CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Soruşturmada dinleme kayıtları, dinleme tapelerine eklemeler yapılmış, oynamalar yapılmış diye idarenin görevlisi bakan, hükümetin bakanı, İçişleri Bakanı tapelerde oynama olup olmadığını kontrol etmek üzere mülkiye müfettişi görevlendirmiş. Akıllara zarar bir şey. Türkiye demokrasisi böylesi bir müdahaleye sessiz kalamaz" diye konuştu.

Bülent Tezcan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Yeni göreve başlayan İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok'a tepki gösteren Tezcan, "3 günlük İstanbul Emniyet Müdürü,eski tahrirat katibi 3 günlük İstanbul Emniyet Müdürü, yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcının, İstihbarat Şube Müdürünü ifadeye çağırmasına karşı durabilecek cesareti gösterebiliyor. Böylesi bir hukuksuzluğu işleyebilecek açıkça suç olan savcının emrine karşı durabilecek güvü kendisinde bulabiliyor. O savcının yapacağı bir tek şey kalmıştır, İstanbul Emniyet Müdürünü derhal ifadeye çağırmaktır. Artık İstanbul Emniyet Müdürü bunun hesabını vermek zorundadır. Soruşturmayı yürüten bir savcının ifade alma talebini engellemek açıkça suçtur, o cumhuriyet savcısına çağrımdır, derhal o Emniyet Müdürünü ifadeye çağırıp, hakkında soruşturma başlatma yükümlülüğü altındadır.bunu yapabileceğini de tahmin ediyorum" dedi.

"TÜRKİYE DEMOKRASİSİ BÖYLESİ BİR MÜDAHALEYE SESSİZ KALAMAZ"

İçişleri Bakanı'nın mülkiye müfettişlerini görevlendirdiğini belirten Tezcan, "Neyle ilgili, ayakkabı kutusu soruşturmasında dinleme kayıtları, dinleme tapelerine eklemeler yapılmış, oynamalar yapılmış diye idarenin görevlisi bakan, hükümetin bakanı, İçişleri Bakanı tapelerde oynama olup olmadığını kontrol etmek üzere mülkiye müfettişi görevlendirmiş. Akıllara zarar bir şey. Tapeler yürütülen soruşturmanın delilleri, kimse müdahale edemez. Bu hukuka aykırıdır, tapeleri talep bile edemez. Ne yapacak o müfettiş, o tapeleri alıp o delilleri değiştirecek mi? Bunlar fazladır deyip çıkarıp ondan sonra savcıya işine gelmeyen bölümleri çıkarıp verecek ve soruşturmayı bundan sonra bu şekliyle mi yürüt diyecektir.Türkiye demokrasisi böylesi bir müdahaleye sessiz kalamaz" diye konuştu.

"POLİSİN PEŞİNE DÜŞTÜLER"

Hükümetin hırsızı bıraktıp, polisin peşine düştüğünü iddia eden Tezcan, şunları söyledi: "Hırsızı bırakmış polisi kovalıyor. Yolsuzlukla mücadele eden polisi kovalayan bir hükümet var, niye çünkü hırsızın suç ortakları hükümetin içinde. Bir idari operasyonla karşı karşıyayız. İki tane operasyon var. Birisi yolsuzluk operasyonu. Savcılar bu işin başındalar.Bir başka operasyon daha var, bu da yolsuzluk yapanlara karşı yürütülen bir operasyondur. Soruşturma sırasında savcıya bağlı olan polisi idareye bağlı hale getirdiler.Bir ikinci operasyon, yolsuzluk operasyonları yapanlara karşı yürütülen bir operasyondur. Bu da bir kontra operasyondur. Türkiye'de Başbakan bir çeteden bahsediyor ya, evet bir çete vardır, ama o çete yolsuzluk operasyonlarını yürütenler değildir. Türkiye'de hükümeti elinde tutan bir çete vardır ve hükümeti elinde tutan bu çete yolsuzluk operasyonunu yapanlara karşı bir kontra operasyonu peşindedir, bu operasyon çetenin kontra operasyonudur. Bir çete operasyonu ile karşı karşıyayız. Yolsuzluk operasyonunu örtmeye dönük bir çete operasyonu ile karşı karşıyayız. Bu girişim anayasal düzeni yıkma girişimidir. Hükümeti elinde bulunduran bu çetenin kontra operasyonu doğrudan doğruya anayasal düzeni cebren yıkma girişimidir." (MV/FK) ( FOTOĞRAFLI)