DİDİM Belediyesi'nce geçen ay yapımı tamamlanan 'Didim Belediyesi Huzurevi' CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil'in katılımıyla açıldı. Tezcan ve Tamaylıgil, açılış töreninde yaptıkları konuşma ile hükümeti eleştirdi.
Huzurevinin açılış törenine CHP'li Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı ev sahipliği yaparken, aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil'in de bulunduğu CHP'li Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altıngün, CHP'li Akbük Belediye Başkanı Mehmet Erçin Sandalcı, CHP'li İncirliova Belediye Başkanı Fadime Orbay ve vatandaşlar katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı, "2004 yılında sizlerin vermiş olduğu güvenle yerel yönetime geldiğimizde bir takım çalışmaların yapılması yönünde sözler vermiştik. Didim'i bir turizm kenti yapacağız, Didim'in kaldırımsız yol, parksız sokak kalmayacak güzel caddelerde yürüyeceksiniz. Didim yeşil bir kent olacak demiştik. Sosyal belediyeciliğin olmazsa olmaz tarafların birisi olarak önce insan dedik. Bu gördüğünüz Huzurevini yaptık. 1997 yılında yapımına başlandı. Göreve geldiğimizde sadece kolonları vardı. Hayırseverimiz Selahattin amcamızın talebi üzerine belediyemiz buraya el attı. Duyarlı insanların destekleri ile inşa ettik. Bu binanın her metrekaresinde sizlerin emeği var. Bugün burada 14 misafirimiz var. Beş yıldızlı bir huzurevi oluşturduk. Bizim belediyemiz işletecek. Zaman zaman Didim sokaklarında parklarda bahçelerde yatan insanları görüyoruz artık sokakta kalan insanımız olmayacak. Sosyal belediyecilik kapsamında bu işin ekonomik boyutunu düşünmedik. Didim Belediyesi halkın belediyesi halka hizmet edecek. Bu eser sizin vergilerinizle oluştu. Burada emek sizin ve herşey sizler için yapılıyor" dedi.
AKP İKTİDARINDA YOKSULUN SAHİBİ YOKTUR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'da yapılan hizmetin gurur verici olduğunu belirterek, "Didim Belediyemizin bir hizmet binasını daha gururla, onurla açıyoruz. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere geldiğimizde gönlümüz açılıyor. Yüzümüzde güller açıyor. Türkiye'nin aydınlık geleceğinin nasıl olacağını görüyoruz. Çünkü Aydın'da sosyal demokrat belediyeciliğin ne olduğunu bilen, emek veren, CHP'li belediyeler var. Halkın kaynaklarını doğru yönlendiren halkçı belediye başkanlarımızı tebrik ediyorum. Biz rantiyeci yönetim anlayışına sahip değiliz, yoksulun alın terini yolsuzluğun teknesinde biriktirip yandaşın cebine akıtanların iktidarı değiliz, biz milletin alınterini sosyal belediyecilik anlayışı ile toplayan namuslu sosyal demokrat belediyecileriz. Onun için bir kentin kaynaklarını damla damla biriktirerek alınterimizle namusumuzla o kentin halkının hizmetine açacağız, mutluyuz, gururluyuz. 11 yıldan beri devam eden AKP iktidarı var. 'Biz onlardan değiliz' dedim. Onlardan olan yoksulun alınterini memleketin zenginliğini ve varlığını rantiyecilerin teknesinde biriktirip yandaşın cebine koyan AKP iktidarında yoksulun sahibi yoktur, yaşlının sahibi yoktur, kimsesizin sahibi yoktur. Ama ulu önder Atatürk'ün dediği gibi; Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Onun için o Cumhuriyetin partisi Cumhuriyet Halk Partisi de kimsesilerin partisidir. Bu hizmette bu güzel örneği görüyoruz" dedi.
Milas'ta 80 yaşındaki Kore Gazisinin açlıktan öldüğünü söyleyen Tezcan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milas'ta Kore Gazisi 80 yaşında açlıktan öldü. 21 yüzyılda AKP iktidarı döneminde memlekete canını fedakarca ortaya koyan amcamız açlıktan öldü. 2013 Didim'in de Cumhuriyet Halk Partisi burada huzurevi açıyor. Bu temel önümüzdeki günlerde Türkiye'nin sosyal demokrat iktidarın 2015 te CHP iktidarının temeli olacak. AKP iktidarı döneminde yaşlıların yüzde 40 beslenemiyor. Yaşlılarımızın 3'te 2'si günde iki öğün yemek yiyor. Bu memleketin yaşlılarımızı besleyecek kaynağı, varlığı, zenginliği yok mu. Var ancak AKP iktidarı o zenginliğe göz dikmiş açgözlü bir iktidar onun için insanlarımız beslenemiyor."
YARGITAY DARBE MAHKEMESİ OLDU
Tezcan konuşmasında Balyoz Davası kararlarını da eleştirerek, "Yargıtay'da başka bir darbe bir süreci yaşadık tezgahlanmış dava ile kurgulanmış delillerle sahte delillerle Türkiye'nin en önemli kadroları Türkiye'nin komutanları, aydınları, yurtseverleri sahte bir dava ile mahkum edildiler. Türk Silahlı Kuvvetleri bilinçli bir küresel operasyonla tasfiye edilmeye başlandı. Ne yazık ki bu tasfiye operasyonunda yargı ve Yüksek Yargı organı Yargıtay'da sürecin bir parçası oldu. Doğrudan doğruya Yargıtay tarafından tescil edilmiş bir darbe sürecidir. Artık ne yazık ki Türkiye'de Yargıtay, Darbe Mahkemesi olmuştur. Türkiye'yi hukuk devleti yapacağız. Türkiye'yi sahte deliller soruşturma zulmünden kurtaracağız. Bu düzen hukuk yönüyle hesap soracağız" dedi.
"Hayatında doğruluğu görmeyen doğruluğun kenarında gezmeyen, yedi sülalasine yetecek kadar serveti iktidar gücü ile geliştiren ve yolsuzluktan nasiplenenler tabi ki andımızda ki doğruyum, çalışkanım sözünden rahatsız olurlar diyen Bülent Tezcan konuşmasını şöye sürdürdü: "Burada Türkiye'nin aydınlık yüzünü temsil edenlere her zamankinden fazla görev düşüyor. Cumhuriyete ve millete dört bir yandan saldırıyorlar. Millet olmamızı sağlayan bütün değerleri iktidar eli ile tahrip etmeye çalışan bir süreç var. Türkiye'nin kara tarihinde 2, hükümet hiç unutulmayacak. İkiside Türkiye'de emperyalist güçlerin maşası oldu. Birisi Damat Ferit Hükümeti ile ikincisi de Recep Tayyip Hükümeti. Damat Ferit Hükümetini bağımsızlık savaşı veren Cumhuriyetçiler yıktı. Recep Tayyip Hükümetini de yine Cumhuriyetçiler yıkacak. Türklüğümüzden de millet olduğumuzdan da utanmayacağız. Hayatında doğruluğu görmeyen doğruluğun kenarında gezmeyen yedi sülalasine yetecek kadar serveti iktidar gücü ile geliştiren ve yolsuzluktan nasiplenenler tabi ki andımızda ki doğruyum, çalışkanım sözünden rahatsız olurlar. Ama onlara inat Türk'ün doğruyum çalışkanım."
CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ise Didim Belediyesince hizmete açılan huzurevinin, "İnsana hizmetin sosyal belediyeciliğin olmazsa olmazları arasında yer alan 'insana hizmet' olgusunun güzel bir örneği olduğunu belirtti. Tamaylıgil konuşmasının devamında mücadele kültürünün Türk Milletinin yaşam şiarı olduğunu söyleyerek, "Ülkemiz toprakları üzerinde her zaman hayaller oldu. Ancak geldikleri gibi gittiler. Bundan sonrada aynısı olacaktır. Onlar adına taşeronluk yaparak ortaya çıkanlarda onlar gibi geldikleri gibi gidecek. Cumhuriyetin ilke ve değerlerine inanan herkes önümüzde ki yerel seçimlerinde Türkiye'nin kaderini değiştirecek karanlık AKP iktidarını tarihe gömecek" dedi.
İktidarın yurtsever, özgürlükçü bireylere saldırıda bulunduğunu ileri süren Tamaylıgil şunları söyledi: "Demokrasiyi bilmeyenlerin açılacak paketi olmaz. Önce demokrasinin ne olduğunu öğrenmeleri ve Gezi olaylarında ellerinde kalan masum 6 gencin kanını temizlemeleri gerekiyor."
2014 yerel seçimlerinin önem taşıdığının altını çizen Tamaylıgil, "Hep beraber emanetleri ile bugüne kadar getirdiğimiz Mustafa Kemal Atatürk ve Kuvayi Milliyenin getirdiği ruhla Cumhuriyete sahip çıkacağız. Bugün Cumhuriyetin adına bile tahammül edemeyenlerle karşı karşıyayız. Ama kimse unutmasın T.C.'yi tabelaya sığdıramayana, bu dünyayı dar etmesini biliriz" dedi.
AKP BİZİ KORKUTAMAZ
Tamaylıgil konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ortadoğu coğrafyasında milyonlarca insanın kanı akıyor. Bunlara eşbaşkanlıktan gurur duyan ve günlerce Irak'ta tecavüz edilen genç kızın karşısında duran Amerikan askerine başarılar dileyen de ne yazık ki bu ülkenin Başbakanı. Dış politikada strateji gereği dediler bizi kara deliğin içine attılar. Biz Mustafa Kemal'in partisiyiz. 'Yurtta barış dünyada barış' şiarından vazgeçmeyeceğiz. Savaşa ve onun çığırtkanlarına karşı inadına barış kardeşlik dostluk diyeceğiz. Tek bir millet olarak vereceğimiz tek bir cevap vardır. Böldürmeye çalışsanızda böldürmeyeceğiz, ayırmaya çalışsanızda ayrılmayacağız. Bizleri sizin gibi başka güçlerin emrine vermeye çalışsanızda 90 yıl önceki gibi alacak bir cevabınız var. Ben Cumhuriyetin kadın devrimi olduğuna inanan Cumhuriyet kadınıyım. Onun vermiş olduğu inançla aydınlığın iktidarını yaşamaya çok az kaldığı günlerden geçiyoruz. Halkın iktidarı kardeşlik ve barış şiarı ile devam edecek. Kendimize inanalım yapılan her eziyetin yanlışın hesabı sorulacaktır. Ben her haksızlığa karşı durmaya and içtim, içmeye de devam edeceğim. Biz dünyaya kafa tutmuş milletin parçası vatandaşlarız. Bizi ne Tayyip Erdoğan ne onun yargısı ne onun polisi korkutabilir."
Konuşmaların ardından huzurevinin yapımında katkı sağlayan vatandaşlara plaketleri verilip, açılış kurdelesi kesildi.