BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Yolsuzluk ve rüşvet' operasyonunda cemaati eleştirerek, "Bediüzzaman'ın hırkasının cebi yoktur. Tek bir kuruş serveti ve parası yoktur. Cenazesini kaldırabilecek kefen parasından başka bir şeyi de yoktur. Siz onun takipçisi olamazsınız. Siz, 'Hz. Muhammed'in yolundan gidiyorum' diyemezsiniz. 10 yıldır bunlar hırsızlık yapıyor. Cemaat de göz yumuyor, ortak oluyor. Şimdi çıkarları çatışınca, hırsızları ortaya çıkarmaya başladı. Bu mudur dürüstlük?" dedi.
Demirtaş, seçim bürolarını açmak ve partilileriyle bir araya gelmek için bugün Konya'ya geldi. İlk olarak Kulu İlçesi'ne giden Demirtaş, seçim bürosu açılışında Kulu Belediye Başkanlığına Mustafa Çakır ve Esin Akgül Güneş'in eşbaşkan olarak birlikte aday olacağını söyledi. 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, BDP'li belediyeleri karalayarak, partinin büyümesini engellediğini öne süren Demirtaş, şunları söyledi:
"Güneş, balçıkla sıvanmaz. Her nerede, BDP'nin belediyesi varsa, orada şeffaflık, dürüstlük ve halklı belediyecilik vardır. Başbakan aslında bunu engellemeye çalışıyor. Niye BDP’den korktukları şimdi daha anlaşılıyor. Hiçbir belediyemizde rant, hırsızlıkla suçlanmadık, suçlanamayız. Biz halkın malı olan belediye koltuklarını, tekrar halka iade etmek için seçime giriyoruz. Biz birilerini başımıza ağa, paşa seçip ailesini, çevresini, ihalelerle zenginleştirsin diye belediye başkanı seçmiyoruz. Biz tam tersine, koltuğu halka teslim etmek istiyoruz. Dünyada ilk defa biri erkek biri kadın iki belediye başkanıyla yöneteceğiz belediyelerimizi."
Başbakan Erdoğan'ın, BDP'li belediyelerin olduğu yerde çöplerin bile toplanmadığını söylediğini ifade eden Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bunların tamamı yalan. İşte bu kadar yalan konuşursan, bunlar başına gelir senin, foyan ve yalanların ortaya çıkar. Kimin paraları ne yaptığı şimdi daha iyi anlaşılıyor."
Demirtaş, gerçek bir soruşturma yapıldığında her şehirde, her ilçede AK Parti'nin yolsuzluklarının ortaya çıkacağını, ancak iktidarın panikle cemaate yakın bütün yetkilileri soruşturmadan el çektirdiğini kaydetti.
CEMAATE SERT ELEŞTİRİ
Fethullah Gülen cemaatine de seslenen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cemaat, inanmanın hizmet erbabı olduklarını ve Bediüzzaman Said-i Kürdi'nin, Said-i Nursi’nin takipçileri olduğunu söyleyen cemaatçilere buradan sesleniyorum; Onların, savcı, polis, rektör, vali, kaymakamları var. Sizin okuduğunuz Kuran-ı Kerim'de, siz hırsızlıkları 10 sene boyunca görmezden gelip, ne zaman ki çıkarlarınız zarar görürse o zaman üstüne gidin diye bir şey mi yazıyor. Siz Bediüzzaman’dan bunu mu öğrendiniz? Bediüzzaman'ın hırkasının cebi yoktur. Tek bir kuruş serveti ve parası yoktur. Cenazesini kaldırabilecek kefen parasından başka bir şeyi de yoktur. Siz onun takipçisi olamazsınız. Siz 'Hz. Muhammed'in yolundan gidiyorum' diyemezsiniz. 10 yıldır bunlar hırsızlık yapıyor. Cemaat de göz yumuyor ortak oluyor. Şimdi çıkarları çatışınca hırsızları ortaya çıkarmaya başladı. Bu mudur dürüstlük.?"
"TENCERE DİBİN KARA"
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin cemaatten daha temiz olmadığını ifade ederken, şöyle devam etti:
"Tencere dibin kara, senin ki benden kara. Bunlar mı adaletle nam salmış Hz. Ömer’in temsilcisi olacak? Olabilir mi böyle bir şey? Bugüne kadar İslamiyet'e ve dinimize bunlar kadar zarar veren olmadı. Müslümanmış gibi görünüp, bu kadar hırsızlık, yolsuzluk, zalim, zulümle bir arada yürüyen başka bir iktidar olmadı. Geçmiş iktidarlar Demirel'den, Çiller iktidarına kadar hepsi zulüm yaktı. Kimse çıkıp da 'Ben Allah yolunda yürüyorum' demedi. En azından ne oldukları belliydi. Bunlar ne yaptı? 'Ben Müslüman'ım' deyip, en büyük haksızlığı, zulümleri, işte İslam kisvesi altına yaptılar. İslamiyet’e en büyük zararı da bunlar verdiler."
"BU ANALARIN KUZUSU, SENİN EVLADINDAN DAHA MI DEĞERSİZ"
Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yargıya güvenmediğini oğlunu yargıya teslim etmediğine dikkat çekerken, "Sen güvenmiyorsan, biz niye güveniyoruz? Halkın evladını, yoksulun, emekçinin günahı nedir? Onları niye bu yargıya teslim ediyorsun. Sen Bilal Erdoğan’ı bu yargıya teslim etmem diyorsun da, bu anaların kuzusu, senin evladından daha mı değersiz" diye konuştu.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 2 yıl önce düzenlenen hava operasyonunda 34 sivilin öldürülmesi ile ilgili tek asker hakkında soruşturma açılmadığını ifade ederken, "Bu kadar vicdansız, bu kadar ahlaktan yoksun olabilir mi hükümet? Şimdi diyecek ki; yargı bağımsız. Gecen hafta 'Bağımsız değil' diyordun. Yargıya ateş püskürüyorsun. 'Bu yargıda paralel devlet var' diyorsun. Şimdi Roboski, kararını veren yargı hangi yargı? Yüzlerce polisi, emniyet müdürünü görevden aldı. Daha valileri alacak, kaymakamları alacak. Niye? 3 bakan çocuğu için. Roboski'de 34 kişi paramparça olacak, savcı efendi bir tek kişinin bile yargılanmasına gerek yok diyecek. Hiç mi kusur, hata, suç yok? 34 insan parçalanmış cenazesi yerde. Tek bir kişiye bile dava açılamıyor. Şu an da arabanızla bir kişiye çarpsanız, hafif yaralansa hakkınızda dava açılıyor" diye konuştu.
DEVLET İÇİNDE 5 AYRI DEVLET
Devlet içinde 5 ayrı devlet olduğunu iddia eden Demirtaş, geçmişte gittikleri her yerde kendilerini 1 polis kamerasının izlediğini anlatırken, "Şimdi, MİT’in, Emniyet'in, Jandarma istihbaratın, Genelkurmay'ın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün var. Niye ? Hiç biri, birbirine güvenmiyor. Hepsi ayrı istihbarat topluyor. 5 devlet oldu. Artık bir tane devlet yok Türkiye’de. Devlet içinde devlet, onun içinde de devlet. 5 ayrı devlet bu ülkenin yönetiminde. Hangisi bizim muhatabımız bilmiyoruz. Hepsinin de derdi iktidarı ele geçirip, vatandaşa baskı kurmak" dedi.
Demirtaş daha sonra yaklaşık 500 araçlık konvoyla Cihanbeyli İlçesi'ne bağlı Yeniceoba Beldesi'ne geçti.