RED HACK HAKKINDA İNANILMAZ İTİRAF-AYYILDIZ TİM RED HACK HAKKINDAKİ İTİRAF MEKTUBUNU YAYINLADI-
RED HACKIN İKİNCİ YÖNETİCİSİNDEN İNANILMAZ İTİRAF

KAYNAK:Mahirinyoldasi.





REDHACK , SEMPATİZANLARINI,DESTEKCİLERİNİ NASIL İHBAR EDİYOR ve İHBAR EDEREK NE AMAÇLIYOR ?

 

Söze başlamadan önce, Türkiye Kamuoyuna inandığım tüm değerler üzerine and içerim ki burada okuduğunuz her cümle tamamen doğrudur.

 

Doğal olarak İnkar edecekler,bizi hedef gösteriyorlar diyecekler/diyeceğiz.  Diyeceğiz diyorum,çünkü maalesef halen aktif üyeyim ve @Mavi_Divit’in biraz ısrarı ile sadece kamuoyunu iç yapımızın dışarıdan göründüğü kadar temiz olmadığı konusunda bilgilendirmek amacı ile bu yazıyı yazıyorum.

Öncelikle söze ilk olarak,Benim gözümde bu yaşam üzerinde en değerli olan , Arkadaşlarım’dan hatta bazı noktalar da Ailem’den bile değerli olan yoldaşlarım’a küçük bir mesajım var. Önce onlara bu yazının hesabını vermem gereklidir.Yoldaşlarım,sizler gibi Devrim’e inanan ve devrimin sıradan bir neferi olan ben,Devrimci Disipli’nin ve Devrimci Ahlak’ın verdiği doğruluk/dürüstlük ile hareket ettiğimin,ideolojime asla ihanet etmediğimin teminatı olarak büyük önderlerimizin ürünü Devrimci Şeref üzerine and içerim. Yoldaşlar,bu yazıyı yazan yoldaşınız  #RedHack içerisinde dışarıdan göründüğü kadar temiz olmayan onlarca,yüzlerce olay gördü.

Yaklaşık 2 yılı aşkın bir süredir #RedHack yapılanması içerisindeyim.Halen aktif ve halen Devrimci bir Hacker olan bana kimbilir ne ölçüde kin duyuyorsunuzdur bu yazıyı okurken.

“Bir Devrimci yoldaşlarını nasıl satar”,”muhbirlik nasıl yapar” vb. gibi cümleler kuruyorsunuz hatta belkide küfürler ediyorsunuz.Evet,Bir devrimci yoldaşını,yoldaşlarını nasıl satar ?

Eğer satıyorsa da en ağır küfürleri,en ağır şekilde cezalandırılmaları hak ediyordur.Ben herzaman söylerim,küfür Devrimciye yakışmıyor evet fakat hak edenin üzerinde güzel duruyor.Eğer ben de yoldaşlarımı satıyorsam ve İnancıma,Davama ihanet ediyorsam aynı şekilde ben de en ağır küfürleri,cezalandırılmaları hak ediyorum .

Eğer yoldaşını satan bensem,boynum hazırdır adaleti keskin olan Devrimci Örgütlerin kılıcına.

Burada okuyacağınız her cümle her harfine kadar doğrudur.

Çok uzun süredir hack ve hacking platformlarında vakit geçiriyorum.İlk internet yasası dönemlerinde Anonymouse Irc’lerin de İnci Sözlük,Eksi Sözlük gibi sözlük gruplarının üyelerinin sadece sohbet amaçlı yoğun katıldığı Irc kanallarına takılırdım.

Kısa bir süre sonra Ankara Emniyeti Server’ları hacklendi.Bu Anonymouse ırc kanallarında ciddi yankı uyandırdı.Uyandıran yankıyı tarif etmek gerekirse, Türkiye’nin tamamı hacklense o kadar yankı uyandırmazdı.Bunun sebebini ilk başlarda anlamamıştım.Sonradan öğrendim ve bunu yazının ilerleyen satırlarında anlatacağım.

Ankara Emniyeti’ne ait server’lar hacklendiğin de sevindim,hatta tabir yerinde olacaksa göbek attım.Çünkü interneti kısıtlamaya çalışan Hükumete bir ders vermek gerekiyordu.Ve bu yapılan hack eylemi güzel bir cevap olmuştu.Tam o sırada sanırım bir veya iki gün sonra AKP Ank. Büyükşehir Bld. Başk. Melih GÖKÇEK’in “Sizi bir aya kadar yakalatmazsam….” Diye başlayan bir demecini gördüm internette.Hırslandım,Titredim adeta.Faşizmin doruk noktası ,Devrimci Gelenekten gelen bir oluşumu diline dolamış,tehditler savuruyordu.Birşeyler yapmam lazımdı ve yoldaşlarıma katılmam gerekiyordu.Yoldaşlarım diyorum çünkü böylesine ciddi bir eylemi yapanın tek kişi olduğu aklıma bile gelmedi,bir ekip çalışması olduğunu düşündüm.

(sonradan öğreniyoruz Kızıl Can Yıldız ( MaNYaK )’ın tek başına olduğunu)

Gerekli şekide İletişime geçtim ve bir süre sonra ciddi eylemler yaptık birlikte. (detayları yazmamamı anlayışla karşılayın) Çok uzun bir süre bu şekilde devam ettik.Birçok karşı hack grubu,tim’i bizi deşifre etmeye azmetmişken,bir de Devlet vardı tabi karşımızda.Daha fazla hırslanarak sarılıyorduk düşüncemize ve klavyelerimize.İnanın bazen 30 saat Bilgisayar başından ayrılmadan çaba gösteriyorduk.İyi gidiyordu eylemlerimiz ve gösterilen iyi-kötü tüm tepkiler bizi olduğumuz çizgide sabitleştiriyordu.Her geçen gün işin önemini biraz daha fazla algılayıp biraz daha fazla hırslanıyorduk hep birlikte ve daha çok kenetleniyorduk.

RedHack’e katılmadan önce yani Ankara Emniyeti’nin Serverları hacklendikten hemen sonra gözaltına alınıp tutuklananların günahsız,ilgisiz ve alakasız kişiler olması özellikle beni kat ve kat daha fazla hırslandırıyor,hergün biraz daha az uyuyup,biraz daha fazla mücadele etmek istiyordum.

Gözaltına alınıp,yakalanan kişiler tamamen alakasız kişilerdi.Bunu anlamak için zeki olmaya hiç gerek yoktu.Örneğin : Devrim Ali AVCU,Duygu  KERİMOĞLU ve diğerleri.Sadece birer devrimciydiler.2 Yıllık Bilgisayar bölümünü bile rahatça bitiremeyen Duygu,Sadece Devrimci olup Bilgisayar’ı minimum düzeyde bilen Devrim Ali sadece birer Devrimciydiler ve Ankara Emniyetini Hacklemek ile suçlanmaları komediydi.Aralarında Devrimci olmayan bir memur çocuğu vardı.Birtek o Devrimci değildi.Geri kalanların tamamı Devrimci ideolojiyi benimsemiş yoldaşlardı.Ben bu durumu gördükçe hırslanıyor,hırslandıkça uykularımdan feragat etmeyi Devrime ve Halka hizmet biliyordum.

Bu arada bizler sürekli propaganda yaparak,Devletin yanlış kişileri aldığını,bizim halen yerimizde olduğumuzu,Devletin birkaç kişi karşısında aciz kaldığını,o insanları serbest bırakmalarını yazıyorduk tüm hesaplarımızdan.

Bir süre RedHack içerisinde ciddi eylemlere katıldıktan sonra Kızıl Can Yıldız ,MaNYaK adına her ne derseniz artık.Biz Usta ve Yoldaş diyorduk ekip içerisinde.

Devlet’de yavaşça anlamaya başlamıştı alınanların yanlış kişiler olduklarını.Bu yüzden üzerimize gelmeye devam ediyorlardı her şekilde.Tabi karşı hack grupları da devam ediyordu yine bizi deşifre etme çalışmalarına.

Ekip içerisinde olan tüm görüşmelerimiz IRC üzerinden yapılırdı.Birsüre anon ırc’lerine takıldık ekip olarak,sonra Bilişim suçlarının ortada olan anon ırclerini takip ettiğini düşündük.Güvenli olmadığını söyleyerek o IRC kanallarına (bireysel olarak bulunmalar haricinde) birdaha gitmedik.Daha güvenli olabileceğini ve pek bilinmeyen IRC kanallarını tercih ettik.

Birsüre geçti aradan ve bir gece Usta geldi kanala.Polisin bizim üzerimize daha baskılı şekilde geleceğini ve bir önlem almamız gerektiğini söyledi.Fikir alış-verişin de bulunduk.Usta bu fikir istemeyi bilerek yapmıştı.Çünkü ilk olarak ortaya attığı fikri,hiçbirimizin kabul etmemesine rağmen onayladı ve uygulamaya soktu.Daha kararın alınması 5 dk olmamışken Usta bir liste attı kanala.Ünlü Bilgisayar ve Teknoloji şirketlerinde çalışan Türk olan kişilerin isimleri.Casper,Apple gibi şirketlerde çalışıyorlardı.

Herkesin fake facebook ve mailler açmasını,bu listeleri Ayyıldız Tim,Cyber Warrior, gibi gruplara üye olan kişilere önce bir beş dakikalık sohbet kurduktan sonra  “RedHack Üyelerini Deşifre Ettim”diyip ilgisini çekmeyi ve “Kimlermiş,Bana da Versene isimleri” gibi bir etkileşim yakalayınca isim listesini vermemizi istedi.

Çünkü bizim RedHack Üyeleri diyerek verdiğimiz listeyi muhtemelen bazısı ego,bazısı düşünce yapısı gereği,bazısı da vatan’a hizmet diye nitelendirerek Polise ihbar maili olarak atacaktı veya bizzat elden götürüp verecekti.Polis de böylesine teknoloji erbablarını incelemeye alacak,hatta bekide operasyonlar yapacaktı.Biz hala yerimizde olduğumuz için yine dalga geçebilecektik.Ve bu bir psikolojik savaşın galibiyeti demek oluyordu.Pek içimize sinmese de yüzlerce kişiye gerek mail,gerekse fake facebook hesapları üzerinden attık bu listeyi.

Listede çok ciddi teknoloji çalışanlarının isimleri vardı.

Birkaçını örnek veriyorum ;

 

Şirin Baba : Emre K. (K. Olarak attı bize nerede çalıştığını hatırlamıyorum )

MaNYaK : Gürkan DAĞHAN Casper Bilişim Uzmanı

Kızıl Baron : İbrahim Ö. Sony Bilgisayar Mühendisi (Ö. Olarak Attı Bize)

Gamze DOĞAN Apple Çalışanı – Anonymouse Türkiye Admini ve Amerika’da yaşıyor-

(anonymous ile alakası bile aslında.KCY’nin eklemesi bu.İhbar ettirmek için)

Ve Birkaç isim daha liste halinde attık yüzlerce kişiye.Çok büyük bir ihtimalle onlarda polise,mite,emniyete atmışlardır veya elden vermişlerdir.Bu şekilde yüzlerce mailin o tarihte atıldığını emniyetten de teyid edebilirsiniz.

Biz bunu yapmıştık ve açıkçası huzurluyduk,rahattık.Devleti kedi-fare misali peşimizde koşturmak hoşumuza gidiyordu ama belkide ego’muza yenik düşmüştük ki ihbar ettirdiğimiz o kişilerin bizimle alakaları bile olmaması bizi hiç düşündürmüyordu bile.Masum insanlar acı çekebilir,bizim yüzümüzden yargılanabilirlerdi.

Birsüre geçti aradan,Polis bu attığımız listedeki isimlerin hiçbirisine operasyonu bırakın ifadeye çağırma bile yapmamıştı.Polis olayı anlamış ve Planımız tutmamıştı ama bize karşı olan grupların gardını düşürmüştük.Bizi deşifre ettiklerini sanarak artık saldırmıyorlardı bile “nasıl olsa deşifre oldular,az daha takılsınlar” düşüncesiyle.Biz huzurluyduk açıkçası.Hiç aklımıza bile gelmiyordu orada ki isimlerin masumiyeti.

Özellikle bayanların ve genç kesimin bize ilgisi fazla düzeydeydi.Her attığımız twet anında çok ciddi destekler alıyordu.RedHack Robin Hood’a,Don Kişot’a ve türlü kahramanlara benzetilmeye başlanmıştı bile çoktan.RedHack tarafından Daha önce yapılan röportajların bir anda binlerce,yüzbinlerce kişi tarafından okunması bile bizi daha da ateşlemeye yetiyordu.

Giderek kendimi sorgulamaya başladım.Kesinlikle eminim Usta haricinde herkes kendini sorgulamıştır.Ama özellikle Devrimcilerin bileceği ve onaylayacağı bir durum vardı,örgüt içerisinde yer edindikten sonra bırakmak istemek,geri çekilmek veya eleştrel yaklaşmak muhbir,ajan,mit’ci gibi sıfatlarla afişe edilip Devrimci Örgütlere hedef gösterilme sebebiydi.Belki diyeceksiniz ki  “haklıysan haklılığını isbatlardın.Neden sustun.”Devrimci Örgütler de Bir Örgütün Merkez Komitesi bir üyesini deşifre-afişe edip hedef gösterirse diğer örgütlere ne derseniz diyin kendinizi inandıramazsınız.Ölümün veya cezalandırılmanın korkusu hayatım boyunca aklıma bile gelmedi.Fakat 30 yıl Hayatımı adadığım,Devrimci olarak nefes aldığım ve inandığım davamın bir Hain’i olarak yaftalanmak en büyük korkumdu.Üniversite de 5-10 kişilik bir Devrimci arkadaş kitlesi olmamıza rağmen toplandıklarında okul meydanını dolduran faşist kitleye asla boyun eğmezdik.Korkmazdık.Davamıza inancımızı hiç yitirmezdik.Bu sebeple Üniversite hayatım boyunca gördüğüm derslerin iki katı sayısında dayak yemişliğim vardır.Hani der ya,Grup Yorum’un Grev Halayı parçasın da : “Kavgadan kaçmak olmaz,yüreğini al da gel” , işte biz neredeyse her günümüzü böyle yaşadık okul hayatımız boyunca.Bir söz vardır ”Eğer bir Devrimciyi güldürmek isterseniz,onu ölümle tehdit edin.Gülecektir.”Kısaca ölmek ve ölüme yakın herhangi bir unsur umrumda bile değildi.Fakat Hain,Muhbir,Ajan olarak etiketlenmek benim omuzlarımda taşıyabileceğim bir şey değildi.

Birkaç kez farklı Devrimci Örgütlere fake hesaplardan kendimi belli etmeden RedHack içerisinde ki yanlışlıkları ilettiysem de RedHack’e karşı herhangi bir dayatma,yaptırım veya uyarı gelmedi.Kısacası ya inanmadılar,ya da faşistlerden gelen maildir diye değerlendirip takmadılar.

Ben böyle kendi kendimi hergün sorguya çekmeye başlamışken eylemlere de devam ediyorduk.Bir iki kez maddi-manevi nedenlerden dolayı ara vermek zorunda kaldıysam da genel olarak eylemlerin çoğunda bulundum.

O Dönemler de YÖK,ÖSYM,Dış İşleri Bakanlığı gibi kurumları hacklemiş ve ciddi dosyalar paylaşıyorduk.Bu sıralarda farklı ve tuhaf durumlar oluşmaya başladı.Neler olduğunu çözmeye çalışırken örgüt içerisinde Usta ile yani Kızıl Can Yıldız ile ister istemez samimi olmuştuk.Gerçek ismi vb. bilmiyordum ama artık kafamda bir düşünce oluşmaya başlamıştı : “Birgün örgüt’ün yanlış işlerde bulunduğunu söylediğimde hain’sin damgası yersem kendimi kanıtlayabilmem adına yeterli delil ve isbatlar toplamaya başlamam gerek “dedim ve kimseyi şüphelendirmeyecek şekilde yaklaşık 500 GB Hard Disk doldurdum. Bunu ihanet olsun diye değil,örgütümüzü tek adam olma hırsından dolayı KCY’ye kullandırmamak amacıyla yaptım.

İlk tutuklananların mahkemeleri de sonuçlanmış ve tamamı serbest kalmıştı.Mahkeme bitmişti ve biz huzurluyduk.Medya-Akademisyenler-Üniversite ve Lise Öğrencilerinden ev hanımlarına kadar herkes bize hayrandı.Hatta polisin kendisi  bile. Bir Başkomiser bana ve diğer hesaplara hayranlıklarını belirtirdi,gitar ile şarkı söyleyip bize hediye ederdi sürekli.Devletin birtürlü yakalayamadığı Robin Hood’lar dık açıkçası.Ve keyif alıyorduk.

Düşünsenize kendinizi TV’ler de ,Gazeteler de ,Radyolar da ve insanların dilinde görüyorsunuz.Herkes övgü ile bahsediyor sizden.Size soruyorum,siz olsanız o durumda nasıl hissedersiniz kendinizi ?

Evet, ben de öyle hissettim ve daha öncesinde kafamda beliren kötü düşünceler,kendimi kötü hissetmeler yok olmuştu.Zaten dava’dan yargılanan kimse de kalmamıştı.Onlar özgürdü artık.

Beni en çok hırslandıran saçma-sapan dava sona ermişti ve biz ABD tarafından da resmi olarak kınanmıştık.Tüm bunlar beni öncesinden daha çok heveslendirdi.Bu dönemde bir süre maddi-manevi konulardan dolayı internet ortamından uzaklaşmam gerekiyordu.Sanırım tahmini olarak 1 ay kadar yoktum nette. Arkadaşımın telefonundan girdim bir gece….

O Gece ettiğim küfürleri ömrümce etmemişimdir.Bu küfürleri @Mavi_Divit’e etim.Sebebi ise ilk tutuklananları Kızıl Can Yıldız’ın yani MaNYaK’ın  bilerek ihbar ettiğini,yazıyordu.Binlerce küfür ettim bu iftirayı attığı için.İftira diyorum,çünkü inanın iftira diye biliyordum çünkü başka bir ihtimal vermek beni en derinden yaralardı hatta Kızıl Can Yıldız’ı öldürmeme neden olurdu.O Gece den bir iki gece sonra aklıma gelen şuydu : Bir Liste halinde hedef şaşırtmak için polise gönderilmek üzere yüzlerce kişiye REDHACK ÜYELERİ adı altında liste vermemişmiydik biz ?  Evet yapmıştık bunu.Ve bunu da bize yaptıran yine Kızıl Can Yıldız’dı.Hayatımda içtiğim kahve’nin sayısı bellidir,o gece içtiğim kahvenin sayısı belirsiz.Uyumamak ve bu işin aslını kafamda çözmek istiyordum.Gidip soramazdım,böyle bir şey yaptın mı diye ? Çünkü artık anlamıştım kendisinden başka herkesi gözünün yaşına bakmadan hain,muhbir ajan ilan edebilecek bir yapıdaydı Usta dediğimiz şahıs.

Yol arıyordum ama bulamıyordum.Böylece birkaç ay daha geçti konunun üzerinden ve unutmak istiyordum sadece. Yurt dışında bir ülkede kaldım birsüre bu dönemde.Ama hack eylemleri devam ediyordu.Ve Örgüt içerisinde de benim yurt dışında olduğum değil de Türkiye de olduğum sanılıyordu.Söylememiştim bilerek.

Türkiye’ye döndüğüm de tekrar devam ettim eylemlere ama ara ara . Çalışıyordum ve sürekli ilgilenemiyordum.Ailem’e işleri konusunda yardımcı oluyordum ve sadece geceleri giriyordum nete.

Bir gece aklıma geldi ve Kızıl Can Yıldız’ın facebook beğeni sayfasın da admin olan birisi ile sohbet ederken sayfa da birilerine bakacağımı,birşeyler paylaşacağımı söyledim.KCY’ye sormadan olmaz dese de ikna ettim.Aldım Sayfa’ya giriş yapılan ve ismi yine Kızıl Can Yıldız olan profil hesabın bilgilerini.

Girdiğim de arşivlenmiş mesejları,gelen-giden,diğer kısımlarında ki tüm mesajları baştan sona kadar okudum.

Okumalar bittiğinde bu defa @Mavi_Divit’e değil,Kızıl Can Yıldız’a ana,avrat küfürler ediyordum.

Yine bir şey belli edemezdim.Çok belli etmeden,bir iki Marx ve Engels’den,Kaypakkaya’dan,Deniz’den sözler paylaştım.KCY’nin şahsi sitesinden birkaç yazı kopyalayıp attım ve şüphe çekmeden hesaptan çıktım.Bunları benim delil olarak,devrimci dayanışma ve devrimci ahlak gereği bir şekilde kayıt etmem gerekiyordu.Ama nasıl.Bir gece yine istedim adminden profil bilgilerini ve KCY’nin haberi olmamasını,kızabileceğini söyledim.(şimdi arasa da bulamaz o çocuğu)O da söylememiş zaten.Ben ekran video’sunu kayıt ederek 3 parcadan oluşan yaklaşık 1 saatlik video çektim.Kiminle ne konuşmuş ne yazışmış.Tamamı.Bu Kayıtta Duygu KERİMOĞLU,Alaattin KARAGENÇ,Devrim Ali AVCU gibi isimler vardı.Konuşmaların Ank. Emniyet Hacklenmesi gecesi olan tarihine geldiğim de birkez daha şok oldum ve binlerce küfür daha ettim.

Konuşmaların İçerikleri ;

Duygu KERİMOĞU ile : “Birazdan Ankara Emniyet Sitesi Hacked J

Devrim ALİ AVCU ile : “Birazdan Ankara Emniyet Sitesi Hacked J

Ve diğerleri.Sanırım 7 ya da 8 kişiye gönderilmiş bu mesaj.

Aradan 50 dk kadar zaman geçtikten sonra  tekrar aynı kişilere yazmış.

“Yoldaş giriliyor mu ? www.ankara.pol.tr

“Yoldaş giriliyor mu ? www.ankara.pol.tr “

“Yoldaş giriliyor mu ? www.ankara.pol.tr “

“Yoldaş giriliyor mu ? www.ankara.pol.tr “

Gibi herkese göndermiş.Ve tekrar inandığım tüm değerler üzerine yemin ediyorum ki,ilk operasyon da tutuklananlar ile Kızıl Can Yıldız’ın bu mesajları attığı kişiler aynı kişilerdi.

Duygu,Devrim,Alaattin ve diğerleri.Bu kişilerin arasında bazısı hack haberleri yapan bir haber sitesinin admini,bazısı KCY’nin şiirlerini beğendiği için sohbeti olan 2 yıllık MYO öğrencisi,bazısı tekstil işçici fakat Devrimci,bazısı web tasarımcı.

Bu kişilerin KCY’nin göndereceği herhangi bir resim,link vs. tıklamamaları,giriş yapmamaları çok düşük ihtimaldi.Çünkü bir hacker hack haberleri yapan birisine link atar ve haber yapmasını ister hacklediği web sitesini.Veya diğerlerine,sorar gerçekten sitenin kapalı olup olmadığını test etmek için .

Fakat Kızıl Can Yıldız’ın bu işi yalayıp yutmuş birisi olarak bir web sitenin Down yani kapalı olup olmadığını görebileceği yüzlerce online web site vardı.Bunu,bu işlerle uğraşan her sıradan insan bile bilirdi.Peki neden online down control sitelerini kullanmayıp da facebook da tanıdığı,sohbet ettiği kişilere atmıştı bu linkleri ?

Evet,maalesef bilerek yapmıştı.Çünkü link attığı kişiler hakkında bilgi sahibiydi.Kolayca bir sayfalık bilgi dökümanı hazırlayabilirdi her birisi için ayrı ayrı.Evinin adresi,okuduğu bölüm,ne iş ile meşgul olduğu,ideolojik yapısı,yaşı,adı-soyadı ve hatta babasının otomobil markasına kadar.

Bu kişilerle olan daha önceki uzun süreler önce yaptığı konuşmalar bunu gösteriyordu.Hepsi hakkında geniş ve detaylı bilgiye sahipti.Kızıl Can Yıldız, yazım hatası yapmayan ve imla kurallarına uyan birisidir.Fakat sesi ile konuşurken duysanız “Kesinlikle aynı kişi olamazlar,Bu daha cümle kurmayı bilmiyor” dersiniz. Nitekim TV Programına katıldığın da hep birlikte dinledik,gülerek.

İşte Ankara Emniyet Müdürlüğüne mail aracılığı ile atılan ihbar listesinde Duygu’nun babasının otomobilin markasının Mercedes olduğu,2 Yıllık MYO öğrencisi olduğu,Sosyalist-Komünist olduğu , Allattin hakkında en detaylı bilgiler,Devrim Ali AVCU Hakkında en detaylı bilgiler,Eylemlere katıldığı,Komünist olduğu ve daha neler neler yazılmıştı.Bu dava dosyasına bakan herkes görür.

Davayı takip eden gazeteciler aracılığıyla twetlerden anlık olarak haberdar olabiliyorduk davada konuşulan herşeyden.Tutuklu yargılananlardan birisinin avukatı eğer yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir cümle kurmuş mahkeme salonunda(yanlış veya eksik ise düzeltin lütfen) : “Emniyete gönderilen ihbar mailinin profesyonelce hazırlandığı ortada.Adeta bir resmi kuruma yazı yazar nitelikte yazılmış.Soyisimler büyük harflerle yazılmış.Paragraflar vb. profesyonelce.Bir kumpastır bu ihbar maili.Ve Müvekkillerimizin Ankara emniyet müdürlüğünün web sitesinin hacklenmesi ile ilgisi yoktur.” Demişti bir gazetecinin ard arda attığı 2-3 twette okduğum buydu.

Evet,ihbar maili imla kurallarına dikkat eden ve yazımı iyi olan birisi tarafından profesyonelce hazırlanmıştı.

 

Böyle düşüne düşüne çözdüm olayın tamamını.

Olay aynen şöyle olmuştu ;

Kızıl Can Yıldız,FBI’ın Anonymouse arasından muhbir olarak kullandığı @anonymouSabu ‘nun rootlayıp (yazım izinlerinin alınması ve işlem geçişlerinin yapılması)”Al Hackle tüm serverleri” gibi bir cümle kurup hediye ettiği server’ları aldı ve hazır hacklenmiş olan serverların içinden indirebileceği dosyaları indirebildi.

Kızıl Can Yıldız’ın FBI Muhbiri Olan Eski Anonymouse Üyesi  “Real SABU” Rumuzlu kişi ile yukarı da bahsettiğim konu üzerine twetter’dan twetleşmesi aşağıdadır.

1 – Real SABU,Kızıl Can Yıldız’a elinde gov.tr (polnet’in sunucuları)sunucular olduğunu ,kendisine verebileceğini yazıyor 

https://twitter.com/anonymouSabu/status/161873469481562113

2 – Kızıl Can Yıldız Hacklenmiş Serverların Listesini İstiyor

https://twitter.com/KizilCanYildiz/status/161874820458487808

3 – Listeyi aldıktan sonra Başarılarını Bildiriyor Hürriyet Dailynews’in Haberi ile birlikte.

https://twitter.com/KizilCanYildiz/statuses/173902158113157120

4 – SABU’nun verdiği cevap : onlarla gurur duyduğu ,verdiği listede ki diğer serverları da kullanmalarını istediği.

https://twitter.com/anonymouSabu/status/174291755783565313 

 

Yazının ilk başlarında Ankara Emniyetinin Hacklenmesinin IRC’ler de Uyandırdığı yankıyı yazmıştım.

Uyandırılan yankının nedeni Real SABU Rumuzlu Anonymouse eski üyesi.Eski üye fakat aktif üyelerin çoğundan daha aktif.

 

Daha sonra hızla bir strateji kurdu ve bu büyük şok yaratacak hack olayından kendisini bir nebze sıyırabilmek için,polisle oynamak için,”Hala yakalayamadınız hahaha” diyerek dalga geçebilmek için kurduğu stratejiyi pratiğe döktü. Zaten sayfasından dolayı,hack konularından dolayı tanıdığı kişiler hakkında bilgi sahibi olan KCY bu kişilere facebook üzerinden Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün URL Link’ini attı.Açılıyormu diye baktırmak değil di amacı.O Kişilerin siteye girmesi demek ,hacklenen sitenin admin ve moderatörlerinin alarma geçip site içinde iz araması ve sitede olanların izini bulmak demekti.Siteye o dakika girenlerin log’larını almıştı site ve loğları server kayıt etmişti bile.7 veya 8 kişiyi bu şekilde ağına düşürdü. Birkaç kişi daha lazımdı ona kurban olacak.

Kızıl Can Yıldız İsimli facebook beğeni sayfasının duvarında paylaştı Ankara Emniyet Müdürlüğünün Web Site Linkini.

“Yoldaşlar Faşist TC’nin Polisi Uff olmuş J) =>> www.ankara.pol.tr hemen bakanlar görebilir J” şeklinde paylaştı. Aynı anda birkaç kişi daha link’e tıklayıp girmeye çalışırken siteye loğları düşmüştü.

Bu cümlenin esrarını şimdi anladınız mı ?” hemen bakanlar görebilir” J

Evet,doğru düşüncedesiniz.

Polise atılacak olan ihbar maili ile bu isimler de tutunca doğal olarak gelsin operasyonlar.

Ve güzelce tutmuştu Kızıl Can Yıldız’ın Ego,Hırs uğruna Yoldaşlarını satma planı.Tutmuştu ve 9 ay kadar sürmüştü.

 

Kızıl Can Yıldız’ın Kirli egosuna alet ve kurban ettiği Alaattin KARAGENÇ şöyle demiş mahkeme ifadesin de :

“Kızıl Can Yıldız’a sadece video hazırlamak konusunda yardımcı oluyordum.Ve sadece birkaç kez facebook ve IRC’de sohbetimiz vardı.O Akşam bir link attı.Girdim,site kapalıydı.Kendisiyle IRC kanallarından tanışıyorum.Facebook hesabını da böylece eklemiştim ve sayfasını beğenmiştim.Video hazırlama konunda hack videoları dışında ona yardımcı oluyordum.Çünkü şiirlerini ve yazılarını beğeniyordum.Sitenin kapalı olduğunu söylediğimde bana “Tek başıma çok yoruldum ama değdi.Exploit hazırla,index hazırla,hackle,haber yaptır falan çok yoruldum.Bir başına bu kadar oluyor anca.” Demişti diyor mahkeme ifadesinde.İnanmayanlar açıp okuyabilirler dosya numarasından.

Bir başka mağdur ve 9 Ay cezaevin de kalan Duygu KERİMOĞLU Mahkeme ifadesinde şöyle demiş ;

“MaNYaK Kod adını kullanan kişiyi tanımıyorum.Hiç duymadım.Ama Kızıl Can Yıldız’ın sayfasını takip etmemin sebebi şiir ve yazıları düşünceme uyuyordu ve hoşuma gidiyordu.Bunun ötesinde birkaç kez onun ve benim hayatımdan konuşmuşluğumuz var.Çok sıkıntılı dönemler geçirdiğini,maddi zorluklar çektiğini,yalnız olduğunu söylüyordu.Durumuna üzülüyordum ve sohbet etmenin ona iyi geleceğini düşünerek sohbet ediyorduk.Bu arada bana nerde yaşıyorsun,çalışıyormusun yoksa öğrencimisin gibi sorularını da yanıtladım.Ama o sürekli her sorduğum soruya Halk İçin Yaşayan sıradan bir devrimciyim diyordu.Bana site linki attı.Polis sitesi.Bakarmısın kapalı mı yoksa açıkmı dedi.Baktığımda kapalıydı.Söyledim ve teşekkür etti.Sonra da ben uyudum zaten,uykum vardı.Bidaha konuşmadık.Ve evime polisler baskın yaptılar.”

 

Diğer Sanıkların(kurbanların)ifadeleri de bu ifalere yakın ifadeler.

Çok iyi tutmuş ve aylarca sürmüştü planlar.Ama masum insanların hayatları kararmış,ömürlerinden 9 ay çalınmıştı.O Dönemde “Devlet 9 Ayını çaldı masumların” diyorduk bağıra bağıra.

Çalan bu defa Devlet değil,bizzat Devrimci olduğunu söyleyen Kızıl Can Yıldız’dı.Utanıyorum bunları yazarken.Ama hiçbirşey umrumda değil,ben o insanlardan özür dilemesini,ayaklarına kapanmayı da bilirim onları yakanın kibritini çakmayı da .

ÇIKACAĞIM MAHKEMEYE ve OLAN,YAŞADIĞIM,YAŞANILAN HERŞEYİ ANLATACAĞIM.

Eğer Doğruysa @Mavi_Divit benden hariç 3 kişi ile daha konuşmuş bu tanık olma konusunu.Onlarda herşeye rağmen kabul etmişler.Devrimci şeref’e yakışır şekilde hareket edip olan biten herşeyi ama herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağıma Devrime olan İnancım üzerine and içerim.

Eğer bu yazıdan sonra deşifre olursam da ,alnım açık.Artık herkes herşeyi biliyor.İnanmayanlar,eğer mahkeme gününe kadar ölmezsem burada yazılanlar dışında öğreneceğiniz onlarca konu var.

Onları yazarsam anlaşılır kim olduğum.Çünkü her üye farklı detaylarını biliyordu konuların.

“İFTİRA ATIYORLAR”Savunması, Bizim Ekibimiz arasında alınan savunma kararlarından birisidir.Bu savunmayı bana karşı kullanacaklardır.Sabredin sadece, ben DEVRİMCİYİM.

Yoldaşını satanı Halk’ın arasına çıkartırım,hep birlikte yüzleşiriz.

En başta sormuştum ;BİR DEVRİMCİ YOLDAŞLARINI NASIL SATAR ?

Hiçbir Devrimci yoldaşlarını satamaz.Satıyorsa Devrimci değil,faşizmin tekeline,kıskacına kapılmış bir sıçandır.MaNYaK-Kızıl Can Yıldız( Taylan KULAÇOĞLU ) Yaptıklarının Hesabını Hep birlikte vereceğiz.Ben onurluca,sen şerefsizce.

 

İnkar etmekte serbestsin,nasıl olsa birgün herkes herşeyi öğrenecek.Benim tek umudum Devrim’e olan inancıma leke sürdürülmesine müsaade etmeyecek olmamdır.

Eğer beni çözersen ve bana bir şey olursa,ayağım taşa takılıp ölürsem,kafama kiremit düşüp ölürsem vs. Mutlaka Devrimcileri senin kullanımından ve ağlamalarından kurtaracak olan gerçek Devrimciler olacaktır.

YAŞASIN DEVRİMCİ ŞEREF  !

YAŞASIN DEVRİMCİ ONUR !

YAŞASIN DEVRİMCİLİĞİN DİSİPİLİNİ !

YAŞASIN DEVRİMCİ ÖRGÜTLERİN KESKİN ADALETİ !

 

YAŞASIN KORKUSUZLUK,DEVRİMCİ CESARET,DEVRİMCİ ŞEREF ve DEVRİMCİ DİSİPLİN !

 

 

                                                                                                                                   “MAHİR ÇAYANIN YOLDAŞI”