Abraha’nın fil ordusuyla Mekke’ye yönelişi, Efendimiz’in dedesi ve Kabe’nin anahtarının sahibi Abdulmuttalib başta olmak üzere tüm Mekke halkını tedirgin eder. Hz. Muhammed’in annesi Hz. Amine bu esnada hamiledir ve tüm Mekke halkı gibi kaçıp dağlara sığınabilmesi mümkün değildir. Abraha halkın yenilgiyi kabul ettiğini düşünerek galibiyetini garantilediğini düşünür ama şehre girme anı geldiğinde Filler Mekke’ye doğru bir adım dahi atmaz. Ve ardından tüm İslam aleminin Fil Sûresi ile haberdar olduğu vaka gerçekleşir. Milyonlarca ebabil kuşu, Abraha’nın ordusunu taş yağmuruna tutar, ordu helak olur. 

Bu olaydan tam bir ay sonra, Efendimiz’in doğumu gerçekleşir. Hem gök olaylarını araştıran ve zamanını bilmedikleri bir kurtarıcıyı, son peygamberi bekleyen Yahudi ve Hristiyan cemaati bilginleri, hem Abdulmuttalib, o gece gökyüzünden yere inen Nûr’a şahid olur. Kâbe’de putlar bir anda yerle bir olmuştur. Eve geldiğinde, Nûr’un indiği yerin kendi evi olduğunu görür. Efendimiz, Hz. Âmine’nin kucağındadır. Allah’ın izniyle, koruması gereken emanet, sadece yeryüzüne değil tüm âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.