Erhan GÖĞEM- Tahsin GÜNER/KIRIKKALE, () - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimi gezilerinde devletin imkanlarını kulandığını belirterek, "Adaylığım 11 Temmuz'da YSK tarafından onaylandı. Başbakan olarak artık bu demokratik yarışa katılmamam gerekir. Onun için Başbakanlıktan ayrılıyorum diyerek diğer iki aday gibi adil, eşit bir yarışın içerisinde olması gerekirdi. Ama bunu yapmadı Başbakan" dedi. 
Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanı seçimi çalışmaları kapsamında Kırıkkale'nin Sulakyurt  Belediye Başkanı İsmail Bildik'i, Genel Başkan Yardımcıları Celal Adan, Ruhsar Demirel, Mevlüt Karakaya ve Genel Sekreter İsmet Büyükataman ile birlikte ziyaret etti.
Ziyaretin ardından Çarşı Meydanı'nda vatandaşlara hitap eden Bahçeli, herkesin cumhurbaşkanı adayı olma hakkının olduğunu söyledi.
"ERDOĞAN ADİL YARIŞA GİRMEDİ"
Bahçeli, 12 yıldan bu yana ülkeyi yöneten AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekillerinin önerisiyle aday olmasının en temel haklardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ancak ilk defa halk tarafından cumhurbaşkanı seçildiği için yasal düzenlemesi sırasında önemli boşluklar ve basitlikler olmuştur. Bu boşlukların giderilmesi tabiatıyla yasayı çıkartan iktidarın görevi olsa gerektir. Ama iktidarın başı bu yasadaki boşluklardan yararlanarak haksız bir rekabete girme yolunu tercih ederse, o zaman cumhurbaşkanlığı seçiminin meşruiyeti tartışılır hale gelir. Recep Tayyip Erdoğan şöyle bir yaklaşım içerisinde bulunabilmiş olsaydı, zannediyorum halkımız kendisini çok daha iyi takdir edebilirdi. Diyebilirdi ki, 'Milletvekili arkadaşlarım beni önerdiler, ben de kabul ettim ve aday oldum. Adaylığım 11 Temmuz'da YSK tarafından onaylandı. Başbakan olarak artık bu demokratik yarışa katılmamam gerekir. Onun için başbakanlıktan ayrılıyorum' diyerek diğer iki aday gibi adil, eşit bir yarışın içerisinde olması gerekirdi. Ama bunu yapmadı Başbakan."
Bahçeli, böyle bir ortamda Erdoğan'ı Başbakan olarak kabullenmenin adaletsizliği kabullenmek olduğunu savunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
BAŞBAKANSINIZ, HER TARAFA DEVLETİN İMKANLARIYLA GİDİYORSUNUZ
"Başbakansınız her tarafa devletin imkanlarıyla gidiyorsunuz. Ana uçağı, baba uçağı. Havalimanına gidiyorsunuz. Gideceğiniz yerde havalimanı yoksa helikopterler sizi bekliyor, onlara biniyorsunuz. Vali orada, kaymakam orada, Emniyet Müdürü orada, ilkokul müdürleri dahi orada. Bir ilkokul öğrencileri gelmemiş, Herkes orada. Böyle bir demokratik, adil bir seçim olabilir mi? Buradan çıkacak olan cumhurbaşkanı milletin vicdanında nasıl yer bulacak. Bunlar dikkate alınması gereken konulardır."
SEÇİLECEK KİŞİ ANAYASA’DAKİ YEMİNE BAĞLI KALMALI
Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçildiğini dile getiren Bahçeli, bundan önce TBMM tarafından cumhurbaşkanlarının seçildiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Zaman zaman bu yarış çok sancılı geçiyor ve tartışmalı oluyordu. Uyarılar geliyor, muhtıralar veriliyor, olmazsa darbeler yapılıyordu. Böyle bir süreçten geliyoruz. Bir an düşünün. 1980 öncesinde 5 ay 17 gün cumhurbaşkanı seçilemedi. 114 tur yapıldı. O an ülkede sosyal şiddet, ekonomik kriz var, istikrarsızlık başını almış gidiyor. Arkasından 12 Eylül darbecileri gerekçeyi biraz daha genişleterek bulmuş oldular ve sonuç itibariyle de bir 12 Eylül İhtilali ile karşı karşıya kaldık. 12 Eylül İhtilalinden mağdur, mahkum olmayan kalmadı. İşkence, zulüm görmeyen kalmadı. Bunların hepsini yaşayarak geldiğimize göre artık buradan bir ders çıkartmamız lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sancılı olmaması, uzlaşmaya dayalı, devletin birliğini sağlayabilecek bir amaca yönelik olmalı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncelikle Anayasa çerçevesinde gerçekleştirilmeli, seçilecek olan şahsiyet, Anayasa'daki yemine bağlı kalmalı. Böyle olursa bundan böyle halkımızın seçmiş olduğu cumhurbaşkanlığı bir gelenek oluşturur ve böyle devam eder. Ama bunun tersi davranırsak, önemli sıkıntılar olabilir."
NEREYE HİZMET ETİTİĞİ MEÇHUL
Bahçeli, hangi partinin mensubu olunursa olunsun, cumhurbaşkanı seçimlerini parti meselesi olarak görmenin çok zaman doğru olmayabileceğini söyledi. Girilen bu süreçte adaleti elinden kaybederek, Başbakan sıfatıyla devletin tüm imkanlarını kullanan bir kişinin, seçimlerde sonuç almasının yeni bir tartışmaya neden olacağına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"12 yıldan bu yana Erdoğan Başbakandır. Ne kadar saklarsanız saklayınız. Cepheleşme içerisinde midir? Kutuplaşma içerisinde midir? Kamplaşma içerisinde midir? Gerilim stratejisiyle Türkiye'yi gererek kendisine oy vermiş insanları, partisine ve şahsına hakaret edenler karşısında birleştirici bir üslubu, yalana, dolana dayalı olarak uygulayan bir şahıs. Önce etnik temelli bir ayrım yaptı. Sonra mezhep temelli bir ayrım yaptı. Daha sonra ayrımlar her kanatta devam ediyor. Nereye hizmet ettiği meçhul. Şu çocuklarımızın ant içmesinin ne mahsuru vardı."
BAŞBAKAN BU SÖZÜ NİYE SÖYLÜYORSUN
Bu milleti oluşturan insanların farklı mezheplerden olabileceğini belirten Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın uyguladığı politikaların bölünmeye, ayrımcılığa, şiddete, adaletsizliğe, yalana, tahribata ve hakarete dayalı olduğunu ileri sürdü. Bahçeli, “Farklı etnik kökende de olabilir. Ama bir millet şuuru içerisinde, beraberce, birlikte yaşamayı da arzulamıştır. Şimdi kalkmışsınız devletin imkanlarını kullanarak televizyonlarda bülbül gibi konuşarak, falan partinin başkanı 'Alevidir', falan partinin genel başkanı 'Zazadır', 'Ben Sünniyim' diyor. Ne gerek var buna. Başbakan bu sözü niye söylüyorsun. Bu ülkede Alevi kardeşlerim de yaşıyor, Sünni kardeşlerim de yaşıyor. Bunlardan bir tanesinin demokratik hakkı olarak başbakan olması, parti genel başkanı olması mümkün de öbürünün niye mümkün değil?" diye konuştu.
KAHİRE’DE DOĞANI MEMLEKET EVLADI SAYMAYAN ERDOĞAN
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın şimdi de doğum yerlerine göre ayırım yaptığını ve Kahire'de doğanı memleket evladı saymadığını belirterek, “Eğer kalkıp 'Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Selanik'te doğdu memleket evladı sayılamaz' deme cesaretine sahip değilsen, lafı niye evirip çeviriyorsun. Pekala sen necisin? Bunu bilen yok. Kendisi de açıkça söyleyemiyor. Erdoğan çıkıp bu milletin huzurunda önce etnik temeldeki karışıklığı ortaya koy. Sonra inanç temelindeki bulaşıklığı bir ortaya koy” dedi.
DALGA DALGA ADALETSİZLİK YAPILDI MI?
Bugünlerde dalga modasının çıktığını belirten Bahçeli, “Türk Silahlı Kuvvetleri'ne dalga dalga bir adaletsizlik yapıldı mı? Emniyet güçlerine yapıldı mı? Yarın yargıca, savcıya yapılabilir mi?" diye sorarak, "Hep bu milletin evlatlarına, milli değerlerine bu dalga çarptı. Bir gün AK Partililere de bir dalga çarparsa ne olacak? Erdoğan hata yapıyor diye, cezasını vatandaş bir gün niye çeksin. Bu konuya dikkat etmek lazım. Bu işin şakası yoktur" dedi.
BU ANLAYIŞLA CUMHURBAŞKANI OLMAZ
Bahçeli, Erdoğan'dan bu anlayışla cumhurbaşkanı olmayacağına dikkati çekerek, “Aklanmadan, paklanmadan, temizlenmeden Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olma şansı yok” diyerek şöyle devam etti:
"Belki bugünkü gücünü, devlet imkanlarını yine değişik yöntemlerle halkı kandırma usullerini kullanmış olsan dahi cumhurbaşkanı kalamazsın. Senden cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. Mısır'da 'Rabia' diyor. Peki gerçeği niye paylaşmıyorsun. Bu Rabia işareti daha önce yok muydu? 12 yıl iktidarda kaldın. Rabia işaretini bir gün kullandın mı? Şimdi niye kullanıyorsun. Çünkü deşifre oldu artık. Şu 4 tane bakan ve çocukları. 4 bakan var bunların hepsi savcılık iddianamesiyle haklarında soruşturma açıldı mı? Meclise dosyaları geldi mi? Geldi. Orada da engellemeye çalışıyorlar. Şunu niye böyle şey yapıp da 5 kardeşi niye ortaya koyamıyorsun. Çünkü 5'inci sensin ve Bilal oğlansın."
EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NU ANLATTI
"Bu adaylar içerisinde bir şahsiyet vardır ki, şu an için 12-13 partinin etrafını sardığı değerli bir bilim adamı ve diplomat olan Ekmeleddin İhsanoğlu" diyen Bahçeli, "Ne kadar Erdoğan iftira etse, ne kadar İstiklal Marşı biliyor, bilmiyor tartışsa, ne kadar bilmem nerde doğdu, yaşadı dese de memleketin gerçeği, sıvanamaz, üstü örtülemez. Her şeyi istismar ediyorsun. Allah sana uzun ömür versin. Hem bu dünyada, hem de öte dünyada çekeceğin var. Yüce divana gitmeden hak vaki olmasın. Temennimiz o. Allah sana uzun ömür versin. Sağlıklı yaşamanı temenni ediyorum. Ama şu yalandan, iftiradan, hakaretten bu milleti devlet imkanlarıyla aldatmaktan vazgeç" diye konuştu.
Bahçeli, devletin birliği, dirliği, milletin bölünmez bütünlüğü için, Alevi, Sünni, Kürt, Türk ayrımı olmadan birlikte yaşamak için artık devletin başında bu ayrımcılığın olmaması gerektiğini belirtti.
SANDIĞA GİDİNİZ
Cumhurbaşkanı seçiminin önemsenmesini ve herkesin sandığa gitmesini isteyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Sandığa gidiniz. Sağın, solun tesirleri altında kalmayınız. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlış bir adım atılırsa onun arkasını toparlayamayız. Türkiye'deki sosyal hareketlilik hızlanır. Gerilim artar. İç savaşa doğru gidişler olur. Suriye, Irak, Kafkaslar ateş çemberi. Türkiye'nin kendini buradan kurtarması için aklı başında insanların devlet başkanı olması gerekir. Böyle olunca 3 adayın içeresinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu sizlere tavsiye ediyoruz. Takdir sizin."

FOTOĞRAFLI