CUMHURBAŞKANI GÜL SURİYELİLER’E HİTAP ETTİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, onuruna verilen öğle yemeğinin ardından Elbeyli ilçesindeki 21 bini aşkın Suriyeli’nin barındığı Elbeyli Konteyner Kenti’ne gitti. Kamp girişinde Suriyelilerin sevgi gösterisiyle karşılanan Cumhurbaşkanı Gül, boş alanda kurulan platforma çıkarak konuşma yaptı.
Yanında eşi Hayrünnisa Gül ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte Suriyelilere kendisine yönelik gösterilen ilgi nedeniyle teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de huzurun biran önce sağlanması dileğinde bulundu.
Konuşması tercüman tarafından Arapçaya da çevrilen Cumhurbaşkanı Gül, Suriye ile Türkiye’nin aynı coğrafyada iki ülke olduğunu ifade etti. Türkiye ile Suriye’nin ayrı devletler olmasına rağmen komşuluk ve akrabalık bağ bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Birbirimizi yakinen takip etmemiz, gerektiğinde sahiplenmemiz ve gerektiğinde de böyle kucak açmamız gereken hukukumuz vardır sizlerle. Hepimiz biliyoruz ki; kardeşlik, dostluk zor günlerde belli olur. Tarihe baktığımızda her milletin hayatında bazen çok sıkıntılar, bazen büyük acılar olur. Maalesef bugün sizin memleketinizde bizim de komşumuz olan Suriye’de olup bitenler hepimizin ciğerini dağlamakta, hepimiz çok büyük bir üzüntü duymakta ve sizin acılarınızı derinden hissetmektedir Türk kardeşleriniz. Bizim bütün arzumuz bu bölgede Türkiye, Suriye, Irak bölgedeki tüm ülkeler arasında dostluğun, kardeşliğin, huzurun, istikrarın olması ve herkesin ülkesinde mutlu olup dayanışma ve işbirliği içerisinde olmasını arzuluyoruz ve hep politikalarımız bu yönde olmuştur.”
SURİYE’YE HER SEVİYEDE YOL GÖSTERİLDİ
Suriye’nin iç savaşın eşiğine gelmemesi için kendisi de dahil her kademede Suriye’yi yönetenlerle temas kurulduğunu ve yol gösterildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:
“Suriye’nin bu duruma düşmemesi için biz Türk kardeşleriniz, her seviyede Cumhurbaşkanı olarak benden, Başbakanımız, bakanlarımız bütün bürokratlarımız ilgililerimiz hepimiz her seviyede her türlü gayreti gösterdik ve Suriye’nin bu hallere düşmemesi için Suriye’yi yönetenlere her türlü yardımı, katkıyı vermeye hazır olduğumuzu söyledik ve elimizden gelen her türlü yol göstermeyi de yaptık. Ama sizler memleketinizde daha mutlu olmak özgür olmak için daha başınız dik yaşamak için daha serbest bir şekilde ülkenizde memleketinizde ülkenizin yönetilmesini istediğinizde maalesef sizin üstünüze silahlar tank, top, füzeyle geldiler. Çok büyük acılar çektiniz, çok büyük acılar çekiyorsunuz. Çok büyük maalesef insanın dayanamayacağı katliamlar gerçekleşiyor. Bunlar tarihin kara defterine geçecektir, yüz karası olarak kalacaktır bütün bu acımasızlıklar. Biz şunu biliyoruz ki hiç kimse evini barkını arzu ederek terk etmek istemez. İnsanı altın kafese bile koysan kendi evini ister. Sizlerin hangi zorlukla hangi sıkıntılar içerisinde evinizi barkınızı terk ederek buralara gelmek durumunda kaldığınızı biliyoruz. İşte böyle zor günlerde dostluk ve kardeşlik gösterilir, insanlık gösterilir. Bugün sizler bizim misafirimizsiniz, tabii ki memleketiniz Suriye, tabii ki esas evleriniz barklarınız orda. Arzu ederiz ki; en kısa zamanda memleketinizde birlik beraberlik sağlanır, barış tesis edilir, huzur güven sağlanır gözünüz arkada kalmadan evinize barkınıza dönersiniz. Ama şundan da emin olun ki, burada kalma ihtiyacınız olduğu süre içerisinde bizim misafirlerimizsiniz. Biraz önce Kilis’te Türk kardeşlerinizle yaptığım konuşmalarda onlara şunu söyledim; bakın siz Suriyeli kardeşlerinize kucak açtınız, evinizi açtınız bu İslam tarihindeki ensar-muhacir olayını hatırlatır. Bugün maalesef bunu yaşıyoruz ama mutluyuz ki; kardeşlerine kucak açabilen bir millet var. Gördüğünüz gibi Türk devleti elinden geleni yapıyor. Burada sizlere bu imkanları sunarken, başka kamplarda da kardeşlerinize aynı imkanları sunuyoruz. 200 binin üzerinde Suriyeli kardeşimiz sizler gibi buna benzer kamplarda misafir oluyorlar. Ayrıca 300 bine yakın da yine sizin diğer kardeşleriniz onlar da şehirlerimizde."
SURİYE İÇİN DUA EDİN
Cumhurbaşkanı Gül, son olarak konteyner kentte kalan sığınmacıların zamanlarını iyi değerlendirmelerini ve ülkeleri için dua etmelerini isteyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunun gibi ne sıkıntılı günler, ne zorluklar, ne zulümler olmuştur ama hepsi geçmiştir. İnanıyorum ki siz de bir gün memleketinize evinize barkınıza döneceksiniz, o günler gelecektir. Burada olduğunuz süre içerisinde tabi ki gözünüz arkada, memleketinizde ama burada olduğunuz süreyi iyi değerlendirin vakitlerinizi boşa geçirmeyiz. Türkiye olarak çocuklarınız başta olmak üzere her türlü imkanı hazırladık. Eğitimleri huzurları bunları en iyi şekilde değerlendirin. Bir arzunuz, bir düşünceniz, bir teklifiniz olursa bunları da temsilcileriniz vasıtasıyla yetkililere iletin. Ben tekrar hepinize sabır Allah’tan kolaylık diliyorum. Oturun memleketiniz herkes için dua edin. Hiç kimsenin ülkesi bu şekilde perişan olmasın, hiç kimsenin evi yangın yerine dönmesin. Son olarak söyleyeceğim şudur; inşallah bu sıkıntılar geçecektir memleketinize döndüğünüzde Türk kardeşleriniz bu kadirşinaslığı hatırlarsanız aramızdaki dostluğun kardeşliğin pekişmesine yardımcı olur. İnşallah biran önce zulüm bitsin haksızlık bitsin bu cinayetler sona ersin ve hepiniz güvenle memleketinize dönün."
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasının ardından kamp içerisinde Suriyeli çocukların eğitim gördüğü kreşi ziyaret etti. Suriyeli çocuklar burada sevgi gösterisinde bulunduğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’e Türkçe İstiklal Marşı’nı okuyup, Arapça şarkılar söyledi.
Çocuklarla hatıra fotoğrafı çektiren Gül daha sonra kamp içerisinde sığınmacıların kullandığı sosyal tesisleri gezdi.