BAŞBAKANLIK Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, açılım ve çözüm süreci ile ilgili hazırladıkları yeni raporu önümüzdeki hafta açıklayacaklarını söyledi. Bugüne kadar yapılan çalışmaların içerisinde olacağı raporda hükümet ve diğer partilerin bütün görüşlerinin de bulunduğunu belirten Akdoğan, "Dünya bu sorunları nasıl çözmüş, örneklerle raporda yer verdik" dedi.
Sivil Dayanışma Platformu’nun (SDP) '21'inci Yüzyılın Yeni Demokrasi İhtiyacı ve Türkiye’nin Yeri' konulu Siyaset Müzakereleri Türkiye Toplantıları’nın ikincisi Malatya Belediyesi işbirliğiyle Malatya’da düzenlendi. Ramada Altın Kayısı Oteli’nde düzenlenen toplantıya, Başbakanlık Baş Danışmanı Ankara Milletvekili  Yalçın Akdoğan ile birlikte çok sayıda milletvekili, gazeteci, yazar ve bilim adamları ile 'akil insan' katıldı. 
Yalçın Akdoğan toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’deki sorunların büyük bir bölümünün demokrasi açığından kaynaklandığını belirterek "Demokrasi açığını kapattık, kapatıyoruz. Demokrasi açığını kapatsak dahi demokrasi ihtiyacı bitmeyecektir. Yani; bu sonu olmayan bir süreç. Bir mücadele, serüvendir demokratikleşme" dedi.
ÜÇ DEMOKRATİKLEŞME DALGASI
Türkiye olarak 3 demokratikleşme dalgası ile karşılaştıklarını ifade eden Akdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
"3 demokratikleşme dalgasından birincisi Menderes dönemiydi. Çok partili hayatla birlikte demokrasinin temel konularının oluşması süreciydi; seçim, partiler, muhalefet Meclis. Demokrasinin şekil şartları açısından önemli bir dalgaydı. İkinci dönem dalgası, Özal dönemiydi. Serbest piyasa ekonomisi, hür teşebbüs, dünyaya açılım, medyanın gelişimi gibi konularda gerçekten önemli mesafeler kat edildi. Üçüncü demokrasi dalgasını, Erdoğan döneminde yaşıyoruz. Avrupa Birliği’ne uyum konusunda yapılan reformlar, vesayetçi anlayışın geriletilip sivil siyasetin güçlenmesi, yargı reformları, Kürt meselesinin çözümü konusunda atılan adımlar gibi ciddi bir demokratikleşme hamlesi ortaya konduğunu görüyoruz. Demokratikleşme dalgalarına karşı askeri darbe ve müdahaleler karşı dalgalanmalar meydana getirmiştir. Bu yüzden bu bir mücadele hatta beli oranda bir çatışma meydana getiren bir süreçtir. AK Parti, 28 Şubat sürecinin yani bir postmodern darbenin ürettiği çalkantılı dönemin arkasından iktidara geldi. Bir darbe ve arkasından 2 büyük ekonomik kriz; böyle bir dönemde AK Parti iktidara geldi. Hem kendi siyasi varlığını geliştirmenin, ayakta kalmanın, kurumsallaşmanın mücadelesini verirken diğer taraftan da siyaset kurumunu güçlendirmenin, ülkeyi ayağa kaldırmanın mücadelesi içerisinde oldu."
Yalçın Akdoğan, AK Parti'nin ilk dönemde bozulan dengeleri düzeltme, 'yoğun bakımdaki hastayı' ayağa kaldırma, canlandırma çabasına girdiğini bunu ikinci dönemde, özellikle vesayetçi güç odaklarıyla hesaplaşma ve siyaseti normalleştirme izlediğini anlattı. Akdoğan, şöyle konuştu:
"Her alanda ciddi reformlar hayata geçirildi ve makronun ötesinde mikro dengeler düzenlenmeye çalışıldı. Üçüncü döneminde ise AK Parti, bölgesel bir aktör pozisyonuna ülkeyi getirmeye çalışarak ülkenin ayak bağı olan kronik meselelerin üzerine gitmeye çalıştı. İşte bu 'Açılım Süreci', en son 'Çözüm Süreci'; yani AK Parti yüksek siyaset konularına el attı. Kronik meseleler; Avrupa Birliği, Ermeni Meselesi, Kürt Meselesi, asker-sivil ilişkileri gibi yüksek siyaset konularına el atan bir siyaset izledi. Tabi 2023 vizyonu, demokratik inşayı hedef alan ciddi bir sosyal-toplumsal restorasyonu hedef alan bir çalışma. Hem paradigmayı değiştiren hem yeniden ülkenin sistemini formatlamaya, demokratik zeminde yeniden inşa etmeye çalışan bir süreç."
Konuşmaların ardından 2 gün sürecek olan ve 4 oturumun yapılacağı toplantıya geçildi.
21'inci Yüzyılın Yeni Demokrasi İhtiyacı ve Türkiye’nin Yeri Sempozyumu’nun Birinci Oturumu “21. Yüzyılın İktisadi, Politik ve Sosyo-Kültürel Olguları” başlığında Erol Katırcıoğlu, “Küresel sermaye hareketleri, Barış ortamı ihtiyacı (gerilim-savaş politikalarının nedenleri)” konulu tebliğini sundu.
Osman Can ise, 'Siyasal rejim ve hukuk krizi, yerel, bölgesel ve küresel yeni hukuk ihtiyacı', Hüseyin Aykut ise “iletişim, ulaşım, etkileşimde sınırsızlık, siyasal E-Toplum ihtiyacı” başlıklı tebliği sundu.
Toplantının öğleden sonraki ikinci oturumunda ise ‘Türkiye’nin Demokrasi Sorunu’ konusu ele alındı.  İki tebliğin sunulduğu ikinci oturumda; Ferhat Kentel 'Türkiye’nin Demokrasi Eksiğini Ortaya Koyan Sorunlar (Kadim Sorunlarımız)', Yücel Sayman ise, 'Yeni Demokrasi İhtiyacını Açığa Çıkaran Sorunlar' konularında ayrıntılı açıklamalarda bulundu.