Nezir GÜNEŞ/MARDİN, () - MARDİN'in Bağımsız Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Irak'taki gelişmeleri değerlendirirken, "Ortadoğu'ya baktığımızda bugün mezhepsel çatışmaların, diktatörlerin ve radikal İslam gruplarının adete halkları teslim aldığını görüyoruz. Bu süreçte Kürt hareketinin de bu demokrasi dışı güçlere karşı çok doğru bir tutum aldığını görüyoruz" dedi.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, İHD Mardin Şubesi'nin olağan kongresinde yaptığı konuşmada, 21'inci yüzyılın ilk çeyreğinde bir çok şeyin değiştiğini, ancak insan hakları ihlallerinde duyarlılığın azaldığını söyledi. Türkiye'de insan hakları ihlaller ile ilgili bir suskunluğun yaşandığını öne süren Türk, şöyle dedi:
DEMOKRASİ İÇİN CANINI VERENLER UNUTULUYOR
"Ortadoğu’ya baktığımızda bugün mezhepsel çatışmaların, diktatörlerin ve radikal İslam gruplarının adete halkları teslim aldığını görüyoruz. Bu süreçte Kürt hareketinin de bu demokrasi dışı güçlere karşı çok doğru bir tutum aldığını görüyoruz. Demokrasiden nasibini almamış ülkeler, veyahut demokratik bir kültüre sahip olamayan ülkeler verdikleri mücadelenin sonuçsuz kaldığını görüyoruz. Suriye'de diktatörlere karşı mücadele yapılırken bakıyoruz ki demokrasi güçleri gelişmiyor. Tam tersi diktatörlerden daha tehlikeli akımların güç bulduğunu görüyoruz. Yine Mısır'da Mübarek'e karşı bir demokrasi hareketi olarak ortaya çıkan güç, çabalar yine radikal İslam gruplarının kontrolüne geçtiğini görüyoruz. Demokrasi için mücadele veren, canını veren insanların unutulduğunu ve o demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşmadığını görüyoruz. Birçok ülkede bugün bu manzaralar ile karşı karşıyayız."
HALK MÜCADELEYE KATILMALI
Demokrasi kültürünün bu dönemde çok öne çıkması gerektiğini vurgulayan Türk şunları söyledi:
"İşte bugün Rojova’da IŞİD'in halklar üzerindeki baskısı ve katliamları ortadadır. Yine Irak'ta IŞİD'in Musul'u ve birçok bölgeyi işgal etmiş olması halkların geleceği açısından gerçekten kaygı verici bir noktadır. Bu nedenle Kürtlerin demokrasi için ortak mücadele anlayışının bugün ne kadar geçerli olduğunu görüyoruz. Eğer biz milliyetçi, ırkçı veyahut İslamcı veya farklı bir çizgi etrafında mücadelemizi götürürsek birlikte yaşadığımız onların da özgürleşmesini istediğimiz halklar da kaybeder, bizler de yalnızlaşmış oluruz. Halklaşmadan, halkımızı anlamadan, halkımızla düşüncelerimizi paylaşmadan bir yere varmayacağımızı da biliyoruz. Kürtlerde bu 21'inci yüzyıl siyasetini gözden geçirmek durumundadır. Halkla birlikte halkı mücadeleye katarak özgürlük ve demokrasi mücadelesini çok güçlü hale getirecektir. Eğer gelişmelerden ders çıkaramazsak, demokrasinin değerini ve kıymetini bilmezsek insan halkları konusunda ki duyarlılığımızı güçlü bir hale getiremezsek, inanının ki bu Ortadoğu coğrafyasında kaybolmaya mahkum oluruz. Ancak Kürtler dinamik bir güç demokrasinin olduğunu çok iyi biliyor."

FOTOĞRAFLI