CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, yolsuzluklarla ilgili açıklamasında "Bu hortumu hep beraber keseceğiz" dedi.
Yozgat’ta belediye başkanı aday tanıtım toplantısına katılan Bülent Tezcan yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerle Türkiye'nin yeni sayfa açacağını belirterek, "Bu memlekette yolsuzluğun önünü keseceğiz. Bakan çocuklarının, babalarının yetkisine kudretine dayanarak milleti soymasının önüne geçeceğiz. Ne zaman; CHP iktidarında namuslu insanların Türkiye’yi yönettiği zaman" diye konuştu.
Çiftçinin yoksullaşmasının göçü artırdığına dikkat çeken Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yozgat 230 bin göç vermiş. Neden bu vatandaşlarımız Yozgat’tan ayrılmış. Çünkü ekmek bulamamış, iş bulamamış, çiftçi perişan. Şeker pancarı bitti. Neden bitti? Amerikalı şirketler Mısır'dan şeker üretip de iktidar yandaşlarının cebi para görsün, haram yiyenlerin gözü doysun diye. Çiftçiyi yoksulluğa mahkum ettiler. Memlekette o çiftçiyi ayağa kaldıracak, milleti ihya edecek 230 milyar lira bakan çocuklarının ortak olduğu, yolsuzlukla üç-beş rantiyecinin cebine gitmiş. Onun için bu mesele yolsuzluk meselesidir, ekmek meselesidir. Bu hortumu hep beraber keseceğiz."
ZEKAT PARALARIYLA GEMİ ALDILAR
Başbakan Erdoğan’a 'Deniz Feneri konusunda ne yaptınız?' diye soran Tezcan, "Benim çocuğum iş için AKP il başkanının kapısına gidecek, yalvaracak. Bakanın çocuğunun evinde 7 tane para kasası olacak. Benim çocuğum okula giderken yoksulluktan günde bir öğün yemek yiyebilecek üniversitede, yada yiyemeyecek, ben ona para gönderebilmek için canımı dişime takacağım, bakan çocuğu milyarlarca dolar parayı kurduğu trafikle, iktidar gücüne dayanarak kullanacak, yönetecek. Bu düzen haram düzenidir" dedi.
Yolsuzluklar yokmuş gibi şimdi 'paralel devlet' diye tutturulduğunu anlatan Bülent Tezcan, "Deniz Feneri yolsuzluğunda ne yaptı bunlar? Milletin zekat parasını, fitre parasını, kurban parasını topladılar, kendi yandaşlarına gemi aldılar, yolsuzluk yaptılar, barda pavyonda yediler bu paraları. Bunları soruşturan savcıları da, görevden aldılar. Soruşturma yapan namuslu savcıların üzerine gittiler. Şimdi paralel devlet diyen Başbakan'a soruyorum. O savcıların üzerine gidilirken, neredeydin? Niye susuyordun" dedi.