TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle gazetecilerin sorunlarını içeren bir raporu CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'ye sundu.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, sahada görev yapan gazetecilerin zor şartlarda çalıştıklarını, son zamanlarda gerek patronaj gerekse iktidardan yoğun baskılar geldiğini söyledi. 1961 tarihli 5953 sayılı yasada da, iktidarlar tarafından çalışan gazeteciler lehine bir değişiklik yapılmadığını söyleyen Olcayto, patronaj kesimine kolaylıklar sağlandığını belirtti.

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç ise; medyada hakim grupların gazetecilere baskı uyguladığını öne sürdü. Güç baskıların haber yapmayı zorlaştırdığını ve basın özgürlüğünün güvence altında olmadığını söyledi. Gazetecilerin polisler tarafından hedef alındığını söyleyen Güç, gazetecilerin iş ve can güvenliğinin kalmadığını özlük haklarının dahi garanti altında olmadığını belirtti.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Hamzaçebi ,"53 yıl önce çıkan bir yasanın gazeteci arkadaşlarımıza vermiş olduğu haklar, bugün maalesef daha ileriye taşınamadığı gibi, bu hakların çok daha gerisine gidilmiştir. Bu başlı başına önemli bir sorundur. Demokrasi sorunudur" dedi.

Hamzaçebi, "Bugün Türkiye'de yürütülen mücadele, yargıya hakim olma, benim yargımı yaratma mücadelesidir" dedi. Hamzaçebi, "Demokrasi kuvvetler ayrılığı, iletişim, basın özgürlüğü demektir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı, yürütmenin yargıya müdahale ettiği, yargıyı kontrolü altına almaya çalıştığı bir ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir" diye konuştu.

Hamzaçebi, "Medya, iktidar yanında yer almak ya da cılız şekilde karşısında yer almak ikilemiyle karşı karşıya kalmıştır. Özgür eleştiri ve habercilik ortamı yoktur. Krizden hareketle gazeteci arkadaşlarımızın işlerine son verilmektedir. Gazetecilerin sendikal haklara sahip olmaması, gazete sahipleri, medya patronları karşısında güçlü güvenceye sahip olmaması, hem kendi hayatlarını olumsuz etkilemekte hem de vatandaşın haber alma özgürlüğünü olumsuz etkilemektedir" dedi.

Bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kuvvetler ayrılığı ile ilgili konuşmasında, Hitler ve Stalin örneğini vermesi ile ilgili sorusununa Hamzaçebi, "Bir ülkede kuvvetler ayrılığı yoksa, kimse ebediyen güçlü kalamaz. Kendisini güçlü zannedenler bir gün halkın oyuyla, seçimle o güçlerini kaybettiklerini görecekler. Kimse aldığı oyu, meşruiyetin tek şartı olarak görmesin. Bu oy kaybedileceği gibi, halktan alınan destek meşruiyetin tek şart değildir. O güce dayanarak her türlü otoriter uygulamayı deneyen hükümetler, bir gün o desteğin de arkalarında kalmadığını görürler. Hükümetler doğru ve adil işler yaptıkları ölçüde meşrudurlar" dedi. (MV/FK)