KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ
Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki alanda konuşan Başbakan Erdoğan, Mersin mitinginin 13 Mart'ta ertelenmesi nedeniyle 'Başbakan Mersin'e gelmekten vazgeçti, korktu' şeklinde dedikodu üretildiğini söyledi. Başbakan olduktan sonra 12 yıl içinde Mersin'e 12 kez geldiğinde bu ziyaretinin de 13 olduğunu hatırlatan Erdoğan, 150 dünya ülkesine ulaştığını da vurgulayarak, "Biz yan gelip yatan siyasetçilerden değilim. Bizde tatil falan yok senede bir hafta tatil yapabilirsen öp de başına koy. Bunların Mersin'le ne kadar ilgili olduğunu söyleyeyim. CHP Genel Başkanı ABD'ye gitmiş, orada açıklama yapıyor, çok enteresan çok ilginç. 7 Büyükşehir Belediyesi'ni Ak Parti'den alacağım diyor. Ancak Ak Parti'den alacağım dediği büyükşehirler arasında Mersin'i de sayıyor. Hatta Tarsus'u Güneydoğu'nun incisi haline getiriyor. Daha ilginci 'Gidip sahilleri gezin bakın Güneydoğu'da nerede böyle olağan üstü sahil var' diyor. Allah iyiliğini versin daha Mersin'in haritada yerini bilmiyor. İşte Kılıçdaroğlu, Mersin'de kendi partisinden belediye başkanı olduğunu bilmeyecek kadar Mersin'e Fransız kalmış" dedi. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
"Yola çıkarken bir şey söyledik. Ne dedik tek millet, Türküyle Kürdüyle, Zazasıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle Abazasıyla, Boşnağıyla, Arnavuduyla aklına ne gelirse biriz, diriyiz, beraberiz, kardeşiz. Hep birlikte Türkiye'yiz dedik. İki tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilalimiz bağımsızlığımızın ifadesidir. Yıldız şehitlerimizin sembolüdür. Ya çıkmış bu konuda da bizimle yarışıyor. Edirne'de Kırkpınar güreşlerinde bayrak geçerken Ak Partili bakanlar ayağa kalmadı diyor Kılıçdaroğlu. Dürüst ol, sen ne zaman dürüst olacaksın sen ne zaman takiyeyi bırakacaksın. Hakkari'de bir tek Türk Bayrağı dalgalandıramadın. CHP'nin bayraklarıyla orada miting yaptın. Utanmıyor musun niye orada Türk Bayrağı yoktu. O dönem ilkokula giden kızım yavrum, okulda şiir yarışması düzenlenmiş, gelip bana hangi şiiri okuyayım diye sordu. Ben de Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' şiirini oku dedim. Kızım şiiri okudu birinci oldu. Biz bayrak sevgisini bayrak aşkını yavrularımıza kendilerini anladıkları anda öğrettik Kılıçdaroğlu. Sen kiminle yola çıktığının farkında mısın? Artık Kılıçdaroğlu da şiir okumaya başladı, Rabia işaretini yapıyor. İçini farklı dolduruyor ama olsun. Şu işaret çok farklı bir işaret tek millet, tek bayrak, tek vatan 780 bin kilometrekare ile tek vatan Batı'da ne varsa Güneydoğu'da o olacak. Güney'de ne varsı Kuzey'de o olacak. Türkiye'yi 780 bin kilometrekare olarak ayağa kaldıracağız eğitimiyle sağlığıyla, ulaşımıyla enerjisiyle, tarımı, hayvancılığıyla her şeyiyle. İşte biz bunun yolculuğunu yapıyoruz. Dördüncüsü tek devlet. Devlet içinde devlet asla kabul etmiyoruz. Paralel yapı paralel devlet asla. Şu anda tutuştular, gereken cevabı alacaklar. Mersin demokraside bir ilk adım oldu. İşte siz biliyorsunuz. Oylarını başına gelenleri geçmişte. Mersin'de yaşandı. Aslanköy'de baktı ki o zamanın CHP'si isteği oyu alamıyor dayatma yaptılar tehditler ettiler. Bu tehditlerin karşısında Aslanköylü kadınlar ne dedi asla dedi biz size sandığımızı kaptırmayacağız dedi oylarımıza sahip çıkacağız dedi. Onlar nasıl direndiler biliyor musun hamile kadınları çektiler savurdular. Onlar öyle bir direnç ortaya koydular ki demokrasi bu cadden çıkmaz dediler durdurdular. Onurlu gururlu kadınlar o demokrat kadınlar Aslanköy'de bunlara dur dedi. CHP'ye Mersin 30 Mart'ta en büyük dersi vermeli."
BİRİNCİ OLMAZ İSEM BIRAKACAĞIM
Siyaseti birinci parti olmak için yaptıklarını anlatan Erdoğan, 3 Kasım 2002'deki ilk seçimde yüzde 34,5 oyla birinci parti olduklarını belirterek şöyle konuştu;
"Bakıyorum da ne Kılıçdaroğlu'nun ne de diğerlerinin birinci parti olmak gibi derdi yok. 3 genel, 3 yerel 2 de referandum geçirdim hepsinden birinci çıktık. Şimdi bu 8'inci diyorum ki eğer partim birinci olmaz ise ben Genel Başkanlığı bırakmaya hazırım. Şimdi soruyorum Kılıçdaroğlu sana tatlı gelen o kutluğu bırakmaya var mısın? Birinci olamazsan o kutluğu bırakmaya var mısın bırakamaz tadı var. Ey Bahçeli sana da sesleniyorum bildim bileli o koltukta oturuyorsun hiçbir işe yaramadım. O koltuğu bırak da doğru dürüst bir muhalefet olsun, sokakları tahrik etmekten vazgeç. Kalkıp Tayyip gençleri tahrik etme diye iftira atma, dürüst olu. Ak Parti gençliği sokaklarda değil bugüne kadar olmadı bundan sonra da olmayacak. Ak Parti gençliğinin elinde molotof yok, taş, sopa yok. Ak Parti gençliğinin elinde tablet bilgisayar var. Kalem, kitap var, farkımız bu. Ama Kılıçdaroğlu'nun böyle bir derdi yok. Bahçeli'nin böyle bir derdi yok. BDP'nin böyle hiç bir derdi yok. Terör örgütünün verdiği destekle siyaset yapıyorlar yoksa kendi gayretleriyle değil tehditlerle gerilime dayalı siyaset. 30 Mart'ta Ak Parti'nin çıkacağını gören muhalefet, medya, bazı işadamları huzuru bozmak için sandığı gölgelemek için çok kötü bir girişim başlattılar. Gezi dediler, olmadı. 17 Aralık girişimi başlattılar, sokakları tahrik ederek sokakları terörize ederek sonuç almaya çalışıyorlar. Medya sokakları ateş vermek için sorumsuzca yayın yapıyor. "
PENSİLVANYA'DAN SOKAKLARI KARIŞTIRMA ÇAĞRISI YAPIYOR
"Filistin'de ölen bir tek çocuk için Mavi Marmara şehitlerine terörist gözüyle bakan Mısır için gözyaşı dökmeyen Pensilvanya'daki zat da oradan sokaklara karıştırma çağrısı yapıyor. Ey Türkiye kimin kiminle iş tutuğuna çok dikkat edin. Kimlerin kimlere sahip olduğuna çok dikkat edin. MHP, bu Gezicilerle ne işin var. Sen Gezicilerle nasıl yan yana duruyorsun o illegal marjinal örgütlerle, polise askere kurşun sıkan terör örgütleriyle nasıl ittifak yapabiliyorsun. Ankara'da bayrağımızı yakanlarla İstanbul'da başörtüsüne saldıranlarla nasıl işbirliği yapabiliyorsun. MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. DHCK-P ile terör örgütleriyle, polisimize askerimize devletimize kurşun sıkan örgütle aynı safta yer alması senin kanına dokunmuyor mu? Ey MHP yönetimi marjinal sol örgütleriyle aynı hizada durmak kanına dokunmuyor mu? Türkiye'nin düşmanlarıyla kol kola girmek avukatlığını yapmak sana mı düştü MHP. Biliyorsunuz, Mersin'de çok büyük skandal yaşandı. Mersin Valisi, Vali Yardımcıları, korumalar, hakimler, savcılar bürokratlar dinlendi. Ak Parti, CHP, MHP; BDP İl başkanları dinlendi, dinlemeleri hukuksuzca keyfi yaptılar. İlerde şantaj yapmak için gerektiğinde tehdit etmek için yaptılar. CHP, MHP, BDP buna ne kadar susacaksınız, sizi susturan ne.
Pensilvanya'daki zatın yanında 15 yıl kalmış olan bir beyefendi bir açıklama yaptı. 15 yıl beni dinlemişler diye. O zata sormuş, Hocam beni niye dinlettin veya beni dinlettiniz mi demiş. Ne yapıyorsun, ne yapacaksın bunu öğrenmek için demiş. Düşünebiliyor musun böyle hoca efendi olabilir mi? Böyle Müslüman olabilir mi nasıl dinletirsin. Bir insanın mahremine nasıl girensin böyle bir şey var mı? Benim dinimde böyle bir şey yok. İnsanlıkta da böyle bir şey olamaz. Bunlara inanın. Çok yanlış yola girmiş vaziyetteler. Sevgili Peygamberi Miraç'tan indirip kamyona bindiren zihniyetten ne olur. Televizyonlarında bu tür yayınlar yaptılar. Hz. Cebrail parti kursa ben ona da oy vermem diyor. Hz. Cebrail'in işi gücü yok da parti mi kuracak. Şu benzetmeye bak böyle saçmalık olabilir mi? Şuanda Ak Parti'ye oy vermeyin de kime verirseniz verin bunun SMS'lerini yayın diyor. Böyle bir mantık olabilir mi? İşte 30 Mart çok farklı bir seçim, alışılmışın dışında bir seçim bu. CHP düne kadar Pensilvanya'daki zatla düşmanlık yapıyordu Meclis'te onunla ilgili Kılıçdaroğlu soru önergesi veriyordu. Araştırma Komisyonu kurulsun diyor hakaret ediyordu, şimdi arkadaş oldular. MHP milletvekillerine CHP'nin eski Genel Başkanı'na görüntülerle şantaj yaptılar biz müdahale ettik. Şimdi bunlar üç kafadar iktidarı milleten alıp seçkinlere teslim etmek istiyorlar. Eskiden olduğu gibi Türkiye'yi bir kısım medya, holdingler, faiz lobisi, rant lobisi yönetsin diyorlar. Türkiye eskisi gibi küçük iddiasız tepkisiz sessiz olsun diyorlar. Bu ülkeyi millet yönetiyor siz yönetmiyorsunuz. Yetki milletin karar milletindir, söz milletindir. Mühür milletindir ne yaparlarsa yapsınlar milletin iradesini çalamayacaklar."
MİLYARLARI GÖTÜRMÜŞÜZ
17 Aralık operasyonuna da değinen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
"Onların ablaları, ağabeyleri var. Zafer kardeşim için diğer kardeşlerimiz için olmadık iftiralara attılar. Bizler milyarları götürmüşüz. İsviçre'de 13 ayrı hesabım varmış. Ey Kılıçdaroğlu, sende zerre kadar şahsiyet varsa cibilliyetin düzgün ise o hesaplar nerede bul çıkart getir beraber tahsil edelim. Tahsil ettikten sonra bu paraların tamamını sana vereceğim. Hangi bankada gidelim alalım. Bu kadar yalan olmaz ya. Biraz insan dürüst olacak. Kılıçdaroğlu akşam bir yalan sabah başka bir yalan söylüyor. Pensilvanya'daki zat 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. Yurtlarında gece seansları yapıyorlar ne seansları, beddua seansları. Bunların bedduaları bana tutar mı tutmaz. Allah'ın izniyle sizin hayır dualarınızla bunların bedduaları bumerang gibi kendilerine dönecek. Abdestimizde namazımızdan şüphemiz yok. Bizim bu ülkede ne yaptığımız ortada. Eski Türkiye'de gerilim, faiz lobisi, kan gözyaşı kaos vardı. Bunlara tamamen dur dedik. Öldürmenin değil yaşatmanın mücadelesi içindeyiz. Kan dursun gözyaşı dursun diye mücadele ediyoruz. 40 binden fazla ölüme neden olan terör bitsin diyoruz. Birileri sabote etmek için çalışıyor. Terör örgütüne akıl verenler yeniden silahı elinize alın diyenler var. Doğu'da töre biterken büyükşehirlerde sokak eylemlerini azdırmaya çalışanlar var. Bu kirli ittifakları görmenizi istiyorum. Asıl hedefin Türkiye olduğu görmenizi istiyorum. 30 Mart'ta biz buradayız diyeceksiniz Türkiye'ye yönelik saldırılara geçit vermeyeceksiniz. Bu şer cephesine ders vereceksiniz."
GÖZALTI SAYISI 20'YE YÜKSELDİ
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını tamamladığı sıralarda ÖDP ve Dev-Lis üyesi 5 kişi, Atatürk Caddesi üzerinde ellerinde pankart ve ekmeklerle miting alanına yürümek istedi. Çevik Kuvvetin engeliyle karşılan grup yaka paça gözaltına alındı. Bu son gözaltılarla birlikte gözaltı sayısı 20 oldu.
Başbakan Erdoğan, mitingin ardından helikopterle Aksaray'a hareket etti.
DÜRBÜNLÜ OTOMOBİL ALARMI
Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada polis telsizlerinden içinde 4 kişi olduğu ve ellerinde pompalı tüfek ve dürbünlü tüfek olduğu ileri sürülen 06 FA .... plakalı otomobil için alarm verildi. Yoğun güvenlik önlemi alınan kent merkezinde söz konusu otomobilin bulunması için uygulama başlatıldı.
ASLA YEDİRTMEYİZ
Öte yandan erkeklerle kadınların ayrı durduğu miting alanında Başbakan Erdoğan ile eski Ekonomi Bakanı Ak Parti Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan'ın fotoğrafları olan 'Asla yedirtmeyiz' yazılı pankart da dikkat çekti.

(BK/AAA)(FOTOĞRAFLI)