Büyükada’daki ihanet toplantısına katılan aktivist görünümlü terör destekçilerinin tutuklanması Almanya ve ABD’yi rahatsız etti. PKK ve FETÖ’ye kol kanat geren iki ülkenin Türk yargısına müdahale eden tepkisi ‘bu telaşınız niye?’ sorusuna yol açtı.İstanbul Büyükada’da, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde, kaos toplantısı üzerindeyken suçüstü yakalanan, aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ile 1’i Alman 1’i İsviçre uyruklu 6 kişinin bulunduğu şüphelilerin tutuklanması ABD ile Almanya’yı telaşlandırdı. Şüphelilerin tutuklanmasının ardından önce Almanya Başbakanı Angela Merkel sert bir açıklama yaptı, ardından da Türkiye’nin Berlin Büyükelçisini Dışişleri’ne çağırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise, açıklamasında şüphelilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. ABD Büyükelçisi John Bass da Af Örgütünü ziyaret ederek şüphelilere destek vermişti.

MERKEL HADDİNİ AŞTI

Tutuklanan Alman uyruklu Peter Steudtner’le ilgili Berlin’de bir açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, tutuklama kararını sert bir dille kınadı ve Steudtner’in serbest bırakılmasını talep etti. Bağımsız yargıya saygıyı unutan Merkel, “Biz bu tutuklamanın net olarak tamamen haksız olduğu kanısındayız” diye konuştu. Merkel, Alman hükümetinin Steudtner’in serbest kalmasını sağlamak için her düzeyde girişimde bulunacağını da sözlerine ekledi. Merkel, “Kendileri açısından bu tutuklamaların suçsuz insanların zorlu bir sürece sokularak cezaevine gönderildiği bir başka olay olduğunu” ve “bunun da büyük bir endişe kaynağı oluşturduğunu” öne sürdü.

ABD: DERHAL BIRAKIN

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise yaptığı basın açıklamasında, ABD’nin şüphelilerin tutuklanmalarını şiddetle kınadığını ve derhal serbest bırakılmaları çağrısı yaptığını söyledi. Yetersiz kanıtla veya şeffaflık olmadan bir adli soruşturmayla şüphelilerin tutuklandığını iddia eden Nauert konuşmasında, “Tutuklananlar arasında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ve Birkaç yabancı da yer almaktadır. ABD, Türk makamlarını bu suçlamaları düşürmeye, gözaltına alınanları serbest bırakmaya ve OHAL’in bireylerin rastgele yargılanmasına izin veren hükümlerini kaldırmaya çağırmaktadır” dedi.

FETÖ SÖZCÜSÜ GİBİ

ABD Sözcüsü Nauert, şu ifadelere yer verdi: “Son günlerde Türkiye’de olanları izlemişsinizdir. ABD altı saygın insan hakları aktivistinin tutuklanmasını şiddetle kınamakta ve hemen serbest bırakılmaları çağrısında bulunmaktadır. ABD, bu konuyu izlemeye devam edecektir.“  

CASUSLUKTAN TUTUKLANDILAR

ABD ile Almanya’nın yargı bağımsızlığını hiçe sayarak ‘serbest bırakın’ çağrısı yaptığı şüphelilerle ilgili savcılığın yaptığı tespitler ise sıradan değil. İşte o gerekçelerden bazıları: 

GİZLİ TOPLANTI

Savcılık “Şüpheliler tarafından önceden herhangi bir duyuru yapılmaksızın “çalışma atölyesi” adı altında yaptıkları toplantının kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgisi olmadığı”nı belirledi. 

YA POLİS YAKALARSA 

Şüphelilerin gizlilik kurallarına riayet ederek faaliyet yürüttükleri ifade edilen sevk yazısında, “Şahısların cep telefonlarını polislerin alacağından, bu telefonların içerisinde bulunan bilgilerin nasıl saklanacağından, bu bilgilerin telefonlar yakalansa bile nasıl gizli tutulabileceğinden, bilgilerin polis veya başka şahıslar tarafından ele geçirilmesinin nasıl engellenebileceğinden, şifrelemeden bahsettikleri” ifade edildi.

GERİLLA DOKTORU 

Şüphelilerden İdil Eser’in oteldeki aramalarda elde edilen dijital materyallerinde Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili belgelerin olduğu, terör örgütü PKK üyesi olan bir kişinin, kendisini “Gerilla doktoru” olduğunu söyleyerek af örgütüne üye olmak istediğini gösterir bir belge bulunduğu ifade edildi.  

MİT’İN BELGESİ ÇIKTI 

Savcılığa göre, şüpheli Muhammed Şehmuz Özbekli, Şüpheli Nejat Taştan’ın da ByLock kullanıcısı oldukları tespit edilen kişilerle görüşme kayıtlarının bulunduğu tespit edildi.  Şüpheli Nalan Erkem’in de FETÖ terör örgütü soruşturmasında tutuklanan Bedriye İştar Tarhanlı ile görüşme kayıtlarının bulunduğu, ayrıca Erkem’de MİT’in TBMM Araştırma Komisyonu’na sunmuş olduğu gizli ibareli bir belgenin ele geçirildiği kaydedildi.

BYLOCK VE PKK İRTİBATI

Şüpheli Günal Kurşun’un da ByLock kullanıcısı bir kişiyle görüşme kayıtlarının bulunduğu, toplantıyı organize eden şüpheli Özlem Dalkıran’ın da, FETÖ’den tutuklanan bir kişi ile görüşme kayıtlarının olduğu anlatıldı. 

ABD BENİ VERMEZ

Batı medyası özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in sesi olmaya devam ediyor. ABD ve darbeci Mısır medyasından sonra France 24 Kanalı da terör örgütü FETÖ lideri Fethullah Gülen ile röportaj yaptı. Teröristbaşı Gülen, ABD’nin kendisini Türkiye’ye iade etmeyeceğini söyledi. Trump’tan övgü ile söz eden teröristbaşı, “ABD’den Türkiye’ye iade edileceğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Ben bu meseleleri çok ciddiye almıyorum. Trump’ın ne olursa olsun kanuna, hukuka, hususiyle de Amerika adalet sistemine zarar verecek bir karar alacağını zannetmiyorum” dedi. 

ÖKSÜZ’Ü İNKAR EDEMEDİ

15 Temmuz darbe girişiminde kilit rol üstlenen isimlerden Adil Öksüz’ü tanıdığını inkar edemeyen Gülen, “Adil Öksüz belli bir dönemde talebe olduğu zamanlarda bizim ders halkamıza katılmıştır. Darbeyle alakalı.. buraya geldiğini bilmiyorum…Medyada benim, onun çocuğuyla fotoğrafım çıktı. Yüzlerce insanla olan bir şey bu” diye konuştu. Terör faaliyetlerinin 170 ülkede devam ettiğini ifaden Gülen, tehdit etmekten de geri durmadı, FETÖ elebaşı, “Gidecek birileri varsa, o da onlar olacaktır” ded