AK Parti, 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada operasyonu lanetleyerek, bunun bir darbe olduğunu söyleyen AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ı, adları rüşvet operasyonunda anılan dört eski bakan için kurulan komisyona önerdi. Dağ, "Kurada ismim çıkarsa resmi olarak görev alırsam kamu vicdanını rahatlatacak şekilde çalışırım" dedi.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında kurulan Soruşturma Komisyonu'na üye bildirimi, AK Parti 'nin gönderdiği isimlerle tamamlandı. AK Parti, CHP , MHP ve HDP yasa gereği kendilerine düşen üyelik için bildirdiği üç katı isimler, Meclis Başkanlığı tarafından incelenecek. Genel Kurul'da 45 isim arasından 15 isim kurayla belirlenecek. Komisyon üyeleri, değerlendirmenin tamamlanması halinde Genel Kurul'un gelecek haftaki ilk çalışma günü olan 1 Temmuz Salı günü tespit edilebilecek. AK Parti, dört eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nda kendisine düşen dokuz üyelik için 27 ismi belirledi. AK Parti'in bildirdiği isimler arasında tek İzmirli, aynı zamanda Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) üyesi olan Avukat Hamza Dağ yeraldı.
KONUYLA İLGİLİ HİÇ KONUŞMAMA ŞARTI VAR
Komisyon üyesi olabilmek için yasa gereği 17 ve 25 Aralık operasyonları hakkında TBMM Genel Kurulu'nda hiç konuşmamış olmak şartı aranıyor. Ancak Dağ, konuyla ilgili olarak Mecliste yaptığı konuşmanın yanısıra gazetelere de operasyonların komplo olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
Ancak Dağ, 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından TBMM Genel Kurulu'nda 27 Şubat'ta yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
"... Amaçları istikarı bozmak iktidarı yıpratmaktı. Bunun için de yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ortaya attılar. Büyüyen ilerleyen Türkiyeye engel olmak. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk kılıfına büründürülmüş seçim endeksli operasyon, tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır. Nasıl ki biz bugün 1960 ihtilalini lanetliyorsak, 1971 muhtırasını eleştiriyorsak, 80 darbesine karşı duruyorsak 28 Şubat'ı lanetliyorsak, 17 Aralık ve 25 Aralık'ta yapılanlar da seçilmiş meşru bir ikidarın seçim dışında seçim endesli bir şekilde düşürülmeye çalışmasıdır ve bu sebeple darbedir, lanetliyoruz."

FOTOĞRAFLI