Mersin Bozyazı ilçesindeki sağlık personeline, 'Etkili İletişim' konusunda hizmet içi eğitim verildi.

Bozyazı Toplum Sağlığı Merkezi Eğitim Salonu'nda gerçekleştirilen eğitimi, eğitim hemşiresi Adile Bostan verdi. Toplumda, aile içinde, iş yerinde, sokakta ve okulda şiddetin artmasındaki en büyük faktörün iletişimsizlik olduğunu vurgulayan Bostan, "Bu nedenle hepimizin etkili iletişim becerileri geliştirmemiz gerekir. Tüm yaşam bir iletişim-etkileşim sürecidir. İletişim insanın var olduğu her yerde olan bir süreçtir ve iletişim önce insanın içinde başlar. Kişinin kendisiyle olan iletişiminin sağlıklı olabilmesi sayesinde çevresiyle olan iletişiminde başarıdan söz edilir. Kişi kendisiyle barışıksa çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilecek, kendisini rahatlıkla ifade edebilecek, kendisine gelen eleştirileri değerlendirip pozitif olarak gelişimini sağlayabilecektir” dedi.

İletişimde yüzde 60 beden dilinin, yüzde 30 ses tonunun, yüzde 10 kelimelerin etkili olduğunu söyleyen Bostan, “Sözlü iletişim, gönül dili ve beden dili tam bir bütünlük oluşturursa etkili iletişim sağlayabiliriz. Bizler konuşuncaya kadar sözlerimize hükmedebiliriz. Söz ağızdan çıktıktan sonra o bize hükmeder. Konuşmalarımızda söyleyeceklerimizi iyice düşünüp, tartarak karşımızdaki kişinin bizi anlayabileceği şekilde ifade etmeli, açık, sade, anlaşılır bir dil kullanmalı ve içten, saygılı, nezaket kurallarına uyarak hareket etmeliyiz” diye konuştu.

“GÖZ TEMASI ÇOK GÜÇLÜ BİR ARAÇTIR”

Beden dilinin sözlü iletişimden çok daha etkili olduğunu vurgulayan Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Beden diliminiz de en belirgin ve en keskin anlamları yüzümüzdedir. Altı temel duygu ifadesi; Mutluluk, korkma, öfke, hayret, üzüntü ve tiksinti. Yüz ifadelerinin etkisini artırmak ve gönül dilimizi yansıtmak için ‘göz teması’ çok güçlü bir araçtır. Daha etkili bir iletişim kurabilmek için, öncelikle kendimizle barışık olmalıyız. İçten, samimi, alçak gönüllü, tutarlı ve önyargısız bir şekilde karşımızdaki insana yaklaşmalıyız. İsmini biliyorsak ismiyle hitap ederek selamlamalı, göz teması kurulmalı, yüz ifadesi canlı olmalı,mümkün olduğu kadar sıcak ve dostça tebessüm edilmelidir."

“EMPATİ KURMA BECERİSİNİ ÇOCUKLARIMIZA KAZANDIRMALIYIZ”

Karşısındaki konuşurken sık sık başını aşağı-yukarı hareket ettirerek onu etkili bir şekilde dinlediğini farkettirmek gerektiğinin altını çizen Bostan, sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanlara daima onları rahatsız etmeyecek, mümkün olan en yakın mesafede durmaya gayret etmeli, vücudumuz, yüzümüz, ayaklarımız konuştuğumuz kişiye dönük olmalı ve mutlaka göz teması kurmalıyız. Kibirden uzak durmalı, hoş görü sahibi olmalıyız. Teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilmeliyiz. Dedikodudan uzak durmalı, zamanı iyi kullanmalı, sorumluluklarımızı yerine getirmeli ve iş arkadaşlarımızla mümkün olduğunca gün içerisinde iletişim halinde olmalıyız. Yapamayacağımız şeyler için söz vermemeli ve yalan söylememeliyiz. Birbirimizi önemli günlerde düğün, bayram, ölüm, hastalık ve benzeri günlerde aramalı ve destek olmalıyız. İletişimde bulunduğumuz her insanın çok değerli, biricik olduğunu düşünerek hareket etmeliyiz. İlişkilerimizde empati kurmayı bir yaşam biçimi haline getirmeli ve empati kurma becerisini çocuklarımıza kazandırmalıyız. Bizler ne isek ayna onu yansıtır. Bizler doğru davranışlar sergilersek,etkili iletişimde bulunursak daha mutlu, huzurlu ve başarılı oluruz.”