CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Birgül Ayman Güler, anadili öğrenmeyi savunduklarını, ancak anadilde eğitimin siyasi bir konu olduğunu, farklı dilde kamu hizmeti talebi yaratacağı için doğru olmadığını söyledi. Güler CHP içinde anadilde eğitim ve savunma hakkından yana tavırlara ise "Bu siyaseten CHP’yi BDP’lileştirmek olur. Doğru görmüyorum" dedi.
CHP’li Güler, Ege Üniversite Tıp Fakültesi’nin Cumhuriyet Haftası etkinlikleri kapsamında konferans verdi. Güler, Türkiye’deki farklı etnik kökenlerin anadilini öğrenme hakkının olması gerektiğini, ancak anadilde eğitimin olayı siyasallaştırdığını söyledi. Güler, "Ana dilin öğrenilmesi değil ama ana dilde eğitim siyasi bir konudur. İlköğretim, lise ve üniversiteyi Türkçe değil de bir başka dilde okuyan kişi farklı bir kültürel dilde eğitimin sonucu olarak anadilde kamuoyu hizmeti verme talebinde bulunacaktır. Bunu tahmini olarak söylemiyorum. Türban bunun en somut örneğidir. Yıllarca üniversitelerde öğrencilerin inancı gereği türban taktığı söylendi. 'Yalnızca üniversitelerde' dediler şimdi ise 'Ünirversite öğrenimi gören kişiyi nasıl kamu hizmetinden uzak tutacağız' diyorlar" dedi.
Türkiye’de Cumhuriyet’in kazandırdığı yurttaş temelinde yükselen ulusal devleti koruyacaklarını söyleyen Güler, "Farklı dini veya kültürel değerleri sonuna kadar geliştirerek özgürlükçü sistemi kuracağız. Ulusal devlet buna imkan verir. Ama benden istediğin farklı etnik dillerin eğitim ve kamu hizmetinde yeralması ise bu Osmanlı’nın millet sistemidir. Feodal üretim gerektirir. Bu çağda feodal sistem inşa edemezsin. Siyasi olarak bunu yapmana karşı ben direnç unsuruyum" dedi.
Güler, ana dilde eğitimle ilgili tartışmaların CHP içinde de yaşandığını, ancak parti programında 'Asimilasyon değil entegrasyon' tanımıyla partinin bakış açısının net bir biçimde yer aldığını söyledi. Güler, Almanca, Fransızca, İngilizce eğitim yapan okullarla karşılaştırma yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu dillerde oluyor da ana dilde neden olamalacağını soruyorlar. Yabancı dilde eğitimle ana dilde eğitim farklıdır. Yabancı dil eğitiminin siyasi sonuçları olmaz. Fakat anadilde eğitim ulusal yapılanmayla ilgili problemdir. 'Ben kendi dilimde kamu hizmeti yapmak istiyorum' dediği anda bir idare olmaz. Örneğin okuldaki teftişi nasıl yapacaksınız. Milli Eğitim Bakanlığı’nda il ve ilçe teşkilatlarında teftiş ve kayıt için ayrı bir kadro kurmak zorunludur. Ancak, CHP parti programında olduğu gibi ana dil okullarda seçmeli ders olabilir. Anadilde savunmada aynı durum var. Tercüman yetmez. Savcı, hakim de aynı anadili konuşma ihtiyacı ortaya çıkar. Dinciler de 24 saat dini inancına göre düzenleme yapılmasını istiyorlar. Bu nedenle kolkola giriyorlar."
Güler, anadilde eğitim ve savunmayı savunan CHP’lilerin tutumunu ise "Bu siyaseten CHP’yi BDP’lileştirme olur. Doğru görmüyorum" dedi.
Türkiye’nin küresel emperyalizmin kıskacı altında, çağdışı etnikçilik ve dincilik tartışmalarına sürüklendiğini belirten Güler, "Din istismarına dayalı dincilik, insanların ana baba mirası gibi kutsal özerklik istismarına dayanan etnikçilik ve bağımsızlığı ortadan kaldıran, küreselcilikle mücadele etmeliyiz. Günümüz düşmanları bu üçlemedir. Dincilik, etnikçilik, küresel sömürgecilik" dedi.