CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Çankaya İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na, AK Parti'nin 27 Ağustos 2014 tarihinde yapacağı 1'inci Olağanüstü Büyük Kongre'nin iptali için başvurdu.
Kart, Çankaya İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na verdiği dilekçede AK Parti'nin yapacağı kongrenin yasal ve anayasal dayanağı bulunmadığını öne sürerken şöyle dedi:
"Mezkur Kongrenin hiçbir yasal dayanağı bulunmamakla, tüm sonuçlarıyla keenlemyekûn - yok hükmünde sayılmasına; Hukuka ve anayasaya açıkça aykırı olan; uygulanması halinde Devlet yönetiminde en üst düzeyde kaosa ve telafi edilemez sonuçlara yol açması kaçınılmaz olan mezkûr Kongrenin yaratacağı sonuçların önlenmesi için, tedbir niteliğinde tüm işlem ve kararların tesisine ; karar verilmesi talebinden ibarettir. 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, AKP Genel Başkanı ve Başbakan olarak katılan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyetinin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Seçimin kesin sonuçları ve seçime dair mazbata, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı tarafından 15.08.2014 tarihinde saat; 18.00 civarında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına teslim edilmiştir. Her ne kadar "Kanunsuz Emir ve Talimat" yoluyla, seçim sonuçlarının Resmi Gazete’de yayımı geciktiriliyor ise de, seçim sonuçlarının kesinleştiği ve aleniyet kazandığı açık ve tartışmasızdır."
Seçimlerden sonra, AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık makamının boşalmış durumda olduğunu öne süren CHP'li Kart, Anayasanın 101/son maddesinde  cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesildiğini ve TBMM üyeliğinin sona erdiğini anlattı. Kart, şöyle konuştu:
"Anayasa hükmü, yoruma meydan vermeyecek şekilde açık ve âmirdir. 15 Ağustos saat; 18.00 itibariyle R.T. Erdoğan'ın AKP ile ilişiği kesilmiş ve milletvekilliği sona ermiştir. AK Parti Genel Başkanlık ve Başbakanlık makamı artık boşalmış durumdadır. Görüldüğü gibi ; etik ilkeler ve anayasal ihlallerin dışında, Siyasi Partiler Yasası ve AK Parti Tüzüğünün açık bir ihlali söz konusudur. Etik ihlallerin yaptırımı daha çok ahlaki değer yargılarıyla ilgili olacaktır. Anayasal ihlâller boyutuyla ilgili olarak ise, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunulmuştur. Siyasi Partiler Yasası ve AKP Tüzüğünün ihlali yoluyla gerçekleştirilmek istenilen 1'inci Olağanüstü Kongreye karşı ise, Makamınıza- Çankaya İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na- başvurma zorunluluğu doğmuştur. Seçilmiş Cumhurbaşkanı konumunda olan R.T.Erdoğan; aynı zaman diliminde 'Kanunsuz Emir ve Talimat' yoluyla, hem Başbakanlık ve hem de AKP Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Oysa Başbakan ve AKP Genel Başkanı olarak tesis ettiği işlemlerin tümünün yasal dayanağı yoktur. Bu işlemlerin tümü yok hükmündedir. Bu işlemlerden dolayı hukuken etkilenen herkesin , bu işlemlere karşı Yargı yoluna başvurma hakkı doğacaktır. Bu davalar, Devlet yönetiminde başlı başına kaosa yol açacak niteliktedir."
Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Erdoğan'ın, Başbakanlık görevini devam ettirmesinin "AK Parti Tüzüğünün 78. maddesi kasıtlı olarak ihlal edilmektedir" anlamına geldiğini belirten CHP'li Kart, şu iddialarda bulundu:
"15 Ağustos'tan sonra ve kongre tarihi itibariyle; Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanlık sıfatı kalmamış, üyelik ilişkisi kesilmiş ve artık 'Seçilmiş Cumhurbaşkanı' konumunda bulunmakla; 27 Ağustos tarihinde yapılacağı ilan edilen 1. Olağanüstü Kongrenin hiçbir yasal dayanağı yoktur. Bu yönüyle hem yok hükmünde olan, hem iptale tabi olan bir kongre yönetimi söz konusudur. Hukuki tavsif, doğal olarak Makamınız tarafından yapılacaktır. Hukuka aykırılık açık ve fâhiştir. Siyasi Partiler Yasasının 15/son ve AK Parti Tüzüğünün 78. maddesi kasıtlı olarak ihlâl edilmektedir" açıklamasında bulundu.