Beşiktaş'ta bir otelde gerçekleştirilen toplantı 'Büyük Uzlaşı' yazılı afişin altında gerçekleşiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ve CHP milletvekillerinin de hazır bulunduğu toplantı basına kapalı olarak başladı. Yaklaşık 90 kişinin katıldığı toplantıya gelerler arasında bazı isimler şunlar: Sanatçılar Rutkay Aziz, Tarık Akan, Edip Akbayram, Şair Ataol Behramoğlu, Yazar Cezmi Ersöz, Oyuncu Emre Kınay, Türk Halk Müziği Sanatçısı Yavuz Top, Türk Musevi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Vakıflar Meclisi Azınlık Vakıfları Temsilcisi Laki Vingas, Süryani Katolik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Basatemir, Feriköy Ermeni Kilisesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Öğer, Süryani Ortodoks İstanbul Metropoliti Yusuf Çetin, Akademisyen Deniz Ülkü Arıboğan, İktisatçı Fuat Keyman, Tarihçi İlber Ortaylı, 68'liler Birliği Başkanı Sönmez Targan, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş, Alevi Dernekler Federasyonu Başkanı Rıza Eroğlu, Karadeniz Konfederasyonu Başkanı Tahsin Usta. 

BUNLARIN GÖREVLERİNDEN AYRILMALARI GEREKİYOR 

CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, Swisotel'de bazı akademisyen, yazar, aydın ve aktivistlerle azınlık, dezavantajlı grup ve Alevi-Bektaşi temsilcileriyle bir araya geldi. Kemal Kılıçdaroğlu toplantısı sonrasında açıklama yaptı. 
Çok güzel bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün arkadaşların görüşlerini aldık. Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye büyük bir uzlaşmaya doğru gidiyor" dedi. Geniş bir uzlaşmayla biz seçime gidileceğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Önümüzde ki süreç bize bunu gösteriyor" diye konuştu. Toplantıda, cumhurbaşkanlığı adayının isminin konuşulmadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Sadece bazı arkadaşlarımız belli isimleri dile getirdi. Önümüzde ki süreçte bunları göreceğiz" dedi. 

"BULUNDUĞU GÖREVDEN AYRILIP, CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK MEYDANLARA ÇIKMASI GEREKİYOR"

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçiminde başbakan ve bakanlar adaylık gelecekse, bunların bulundukları makamlardan ayrılması gerektiğini belirterek, "Eşit koşullarda mücadele etmek gerekiyor. Eğer koşullar eşit olmazsa demokratik olmaz. Örneği var Türkiye'de. Örneğin; bakanlar belediye başkan adayı oldular ve bulundukları makamdan ayrıldılar. Böyle bir istifa zorunluluğu yoktu. Ama etik olarak görevlerini bıraktılar. Eğer Başbakan'da, 'ben cumhurbaşkanı adayı olacağım' diyorsa, kendisinin uyguladığı etik kuralları, kendisi içinde uygulaması gerekiyor. Yani bulunduğu görevden ayrılıp, cumhurbaşkanı adayı olarak meydanlara çıkması gerekiyor." 
Kılıçdaroğlu ayrıca adaylarını, önümüzdeki hafta içinde aday belirleneceğini aktardı" şeklinde konuştu.

"SERBEST BIRAKILACAĞINA İLİŞKİN BİR BİLGİ ULAŞTI"

Irak'ta ki rehinelerle ilgili kendisine ulaşan bir bilgi olamadığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Ama dün akşam kısa süre içinde rehinelerin serbest bırakılacağına ilişkin bir bilgi ulaştı" dedi. 

"TERÖRÜN İÇİNDEYİZ, BATAKLIĞIN İÇİNDEYİZ"

Kemal Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Irak'ta ki saldırı konusunda aralarında geçen konuşma hakkında da bilgi vererek şunları söyledi: "Dış politikada özellikle Ortadoğu'da Türkiye'nin büyük bir bataklığa sürüklendiğini biliyoruz. Bunu uygulayan bir siyasetçi var. Dışişleri Bakanlığı hatta Dışişleri Bakanı uyguladığı bu politikalarla Türkiye'yi Ortadoğu'da ciddi bir açmaza soktu. Terörün içindeyiz, bataklığın içindeyiz. Bunun bir siyasi sorumluluğunun olması gerekiyor. Eğer rehineler serbest bırakılıp Türkiye'ye geldikten sonra birilerinin bunun hesabını verip görevinden ayrılması gerekiyor. Bundan daha doğal ne olabilir. Eğer bunu ben söylemezsem ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak görevimi yapmamış olurum. Bu kadar acı bir tabloyu kim içine sindirebilir. Teslim olacaksınız, bayrağınız indirilecek, siz hiç bir şey yapmayacaksınız. Hala ben kahramanım diye ortada gezeceksiniz. Orası bizim toprağımız mı? Evet bizim toprağımız. Orada dalgalana bayrak bizim bayrağımız. Telim oluyorlar, bayrak indiriliyor. Birilerinin bunun hesabını vermesi lazım. Onurlu insanlar bu tür durumlarda görevlerinde ayrılırlar. İzzeti ikbal ile bab-ı hükümetten ayrılırlar. İşin özeti budur. Bu yıllar önce söylenmiş bir şiirden alınmadır. Dolayısıyla bunların görevlerinden ayrılmaları ve yerine yeni arkadaşların gelmesi gerekiyor." 

"TÜRKİYE'NİN LEHİNE İSE EVET, ALEYHİNE İSE HAYIR"

Kemal Kılıçdaroğlu ayrıca, rehinelerin kurtarılması ile ilgili her hangi bir girişimlerinin olmayacağını belirtti. Irak'a yapılacak olası bir askeri operasyonda tezkere konusunda hükümete destek verip veremeyeceği sorulan Kılıçdaroğlu, "Hükümet tezkere isterse, bunun gerekçesine bakarız. Türkiye'nin lehine ise evet, aleyhine ise hayır diyeceğiz" dedi. 



Özgür ALTUNCU-İdris TİFTİKÇİ- Gülseli KENARLI -Özkan ARSLAN/ İstanbul DHA