AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Bakanların fezlekeleri de tekemmül ettiği zaman onlar da TBMM'ye gelecek. Bu telaş neden? Bu 3 gün, 1 ay, 3 ay sonra da gelebilir. Bu görmemezlikten gelmeniz söz konusu değil. Meclis'te 1000'e yakın fezleke var" dedi.
Çelik, NTV canlı yayında soruları yanıtladı. Çelik, kendisine ait ses kayıtlarının bazı internet sitelerinde yayınlandığı hatırlatılınca, "Bir medya grubunun yetkilisini aramışım, yeni bir göreve atanmış ve 'Hayırlı olsun' demişim. O da orada bazı şeyler söylemiş. Orada medyaya baskı anlamına gelebilecek bir tek kelime yok" dedi. Çelik, Emniyet'teki atamalara ilişkin soru üzerine valilik, Emniyet veya diğer başka kurumlarda bu gibi değişikliklerin normal karşılanması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"AK Parti aynı zamanda iktidar partisidir. Ak parti hiç bir zaman için hukuka tamamen aykırı, zan, dedikodu üzerine birilerinin söylemi üzerine insanlara karşı topyekûn bir 'cadı avı' başlatmaz. Böyle bir şey hukuka da aykırıdır. Memurların yer değiştirmesini bir kenara bırakalım. Şu anda diyelim ki, Cemaat ile hükümet, AK Parti arasında bir sıkıntı yaşanıyor. Buradan yola çıkarak bütün cemaat mensuplarına yönelik böyle bir şey olması da söz konusu değildir. Bütün cemaat mensuplarının böyle bir 'cadı avına' tabi tutulması, onları mağdur ve mazlum hale getirilmesi de söz konusu değildir. Bir yerde somut deliler varsa ancak o insanlarla ilgili böyle bir şey yapılabilir. Bunlar içerisinde 'keşke şu olmasaydı bir isabetsizlik var' elbette denebilecek insanlar vardır. Bunlar 'kuyumcu terazisiyle' tartılmıyor elbette. Ama 'x' ildeki görevden alınan arkadaş bugün hatta İçişleri Bakanı dedi ki: Görevden alınan bir çok arkadaşlarımızla konuştuk. Bugün bu böyledir. Belki o yarın merkeze alınan arkadaşlar, belki çok daha önemli bir göreve gideceklerdir. Meseleyi bel ki bu çerçevede değerlendirmek doğrudur. Valiler kararnamesi zaten hazırlanıyor. Bu da olabilir olmayabilir. Seçimden önce sonra olabilir. O hükümetin tasarrufudur." 
"KILIÇDAROĞLU'NUN BU GİZLİLİĞİ İHLAL ETMESİ BİRİNCİ SUÇ"
Çelik, kendisine ilişkin ses kayıdının usulsüzlükler, yolsuzluklar olarak ifade edilen konularla ilgili değil medya ile ilgili olan görüşmelerle ilgili olduğunu anlatırken şöyle dedi:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında dinlettiği tapeler, ilk defa duyduğu veya kamuoyu ile paylaştığı şeyler değil. Bunlar zaten internet ortamında, her tarafta var. Sayın Kılıçdaroğlu açısından işin ahlaki boyutu şudur: Yolsuzlukların üstünün örtülmesi, yok sayılması kesinlikle söz konusu değil. Halkın iradesine dayalı siyaset yaptığını söyleyen bir hükümet bunu yaparsa, bir kere bunun affedilir bir tarafı yoktur. Kim kamunun, tüyü bitmemiş yetimin hakkına elini uzatmışsa, bu elin kırılması gerekiyor. Bu kim olursa olsun. 17 Aralık'tan sonra yolsuzlukların üzerine giderken siz usulsüzlükler yaparak bunu yapamazsınız. Elbette eleştirilerini dile getirebilirler. İnsanlar henüz mahkum olmadan yargısız infaz yapmak hiç bir vicdanla bağdaşmaz. Kılıçdaroğlu'nun orada açıkladığı konularla ilgili mahkeme inceliyor. Orada gizlilik var. Kılıçdaroğlu'nun bu gizliliği ihlal etmesi birinci suç. İki; adli yargılamayı etkileme suçu işliyor. Bir bakanla ilgili şüphe olursa onun amiri durumundaki kişilere haber vereceksiniz. Bu yapılmamıştır."
"MUAMMER GÜLER'İN DİNLENMESİ USULSÜZ"
İçişleri eski Bakanı Muammer Güler'in oğluyla yaptığı konuşmanın dinlenmesinin usulsüz olduğunu belirten Çelik, bu nedenle kanıt olamayacağını ifade ederken, "15 ay dinlenmesi de usulsüz. Bakan, oğlunu kendi telefonuyla aramamış. Yanındaki danışmanının telefonu ile aramış. Oğlunun telefonu cevap vermiyor. Oğlunun avukatının telefonu üzerinden oğlu ile görüşüyor" dedi.
Dinlemelerin yasal olmadığını ifade eden Çelik, "Tepeden tırnağa yanlışlar zinciri vardır. Hukuk ihlalleri yapılmış. İllegal dinleme ve illegal usullerle elde edilen deliller Meclis'te yayınlanıyor ve siz bu insanları suçlu ilan edemezsiniz" diyerek tepki gösterdi.
Hüseyin Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Fas'tan Habertürk TV'yi aramasına ilişkin soru üzerine, "Başbakan için 'vatan haini' diyen bir muhalefet liderinin konuşması altyazı geçiyor. Başbakan'ın buna tepki göstermesinden daha doğal ne olabilir. Siyasetçi tarih yapar, medya tarih yazar" diye konuştu.
Muhalefetin medyayı daha fazla aradığını belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir köşe yazarını da, muhabiri de arayabilirim. 'Böyle bir haber yapmışsınız ama burada yanlışlar var' diyebilirim. Bizim aradığımızdan daha fazla muhalefet arıyor. Bunu da biliyorum. Sansür uygulandıysa bu yazılıp çizilenler nasıl yazılıp çiziliyor? CHP genel Başkan Yardımcısı, 'AK Parti'nin şu programlarını yayınlıyorsunuz ama bizimkini yayınlamıyorsunuz' diye arıyor, bu müdahale olmuyor ben aradığım zaman müdahale oluyor. Medya bizi eleştiriyor. Siz bizi eleştirebilirsiniz ama ben sizi eleştirememez miyim? Başbakan bunu yapamaz mı?"
"BAHÇELİ HAKKINDAKİ FEZLEKE TAMAMLANMIŞ, GÖNDERİLMİŞ"
Bahçeli hakkındaki fezlekeye de değinen Çelik, "Bahçeli hakkındaki fezlekeler, işte 'vur de vuralım öl de ölelim' meselesinden dolayı insanları tahrik etmekten gibi gerekçelerle dosyası tekemmül etmiş ve bu dediğim Sayın Bahçeli ile ilgili olan olay 6-7 ay önce olmuş bir olaydır. Tamamlanmış, gönderilmiş" dedi.
17 Aralık yolsuzluk operasyonlarına ve sonrasındaki gelişmelere değinen Çelik, "4 bakan arkadaşımız hakkında 17 Aralık'ta bir şeyler oldu. 4 bakan istifa etti, başbakan birini görevden aldı. Onlara suçlu muamelesi yaptığı için değil. Bizden bu arkadaşları asmamız mı isteniyor. Hiçbir yolsuzluğun, hukuksuzluğun üstü kapatılmayacaktır" dedi.
Eski bakanlar hakkında düzenlenen fezlekeler hakkında da bilgi veren Çelik, "Bakanların fezlekeleri de tekemmül ettiği zaman onlar da TBMM'ye gelecek. Bu telaşe neden? Bu üç gün sonra da 1 ay sonra da 3 ay sonra da gelebilir. Bu görmemezlikten gelmeniz söz konusu değil. Meclis'te 1000'e yakın fezleke var" dedi.
"3 DÖNEM KURALI GÜNDEMİMİZDE YOK"
AK Parti gündeminde 3 dönem kuralının olmadığını açıklayan Çelik, "Bugüne kadar partimizin hiçbir yetkili organında bu konunun gündeme geldiğine şahit olmadım. Bugün için gündemimizde böyle bir şey yok. Gelecek adına burada bir şey söylemek bana düşmez" dedi.
İnternet düzenlemesinin sansür anlamına gelmemesi gerektiğini belirten Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnternete sansür anlamına geliyorsa ben bundan sonra internet falan kullanmam. Birisi sizinle ilgili görüntüler çekmiş ve yayınlıyor. Bunun yayınlanmasını ister misiniz? Medyada dile gelmesin ama internette sonuna kadar yapılsın diye bir şey var mıdır? Eskiden böyle bir yasak olduğunda siteler kapatılırdı, şimdi ilgili link kapatılacak. Hakarette TİB Başkanı'na yetki yok. Ama telafisi mümkün olmayacak şeylere neden olan olaylarda kapatabilecek ama 24 saat içinde mahkeme kararı gerekecek. Porno olmasın, şu olmasın bu da yok. Eskiden 5 gün sonra oluyordu. 'Atı alan Üsküdar'ı geçiyordu' zaten. Özel hayatın dokunulmazlığı insanlara karşı 'haysiyet cellatlığı' yapılmaması için bu süreç hızlandırılıyor. 

(HT/İD)