CHP, 2003-2012 yılları arasında gerçekleştirilen tüm kamu alımlarının araştırılarak, yolsuzlukların tespit edilmesi ve etkin şekilde engellenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması istedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin TANRIKULU'nun TBMM Başkanlığına gönderdiği Meclis Araştırması önergesi şöyle:

"2003-2012 Yılları Arasında Gerçekleştirilen Tüm Kamu Alımlarının Araştırılarak, Yolsuzlukların Tespit Edilmesi ve Etkin Şekilde Engellenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederim."

GEREKÇE

"Türkiye'de yıllardır gündemin ilk sırasında yer alan “yolsuzlukö ve ona bağlı etkeni “yoksullukö konusunda siyasi iktidarlar son 30 yıllık süreçte halka verdikleri sayısız söze rağmen somut bir çözüm ortaya koyamamıştır. 3 Kasım 2002 yılında iktidara gelen AKP hükümetleri de seçim meydanlarında ve bildirilerinde yolsuzlukla mücadele edecekleri beyanında bulunmuş olsalar dahi halkı tatmin edici veriler ve sonuçları ortaya çıkartamamıştır.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2012 Yolsuzluk Algı Endeksi'nde, Türkiye 176 ülke arasında 49 puanla 54. sırada yer almaktadır. Uluslararası itibar konusunda hassasiyeti bilinen ülkemizin bu sıralamada yeri üzüntü vermektedir. Hesap verilebilir, şeffaf bir yönetim anlayışının AKP Hükümetlerinin “İleri Demokrasiö şiarında yer alıp almadığı da kamuoyunun merak ettiği başka bir husustur. Halka aldığı oy oranında değil de tüm yurttaşlara karşı sorumluluk duygusuna sahip olması gereken siyasal iktidarlar, demokrasinin en önemli bir aktörleridir, bu sorumluluk duygusu halka verilmiş bir lütuf değil aksine bir görev bilincidir.

Ülkemizde kamuoyunun verdiği isimle “Banka hortumlamalarınaö karşı mücadele verdiğini söyleyen AKP hükümetleri o hortumculara ne olduğunu ve yeni modern yolsuzluklara karşı ne önlemler aldığını açıklamalıdır. Vatandaşlarımızın kutsal kazançlarından verdikleri vergiler ile tüm Bakanlıklarımızda sayısız ihale yapılmakta ve sonuca bağlamaktadır. İhale kazanan müteahhitlerin zenginleştiği, taşeronların oluştuğu sistemde çalışanların emek ve paralarının görmezden gelindiği de aşikardır. Medyaya yansıyan aynı ihaleyi farklı maliyetlerle yapan firma haberleri artık toplumun üzülerek alıştığı bir gerçekliktir.

Nitekim Kamu İhale Kurumu verilerine göre 2003 yılında mal ve hizmet alımları ile yapım işleri için kamu idareleri tarafından gerçekleştirilen alımların toplam tutarı 5.6 milyar iken, 2012 yılında 94.3 Milyara ulaşmıştır.

Doğrudan Temin yolu 2003 yılı içerisinde yapılan alımlar 365.495 adet olup alım tutarları toplamı 981 Milyon olarak gerçekleşirken, 2012 yılında bu rakam 10.6 Milyara yükselmiştir. "Doğrudan Temin" yönteminin ihale yapmadan kamu alımı gerçekleştirmek için çok sık kullanıldığı bilinmektedir.

2003 yılında kamu alımları hakkında toplam 252 şikâyet gelirken, 2012 yılında şikâyet sayısı5.282'ye yükselmiştir.Gelişen, refah düzeyi artan bir ülke olmak için tüm Bakanlıkların ve bağlı kuruluşların açtığı, sonuçlanan ya da devam eden ihalelerinde yolsuzluk yapılıp yapılmadığı Türkiye Büyük Millet Meclisi nezdinde araştırılmalı ve vergi veren milyonlarca vatandaşın devlete güveni tekrar sağlanmalıdır. Böylelikle siyasal iktidar halka hesap vermek, şeffaflık gibi asıl sorumluluğunu da tekrar hatırlamış ve uygulamış olacaktır. Devleti zarara uğratan bürokrat, işadamı, siyasi kim olursa olsun siyaset zırhının koruyucuları arkasına saklanmadan Adalet'e ve Halkın gerçek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisine hesap vermekten zorundadır.

Vatandaşların vergileri ile sağlanan gelirlerin büyük kısmı vatandaşa hizmet adı altında sayısız ihale ile sorumsuzca harcanmakta ve devlet zarara uğratılmaktadır. Yolsuzluk adı verilen ve yoksulluğunda en büyük nedeni olan bu olaylar vatandaşın devlete olan güvenini de sarsmaktadır. Tüm bakanlıkların ve bağlı kurum ve kuruluşların yaptıkları ihaleler yolsuzlukla mücadele için araştırılmalı, sorumluları belirlenmelidir." (MV)