"BERKİN POLİSE DEMİR BİLGE ATIYORDU"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Gaziantep mitinginde Gezi eylemleri sırasında başına isabet eden biber gazı kapsülü ile ağır yaralanan ve 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede ölen Berkin Elvan'ın iddia edildiği gibi ekmek almaya giderken değil, yüzü poşulu şekilde sapanla demir bilye attığını söyledi.
GAZİANTEP'TE 60 BİN KİŞİYE KONUŞTU
Başbakan Erdoğan, saat 16.45'da eşi Emine Erdoğan ile birlikte özel Ana uçağı ile Batman'dan Gaziantep'e geldi. Gaziantep Havalimanı'nda karşılanan Başbakan Erdoğan, Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen AK Parti mitingine katıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı ve yaklaşık 60 bin kişinin katıldığı mitingde, Erdoğan sanayi ve çalışkanlığına övgüler yağdırdığı Gaziantep'i gittiği tüm şehirlere örnek gösterdiğini ifade etti.
28 ŞUBAT'A SABREDİP MURADA ERDİK
Gaziantep'in milli iradeye sahip çıktığını; fitne, terör, rant, yağma, yoksulluk, yasak ve yolsuzluklara 'dur' dediğini AK Parti olarak kendilerinin de tüm Türkiye'de aynı şeyi söylediklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, 28 Şubat'ın Gaziantep, Konya, Kayseri, Manisa, Çorum, Yozgat gibi kentlerin sanayi, ticarette öne çıkmasından rahatsız olanların yaptığını belirterek, "Sırtını devlete dayayan ucuz krediyle rantı tercih edenler sizin büyümenizden rahatsız oldular, 28 Şubat'ı bunun için yaptılar. 28 Şubat'ı başörtünüzü yasaklamak için yaptılar. İmam Hatiplilerin, Meslek Liselilerin katsayıyla engellenmesi için yaptılar. Sabrettik ama sabreden derviş muradına ermiş" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU DÜRÜST OLSUN
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü sorununu kendisinin çözdüğünü söylediğini belirten Erdoğan, "Ya dürüst ol dürüst. Bu Kılıçdaroğlu'nda takiyye var, yalan var, iftira var, fitne fesat hepsi var. Öyle ki MHP ve biz üniversiteye başörtülü girme noktasında birlikte atım attığımızda bu konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüren o. Daha sonra milletvekili Danıştay'a götürdü, oradan da ret aldı. Bu iş Anayasa referandumunda çözüldü. Referandumda, CHP, MHP, BDP 'hayır' dedi ama millet yüzde 58 ile 'evet' dedi, iş orada çözüldü" dedi.
BUNLARIN DERDİ AĞAÇ VEYA YOLSUZLUK DEĞİL, SİZSİNİZ
Erdoğan, halkın iradesini hazmedemeyenlerin Gezi eylemleri, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerini yaptığını dile getirerek, "Sanmayın ki bunların derdi ağaçtır, çevredir, yolsuzluk, rüşvettir. Bunların derdi sizsiniz. Bunlar sizin iktidarınızdan rahatsız oldular. Bunlar iradenizden, demokrasiye sahip çıkmanızdan rahatsız oldular" dedi.
BU MİLLET SENİ GÖMDÜ
Yeni bir devrin olduğunu, normalleşme sürece yaşandığını belirten Başbakan Erdoğan ülke ekonomisinin geliştiğine dikkat çekti. Bu gelişmelerden haratsız olanlar bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Çıkıyor Kılıçdaroğlu ne diyor, 'yolsuzluk, yolsuzluk, yolsuzluk.' Eline dizine dursun be. Diyor ki 'hırsızdan başbakan olmaz.' Doğru, 4 yıldır genel başkansın 3 tane seçime girdin, bu millet seni ne yaptı gömdü gömdü. Niye seni bu millet SSK'dan iyi tanıyor. Hastane kapılarında benim vatandaşlarımı nasıl süründürdüğünü çok iyi biliyor. Hastane eczanesinden ilaç alamıyorduk. Niye orada senin gibi bir genel müdür vardı onun için. Şimdi vatandaş istediği hastaneye gidiyor, istediği eczaneden ilaçlarını alıyor. Mesele bu" diye konuştu.
MUHALEFET PENSİLVANYA'NIN MAŞASI
Muhalefet partilerinin Pensilvanya'nın maşası olduğunu ve seçmenlerin kimin kimle ittifak yaptığına dikkat etmesini isteyen Erdoğan şöyle devam etti:
"CHP ve MHP ve şu anda Pensilvanya ile ittifak yapıyor. CHP ve MHP'ye kaset servis ediyor, montaj servis ediyor, bu partileri adeta maşa olarak kullanıyor. Yaşadığımız hadiseler sadece AK Parti, sadece hükümeti, sadece beni, arkadaşlarımı ilgilendiren meseleler değil. Hadiseler Türkiye'yi, devletimizi, ulusal güvenliğimizi hedef alıyor. Bir başbakanın telefonları dinlenemez. Hele hele kripotlu denilen güvenli hat dedikleri hiç dinlenemez. Mahkeme başbakanın telefonlarının dinlenmesiyle ilgili karar alamaz ama bunlar bunu yaptılar. Montajda yaptılar, dinleme de yaptılar. Cumhurbaşkanıyla, Genelkurmay Başkanıyla, bakanlarla yaptığım görüşmeleri dinleyecek kadar alçak, adi. Bunlar karakter itibariyle bu kadar bozuk. Bu bir casusluktur, ajanlıktır, milli güvenliğe meydan okumaktır. İçeriden yapılıyorsa apaçık vatana ihanettir. Bunlar sadece bizi dinlemiyor, kendi yol arkadaşlarını dinleyecek kadar haysiyetsizler. Hakim, savcıları dinleyecek kadar alçaklar. Kendinden olmayan polisi, askeri, bürokratı dinleyecek kadar hainler. Onun için ben polislere, silahlı kuvvetlerin mensuplarına sesleniyorum; kesinlikle bunlara bulaşmayanları tenzih ederek sesleniyorum; aman dikkat diyorum. Hatta şu anda ittifak yaptıkları malum partiler onları da dinliyorlar, dinlediler. Bunlar iki yüzlüdür, güvenilmezdir. Ama görüyorsunuz; CHP sesini çıkarmıyor, MHP çıkarmıyor. Diyet ödüyorlar, bedel ödüyorlar, şanaj ve tehdide boyun eğiyorlar. CHP genel müdürü zaten kasetle geldi şu anda da kaset siyaseti yapıyor."
DÜRÜST ADAMSAN NİYE KAÇTIN?
Pensilvanya'daki zat diye hitap ettiği Fethullah Gülen'in 1995 yılında 'Cebrail parti kursa oy vermem' dediğini hatırlatarak eleştiren Erdoğan, "Bizde meleklere iman var, sen bunu nasıl söylersin. Cebrail'in işi gücü yok parti mi kuracak? Bu nasıl benzetme? Ondan sonra sene 99 kaçıp gidiyorsun Pensilvanya'ya. Sen dürüst adamsan, suçun yok niye kaçıp gittin. Tamam, siyaseti şu anda görüyoruz ki çok seviyorsun. Bu kadar sevdiğine göre, dön vatanına gel. Vatanseversen bu ülkeyi seviyorsan dön gel, partini de kur partinin de başına geç. O zaman senin boyunun bosunun ölçüsünü bu millet verir. Gel bakalım, niye gelmiyorsun?. Buradan sesleniyorum bunların dershanelerinde, okullarında çocuklarınız varsa çekin alın, biz gerekli her türlü desteği vermeye hazırız. Devletin okulları var, hafta sonlarında ücretsiz olarak takviye kursları vermeye Milli Eğitim Bakanlığı hazır. Bunların evlerinden çocuklarınızı atıyorlar, çünkü geceleri beddua seansları yapıyorlar. Bu beddua seanslarında başbakana beddualarda bulunuyorlar. Bunların abileri, ablaları varsa bizim abi ablalarımız da burada. Sizin dualarınız bize yeter. Suriye'deki mazlumların, Filistin'deki mağdurların, Mısır'daki kardeşlerimizin, dünyanın her yerinden gelen dualar bize yeter. Bumerang gibi bedduaları kendilerini bulur, bundan rahatsız olmayın. Biz bunlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Tehdide, şantaja pabuç bırakmadık, bırakmayacağız. Vatandaşın zekatlarını aldılar nereye harcandı belli değil, koyunları aldılar kesmediler. Şimdi bunların peşindeyiz, takip edeceğiz. Nerede ne var meydana çıkaracağız. Niye ulusal güvenliği tehdit eden bu mekanizmalar gücü nerden alıyor, güç kaynaklarını Allah'ın izniyle bitireceğiz, endişeniz olmasın. Çünkü biz kasetlerin, montajların Türkiye'yi esir almasına izin vermeyeceğiz."
AVRUPA'DA PARAM VARSA GÖSTER, PENSİLVANYA'DAKİ HOCANA GÖNDEREYİM
Seçime sayılı günler kala kendisiyle ilgili milyarlarca doları olduğu yönünde iftiralar atıldığını söyleyen Erdoğan, "30 marta 16 gün var. Kapı kapı dolaşıp, bildiklerinizi bilmeyenlere anlatın. Bunlar çok ahlaksız; 'Başbakanın Avrupa'nın değişik ülkelerinde milyarlarca dolar parası var' diyorlar. Bu adiliktir, ahlaksızlıktır, alçaklıktır. Varsa çıkar göster onu ben senin Pensilvanya'daki hocana göndereyim. Bakın tezgah aynı, birkaç gün önce Kılıçdaroğlu'da benzer şeyi söyledi. İsviçre'de 13 ayrı hesabım varmış. Ey Kılıçdaroğlu fakir fukara, garip gurebasın ya çıkar hesapları o paraları tahsil edelim sana vereceğim. Bunlarda takiye var, yalan var, iftira var, fitne var, fesat var. ondan sonra kalkıp ailemle uğraşmaları; hepsi yalan, iftira. 30 mart onun için çok önemli" diye konuştu.
BERKİN ELVAN EKMEK ALMAYA GİTMİYORDU
'Şehit kanıyla kurulan ülkeyi kasetlere teslim etmeyeceğiz' diyen Erdoğan, kaset ve montajla CHP, MHP ve BDP'nin tanzim edilebileceğini ancak AK Parti'nin tanzim edilemeyeceğini ve hükümete boyun eğdirilemeyeceğini söyledi. Kimsenin kasetlerle ülkeye istikamet çizemeyeceğini ve artık bu oyunun bozulduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, CHP' nin sokak karışıklıklarından rant sağladığını bazı holding patronlarının da bu duruma destek verdiğini ifade etti.
Gezi olayları sırasında yaralanan ve 269 gün süren tedavisinde hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ekmek almaya gitmediğini ve sapanla polislere demir bilye attığını söyleyen Erdoğan, DHKP-C'nin üstlendiği saldırıda yaşamını yitiren Burak Can Karamanoğlu'nun babasını takdir ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçenlerde bir tane holding kapılarını açmış, 'kaçanlar bizim mağazalara gelsin' diyor. Kardeşlerim geçenlerde İstanbul'da bir cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içine aldığı ne yazık ki yüzü poşulu eline sapan verilmiş cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına o da muhatap oluyor. Polis orada yüzü poşulu elinde sapanla demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu yine yalanını söylüyor, ne diyor; 'ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol dürüst. Ne ekmeği, ne alakası var. Çok enteresan annesi diyor ki; 'evladımın katili başbakan' diyor. Ben evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim, ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilye atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeyi niye atıyorsun evladının mezarına, neyin mesajını veriyorsun? Aynı şeyi baba de söylüyor. Başka bir baba da tanıdık. DHKP-C terör örgütü geliyor benim eski muhitimden geçerken karanlıkta 3 ay önce askerden gelen Burak yavrumuzu orada şehit ediyorlar. Burak Can'ın elinde sapan yoktu, silah yoktu, sadece evinin önünde olan bu yavruyu orada şehit ediyorlar ve sokakta toplanan kovan sayısı 42. Bunlar bu teröristlerle el ele iş tutuyorlar. O yavrumuzu öldürenler işte Kılıçdaroğlu'nun gayrı resmi illegal cellatlarıdır. Burak Can'ın babası ortam iyice gerilmesin diye kalkıyor Kasımpaşa'daki cenaze namazından sonra alıyor yavrusunu Giresun'a götürüyor orada defnediyor. Bu da baba. Ama bu kalkıp öyle bir beyanda bulunmuyor; 'ülkem gerilmesin', 'vatan sağ olsun', 'ben bu acıya katlanacağım' diyor. Buyur; kim gerilimden yana, kim barıştan yana, Tunceli'de aynı şekilde polisimiz sokak olayları neticesinde maalesef şehit oluyor. Çevreye, dükkanlara, esnafa yine zarar verdiler. MHP çıkmış bu militanları teşvik eden mesajlar veriyor, CHP zaten rant devşirmeye çalışıyor, holding patronları öyle. Hepsi el ele, malum medya manşetlerinden adeta kan döküyor, kin fışkırtıyor. Çocuk cenazesi için bir araya geldiler, ama hayır maşa bunlar. Huzurun, çözüm sürecinin karşıtlarının maşası."
REYHANLI'DA TALİMATI VERENLER CHP İLE İLİŞKİLİ
Başbakan Erdoğan konuşmasının son bölümünde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen ve 53 kişinin öldüğü bombalı saldırıyı hatırlattı ve istihbarat kaynaklarının araştırmasında patlama emrini verenlerin CHP heyetini Suriye'ye götüren kişiler olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Reyhanlı'da patlama oldu, 53 masum vatandaşı kaybettik. Olay istihbarat araştırdı, ne çıktı biliyor musunuz; patlamanın emrini verenler CHP heyetini Suriye'ye zalim Esed'e götüren kişiler çıktı. Olayın içinde CHP'ye yakın kişiler var. Olayın içinde CHP milletvekillerinin akrabaları var. Bunu izah edin dedim, çık çıkmadı. Bu CHP bütün dünyada terörist bilinen, Türkiye'de kanlı eylem yapan silahlı terör örgütünü teşvik etti, yüzüne çarptık bugüne kadar tek kelime söylemediler. Hala eleştiremediler, kınamadılar. Bu nedir Allah aşkına. Türkiye düşmanı Esed'le kol kola gezeceksin, milli güvenliği tehdit eden Pensilvanya'nın dizinin dibine oturacak Alevi Sünni çatışmasını, kardeş kavgasını körükleyeceksin, yüzsüzce pişkince ortalıkta dolaşacaksın. Pensilvanya'daki zat bir tane Filistinli çocuk için gözyaşı dökmedi, dökemez patronları buna izin vermez. Bir tane Mısırlı, Suriyeli için gözyaşı dökmedi. Mavi Marmara şehitleri için gözyaşı dökmedi. Şimdi kalkmış oradan buraya hem de mezhep ayrımcılığını körükleyen, sokakları tahrik eden taziye mesajları gönderiyor. Yazıklar olsun sana. Aynısını MHP yönetimi yapıyor, onlara da yazıklar olsun. Pensilvanya, MHP İstanbul'da katledilen Burak kardeşimin hesabını versin. Tunceli milletvekillerinin attığı alçakla tweetlerin hesabını versin. Merak etmeyin bu ülkeyi sokakta bulmadık, bu sokaklar vandallara teslim edilmez. Gaziantep kaygısız ol. Biz bunun hesabını soracağız, sen hiç merak etme, başını asla öne eğmeyeceksin, umutsuz olma, bunun hesabını 30 Martta soracağız. Biz eser siyaseti yapıyoruz, diğerleri gerilim, hakaret siyaseti yapıyor."
5 BİN POLİS GÖREV YAPTI
Başbakan Erdoğan'ın saat 16.00'da başlayacağı açıklanan mitingi gecikmeli başladı. 5 bin polisin görevlendirdiği mitinge katılanların Demokrasi Meydanı'na sığmaması ve yoğunluk nedeniyle kent merkezine ulaşımın sağlandığı 9 cadde araç trafiğine kapatıldı. Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı miting alanı çevresindeki tüm binaların çatısına keskin nişancı ve özel harekat polislerinin yerleştirildiği görülürken, zaman zaman aşırı izdiham nedeniyle bazı kişiler baygınlık geçirdi.
Hasan KIRMIZITAŞ- Eyyüp BURUN- Ahmet Hamdi ÇİÇEK- Kadir ÇELİK/GAZİANTEP,
()


(HK/ ) (FOTOĞRAFLI)