Tolga YILDIRIM/ ANTALYA, () - ANTALYA'da 2006 yılında kurulan Kural Hukukçular Birliği Derneği (KURAL DER) Başkanı Adnan Taşkın, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç'ın AYM'nin 52'nci kuruluş yılı nedeniyle yaptığı konuşmayı önemsediklerini belirterek, "Bu konuşmayı hukukun ve toplumun vicdanının sesi olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Antalya'da 50 civarında avukatın üyesi bulunan KURAL DER'in Başkanı Adnan Taşkın ve yönetim kurulu üyeleri, dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Taşkın, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda saygınlığını koruması ve kalıcı toplumsal barışın tesisi için devletin, işleyen tüm kurumları ile demokratik hukuk devletinin ilkelerine uyması gerektiğini söyledi.
Yakın zamana kadar birey odaklı ve özgürlükçü anlayış getirmeyi hedefleyen anayasa ve temel yasalardaki değişiklikler başta olmak üzere, mevzuat değişikliklerinin pratiğe dönüşmemesiyle toplumsal barış ve adalet duygusuna inancı zedeleyecek uygulamaların yaygın şekilde devam ettiğine şahit olduklarını aktaran Taşkın, "Kazananı devlet ve millet olmayacağı muhakkak olan bu yanlışlıkların, bir an önce durdurulmasını ve telafi edilmesini arzu ediyoruz" dedi.
Adnan Taşkın, Haşim Kılıç'ın AYM'nin 52'nci yılı nedeniyle yaptığı konuşmasında hukuk karşısında her bireyin eşit olması, hukukun üstünlüğü, demokratik sistemlerde güçler ayrılığı ilkesinin hayati rolü, bireysel hak ve özgürlüklerin garanti altına alınması gibi evrensel değerlere vurgu yaptığını kaydetti. Kılıç'ın konuşmasını önemsediklerini belirten Taşkın, "Bu konuşmayı hukukun ve toplumun vicdanının sesi olarak değerlendiriyoruz. Söz konusu konuşmanın bireyinden idarecisine kadar her bir kişi ve kurum tarafından dikkate alınmasında faydalı sonuçlar olacağını düşündüğümüzü ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.
Taşkın, konuşmanın ardından ortaya çıkan spekülasyonların Haşim Kılıç ile Anayasa Mahkemesi'ni değersizleştirmeye yönelik bilinçli bir girişim olduğunu belirtti. Taşkın, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sonuç olarak yasama yürütme ve yargının en temel görevlerinin yasalar ve evrensel hukuk tarafından tanımlanmış bir görev bölüşümü çerçevesinde ekonomik, sosyal gelişmeden ziyade hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, devletin hukuka saygılı olup, vatandaşın adalete güvendiği bir zemin oluşturmak olduğuna dair kanaatimizi kamuoyuna duyururuz."

TY(HA/SS) (FOTOĞRAFLI)