa baş görüşürsek memnun olurum’ dedi. Macron’unda ‘merkez siyaseti temsil ediyorum’ diye çıkışı bir şeylere işaret ediyor. Dünya artık artık sağ sol savrulmasını değil, merkezci bir tespiti yapmış durumda. Türkiye’nin kalkınmasını, güçlenmesini hazmedemeyenler dünyada çok fazla. Dolayısıyla bizim gerekirse her şeyden önce kendi göbeğimizi kendimiz kesebilmemiz lazım. PYD- YPG’yi düşünün, bir bakıyorsunuz NATO’da beraber olduğumuz ülkeler bunlarla işbirliği yapıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. NATO’da sizinle beraber olan biziz, terör örgütü beraber değil. “Ama YPG-PYD’nin Türkiye’ye zarar vermesini istemeyiz” diyorlar. Lafla olmuyor ki! Bu, PYD ile PKK arasındaki ilişkiyi tespit edememenizin alametidir. Tüm bunları, NATO zirvesinde de tabii ki A’dan Z’ye gündeme getireceğiz, Bunları ABD ziyaretimde konuşacağız. Konuşmak durumundayız. Çünkü birbirimizi anlamaya mecburuz. Orta Doğu’da Türkiye’siz bir karar verilmesi düşünülemez. Eğer Türkiye’nin fikrine müracaat etmeden birileri karar alıyorsa bunun bedelini aslında ağır ödüyorlar. 

Öncü bir ekibiniz Amerika’ya gidip görüşmelere başladı. ABD’nin YPG’ye bakışı ve FETÖ’ye bakışı hakkında neler söyleyeceksiniz?
 Arkadaşlarımızın görüşmeleri bir ön görüşmeydi. Hangi ölçekte geçti, nasıl geçti vs. bunları dinledikten sonra, inşallah bizim sayın Donald Trump ile yapacağımız görüşmedir asıl belirleyici olan. Sayın Başkan ile yapılacak görüşmenin neticelere göre, âdeta ben peşrev gibi görüyorum. Arkadaşları tabii ki dinleyeceğiz ancak bizim bizzat karar verici ile yapacağımız görüşmemiz belirleyici olacaktır.


“Suriye ve Irak’taki her olay millî güvenlik meselemizdir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye gelen Sierra Leone Cumhurbaşkanı Ernest Bai Koroma ile ortak basın toplantısında da YPG’ye ABD’nin silah yardımıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: Suriye ve Irak’taki her gelişme, bizim için doğrudan millî güvenlik meselesidir. Bu konudaki tavrımızı, alınan kararla ilgili endişelerimizi 16 Mayıs’ta Başkan Trump ile yapacağımız görüşmelerde ayrıntılı şekilde kendilerine de ifade edeceğim. 25 Mayıs’ta Brüksel’de toplanacak mini NATO zirvesinde de müttefiklerimizle konuyu masaya yatıracağız. Hangi gerekçeyle olursa olsun, DEAŞ terör örgütüyle mücadele bir başka terör örgütüyle yürütülmemelidir. Böyle bir adım Suriye’nin ve bölgenin geleceğini tehlikeye sokacaktır. Geçmişte atılan yanlış adımların Suriye’yi getirdiği durum ortadadır.

CHP lideri yanlış adres göstermiş

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Saray CHP’nin içini karıştırıyor” sözlerine karşılık Erdoğan “Oranın adı saray değil, Külliye! Dedikleri, külliyen yalan. Bizim kendi işimiz gücümüz var. O işlerle ne yapacağız. Maalesef adresi yanlış göstermiş” diye konuştu.

100 günlük projeler 21 Mayıs’ta 

Erdoğan “21 Mayıs’tan sonraki süreç nasıl gelişecek? Bakanlar değişecek mi?”sorusu üzerine, “21’inden sonra zaten her şeyimizi duyacaksınız. Başbakan olunca 100 günlük bir proje açıklamıştım. Şimdi inşallah yine kongrenin ardından da, tabii ki bir yol haritası açıklarız” dedi.  Erdoğan “Adı 100 gün mü olacak?” sorusuna ise (gülerek) Benzer. Yani 100 olmaz da belki 6 ay olur...” diye cevap verdi.