Ümit KOZAN / ANKARA, () - BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlediği 'Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi' toplu açılış törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, "Ağrı'da belediyecilik konusunda vereceği hizmetlerle, geliştireceği projelerle gündeme gelemeyenler Kazım Karabekir'i dert edinmişler şimdi onunla uğraşıyorlar. Erzurum'u, Kars'ı, Ağrı'yı düşmandan kurtaran orduya komutanlık eden Kazım Karabekir'in ismi her şeyden önce milletimizin gönlüne, kalbine kazınmıştır" dedi.

Başbakan Erdoğan "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışımız' çevrenin korunmasını da içeren geniş bir yaklaşımı ifade ediyor. Her şeyden önce çevre ve kalkınma politikalarımızı bu anlayışla ortaya koyma çabasındayız. Hacı Bayram Veli Hazretlerinin ifade ettiği gibi 'İnsan şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendini inşa eder.' Evet şehirle birlikte kendisini de inşa eden insan kendi varlığının ayrılmaz parçası olan çevreye asla sırtını dönemez. Onun tahribine asla göz yumamaz. Bizim medeniyetimizde gereksiz yere tek bir dalın kırılmasına, tek bir çiçeğin koparılmasına rıza göstermeme anlayışı vardır. İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın, ayak bastığımız toprağın tükettiğimiz her şeyin bu bakımdan muhasebesini yapan, ölçüyü elden bırakmadan hayatı idame ettiren bir zihin dünyasına sahibiz. Bugün de ihtiyacımız olan işte bu idraki yaşatmaktır. Bu mirasa sahip çıkmaktır" diye konuştu.

"YENİ PROJELERİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Başbakan Erdoğan, "Sadece betondan, asfalttan, metalden ibaret bir şehir, ruhu olmayan mekanik bir şehirdir. Biz yaşayan bir varlık olarak gördüğümüz şehirlerin ruhu olmasını, kimliği olmasını, özgün olmasını arzu ediyoruz. Amacımız şairlere, ressamlara, bestekarlara ilham verecek şehirler, yerleşim alanları inşa etmektir. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada mimarlara, mühendislere, şehir plancılarına, çevre plancılarına esin kaynağı olacak şehirler kurmayı başardığımız gün, medeniyetimizin de yeniden yükseldiği gündür. İşte bu anlayışla ulaşımdan temizliğe, toprağın yeşilinden, havanın berraklığına kadar her alanda mevcut sorunları çözmek ve yeni projeleri hayata geçirmek için çalışıyoruz" dedi.

"O GÜN BU GÜN İSTANBUL'UN SU SIKINTISI YOK"

Başbakan Erdoğan, "O günlerde bazı gazeteler maske dağıtıyordu. Çünkü hava kirliliği insan sağlığını tehdit eder hale gelmişti. Bir yandan da süratle bütün evlere doğalgazı taşımak suretiyle 4,5 yıllık başkanlığım dönemimde 1 milyon 250 bin haneye biz doğalgazı ulaştırmış olduk, böylece hava kirliliğinden İstanbul'u büyük ölçüde kurtardık. Bununla da kalmadık, İstanbul susuzdu Istranca Dağları'ndan 180 kilometreden dağları delerek, İstanbul'un su sıkıntısını gidermenin gayreti içine girdik. Bizden önce CHP belediyesi vardı. CHP belediyesi Yalova'dan su getirmek suretiyle güya tankerlerle İstanbul'un susuzluğunu gidereceğini iddia ediyordu. Ama böyle bir şeyi gerçekleştirmek mümkün değildi. Çünkü o tankerlerle gelecek suyla ancak Beşiktaş'ın su ihtiyacını birkaç günlüğüne giderebilirsiniz, ondan sonra susuzluğa mahkum edersiniz. Sürekliliği orada hakim kılan biz olduk, o gün bu gün İstanbul'un su sıkıntısı yok" diye konuştu.

"PROJELERLE GÜNDEME GELEMEYENLER KAZIM KARABEKİR'İ DERT EDİNMİŞLER"

Başbakan Erdoğan, "Kalkıp da 'devlet terörü' ifadesini kullananların bizden tebrik beklemeleri de hiçbir zaman hakkı olmayacaktır. Şu anda bu devletin başında Başbakan olarak Tayyip Erdoğan var. Biz, bu ülkede eğer barışı egemen kılacaksak, karşılıklı saygıya dayalı olarak kuracağız. Ama bundan bihaber olanlar, bu işi sadece dilinde yaşayanlar bunu halka yaşatamazlar. Ağrı'da belediyecilik konusunda vereceği hizmetlerle, geliştireceği projelerle gündeme gelemeyenler Kazım Karabekir'i dert edinmişler şimdi onunla uğraşıyorlar. Erzurum'u, Kars'ı, Ağrı'yı düşmandan kurtaran orduya komutanlık eden Kazım Karabekir'in ismi her şeyden önce milletimizin gönlüne, kalbine kazınmıştır. Bir taraftan beldenin veya köyün ismi Türkçe mi Kürtçe mi olsun, bununla mücadele verirken öbür taraftan kalkıp da bizim tarihimize mal olmuş böyle bir ismin sokak tabelasını kaldırmakla milletin gönlündeki izi, muhabbetini mi sileceğini zannediyorsun? Bu karşı atakları getirir. O tabelanın daha büyüğünü, daha görkemlisini, daha kalıcısını millet getirir yarın oraya yeniden diker" dedi.

"...HER ŞEY VAR BUNLARDA"

Başbakan Erdoğan, "Bir yandan ağızlarından çözüm sözünü düşürmeyip, bir yandan da çözümü sabote edecek her şeyin içinde, arkasında yer alanlar aslında kendi kendilerini bitiriyorlar. Acıdan, ölümden, kandan, çatışmadan beslenenler gıdaları kesilince şaşkın şekilde yalpalamaya, sağa sola çarpmaya başladılar. Daha yeni, bakıyorsunuz polis araçlarını yakıyorlar, deviriyorlar. Adeta bunlar için günlük mesai haline geldi bu. Yolları kesiyorlar, yollarda, işi gücü yok kanal açıyorlar 'araçlar geçmesin' diye. Bunlar terörist mi desek, eşkıya mı desek, yol kesen mi desek, her şey var bunlarda. Destekledikleri siyasi partinin de bunlardan zaten anlayış itibarıyla farkı yok" diye konuştu.

"BUNLARDA HER NUMARA VAR"

Başbakan Erdoğan, "Diyarbakır'da oturma eylemi yapan çocukları kaçırılmış annelere şu çirkin iftirayı yapanlara bakın 'Onlar MİT tarafından para vermek suretiyle oraya getirilen annelerdir' diyorlar. Böyle bir hakaret olabilir mi, böyle edep dışı bir yaklaşım olabilir mi? İşte cevabı onlar bizzat kendileri verdi. Çok çirkin bi şey. Bunlarda her numara var, takiye var, yalan var, iftira var, her şey var. Bütün bunlara karşı benim milletim uyanarak, gereken desteği bize vermek suretiyle, onların da inanıyorum ki testisi zaten yolda kırılacaktır" dedi.

() (ÜK) (FOTOĞRAFLI)