DERSHANELER KONUSU BAKANLAR KURULU TOPLANTISINA TAŞINACAK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dershaneler konusunda çalışmalar tamamlandıktan sonra Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Pazartesi bize yapılan sunumda bazı eksikler var. Bakanımıza bunlar üzerinde çalışmayı yapın, dışarıdan almanız gereken destekler varsa alın, görüşülmesi gereken STK'lar varsa görüşün ve bir sonraki bakanlar kuruluna getirin dedik. Buradaki tuzak zaten bu. Kuran Kursları ne kadar mukaddesse bizim için dershaneler de o kadar mukaddestir mantığı çok ters bir mantık. Kuran kursuna giden Kuran'ı Kerim'i öğrenmek için gitmiyor, Kuran'ı hıfz etmek için, ezberlemek için gidiyor. Okullarda seçmeli ders olarak Kuran ve Siyer-i Nebi dersler konuldu. Buralarda Kuran okumayı öğrenebilirsiniz, hıfz edemezsiniz. Biz iktidara geldiğimizde sorular neye göre hazırlanıyordu, bu dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Hüseyin Bey'in döneminde dedik ki bunu süratle değiştireceğiz. Ne demek ya. O zaman bu okullar niye var. Dershanelerde iş bitiyorsa bu okullara ne gerek var. Asgari 2 bin lira ile 20 bin lira arasında dershane ücretleri var. Daha da çıkabilir. Bunlar diyelim 4 öğrenci alıyor. Adları VİP dershane olan dershaneler de kuruldu. Fen liselerinden, Anadolu liselerinden seçilmiş öğrenciler oraya geliyor. Bu öğrenciler üzerinde belli bir süre kısa bir süre çalışma yürütülüyor ve biz kazandırdık deniyor. İnsaf edin ya, bu çocuklar devletin okullarında okudu. Bu emek nerede? Bu devletin bu çocuklar üzerinde hakkı yok mu? Olmaz böyle bir şey. Burada bir gerçek bir tarafa konulmuş oluyor. Sonra da konuyu Kuran Kursları ile mukayese etmek çok çok çirkin. Bir şeye daha üzülüyorum, elimizde 800 bini aşkın öğretmenimiz var. Bu dershaneler konusu bu öğretmenlerimizin döktüğü tere haksızlıktır, saygısızlıktır."

"ŞUBAT AYINDA 10 BİN ÖĞRETMEN ATAMAYI ÖNGÖRÜYORUZ"

Başbakan Erdoğan, 10 bin öğretmen atamasının şubat ayında gerçekleşebileceğini açıklayarak, "Eğitimde biliyorsunuz bir reform yaptık, 4+4+4. Bunu niye yaptık? Hiçbir iktidar 12 yıl zorunlu eğitime imza atamadı ve biz bu adımı attık. İstiyoruz ki kaliteyi arttıralım. Bu nedenle o iddiaları ortaya atanlara diyoruz ki madem bu işi iyi yaptığınızı söylüyorsunuz gelin. 10 yılda 400 bin öğretmeni Milli Eğitim'e kazandırdık. Bütçemizi dikkatli bir şekilde değerlendireceğiz, kullanacağız. Şu anda bizim 126 bin öğretmen açığımız var. Şubat ayında 10 bin öğretmen atamayı öngörüyoruz. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde öğretmen açığımızı sıfırlamış olacağız. Bu arkadaşlar okul istemiyorlarsa bir alternatif daha söyledik, açık lise" diye konuştu.

"DERSHANELER KONUSUNDA GERİ DÖNMEMİZ DİYE BİR ŞEY ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL"

Dershaneler konusunda geri adım atmanın söz konusu olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Burada bu art niyetler olduğu sürece bu tartışma bitmez. Biz milletin aleyhine olacak bir şeye fırsat vermek istemiyoruz. Dershaneler konusunda geri dönmemiz diye bir şey asla söz konusu değil" dedi.

"BİZ NİÇİN CEMAATİ KARŞIMIZA ALALIM"

Dershaneler konusunda cemaat ile karşı karşıya kalmak istemediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Bu mesele bizim için bir memleket meselesidir, bir eğitim meselesidir. Partimizin ve hükümetimizin programlarında yer alan bir meseledir. Yeni açıklanmış şeyler değil bu. Cemaat deniliyor, cemaatle, hizmetle karşı karşıya gelmek gibi bir şey de çok çirkindir. Biz cemaat mensubu kardeşlerimizin ellerindeki medya organlarıyla bize saldırmalarını, hatta gerçeğe aykırı şekilde saldırmalarını yadırgıyoruz. Bu niye bir cemaate yönelik olsun. Cemaat mensubu olan kardeşlerim lütfen burayı tekrar hatırlasınlar biz ne dedik öğrencileri özel okullarda okutalım, parayı devlet versin. Danıştay ne yaptı, bunu reddetti. O zaman Ak Parti iktidarı cemaate kaynak sağlamak için bu yasayı düzenledi dediler. Cemaat mensubu kardeşlerim bu olayda yediğimiz darbeyi, tokadı unutuyorlar mı? Biz şimdi niçin cemaati karşımıza alalım. Siz niye eğitimi belli vakıflara, derneklere teslim ediyorsunuz diye bize hesap sorarlar. Çünkü biz belli bir grubun değil tüm milletin iktidarıyız. Kendilerinin de bizi anlayışla beklemeleri lazım, sürdürdükleri kara kampanyaları bitirmeleri lazım ve bizden bir geri dönüş bekliyorlarsa bunun olmayacağını bilmeleri lazım."

"AYRILIĞA DEĞİL BİRLEŞTİRMEYE GAYRET ETMEMİZ LAZIM"

Birlik beraberlik çağrısı yapan Erdoğan şöyle konuştu:

"Bizim ayrılığa değil birleştirmeye gayret etmemiz lazım ama bu gayretimiz karşılığını bulur. Bu ülkeye yazık olur, bu gençliğe yazık olur. 800 bin öğretmenin emeğini yok saymak bu öğretmenlere ayıp olur. Altını çizerek tekrar ediyorum, ücretsiz bütün etüt merkezleri serbesttir. Okuma salonları zaten ücretsiz. Şunlar tweetlerde geçiyor. Oslo'nun sözü yerine getiriliyor. Yazıktır ya. Oslo'da sen benim MİT müsteşarımın yanında mıydın. Olmaz. Sen bunu neye dayanarak söylüyorsun. Bakın şimdi bugün bir gazete bir dershanenin yakılmasını bu mu rant temini gibi bir başlıkla vermiş. Olaya buradan yaklaşmaya kalkarsak ben o yazıyı yazan arkadaşa şunu söylerim. Güneydoğu'da da İstanbul'da da bugüne kadar AK Parti'nin bugüne kadar bir çok şubesi yakıldı. AK Parti yöneticileri arasında benim öldürülen, kaçırılan kardeşlerim var. Biz bir şeyin mücadelesini veriyoruz. Sen de inanıyorsan, inanıyorum diyorsun bir mücadeleyi vereceksin. Yavrularımızı da bu ülkeye düşman olanlara kaptırmayacağız."

"GÜLEN CEMAATİ İLE SİYASİ KAVGADA MISINIZ? "

"Gülen Cemaati ile bir siyasi kavgada mısınız?" şeklindeki bir soruyu Başbakan Erdoğan şöyle cevapladı:

"Biz bir siyasi partiyiz. Bir grubu kendimize düşman ilan etmek gibi bir yanlışın içine düşmeyiz. Burada fitne odakları var. Bunlara fırsat vermemeliyiz. Bize düşen sadece kucaklamaktır, birleştirmektir, bütünlemektir. Sorumluluk makamında olanların bu fitne odaklarına fırsat vermemesi lazım. Eğer bu fitne odakları benim cephemdeyse benim arayıp bulmam lazım. Onların tarafındaysa onların bulması lazım. Ne oluyor ya, nereden çıktı bu. Bu devam eden bir süreçti. Yeni bir şey değil. Bizim bu konudaki attığımız adım bugünün adımı değil. Dolayısıyla biz bir dönüşümü gerçekleştireceğiz, bunun kararını vermişiz. Burada muhataplarımız durumundaki kardeşlerimiz bizim karşımıza gelecek olurlarsa ancak bu çerçevede gelebilirler. Bu Meclis'e gelecek ve Meclis'ten biz bu yasayı geçireceğiz. Sonra da ülkemizde uygulama zeminini bulacağız. Şunu söyleyemezler, önümüz tıkandı. Hayır önünüz tıkanmadı. Siz şekil vermek istiyorsunuz. Biz size gerekli imkanı sağlayalım bu şekilde yapın. Sektördeki payları yüzde 25 ama bakıyorsunuz sesleri çok daha farklı çıkıyor. Bu programdan sonra bu konuyla ilgili de çok fazla konuşmam, işin icra konusuna geçerim, arkadaşlarım da gereken açıklamaları yapar. Dünyanın değişik noktasındaki okullarla ilgili de biz hep destek olduk."

HT(SSA)