İşte yazının o kısmı:7 Haziran seçiminde yüzde 13.16 oy alarak 80 milletvekili çıkaran HDP’yle ilgili en doğru tahmini yapan kamuoyu araştırmacısı Adil Gür’dü. Üç ay öncesinden  şöyle demişti:HDP,bu seçimde yüzde 13-14 oy alabilir. SHP’lileşebilirse, söylemi duruşuyla Türkiye partisi olabilirse de önümüzdeki seçimde ana muhalefet olur.Adil Gür’ün beş ay sonraki HDP’nin baraj tartışmalarının yaşandığı ve oy oranının yüzde 10.8’e düştüğü 1 Kasım seçimine dönük öngörüsü (30 Temmuz 2015 tarihli yazımız) ise şu yöndeydi:
 
HDP’ye oy veren yüzde 13’ün neredeyse 11’i ideolojik tercih yapan seçmen. Bu insanlar kararını değiştirmez. Belki HDP’nin son zamanlardaki tavrı barajı geçsin diye oy veren beyaz Türkleri etkileyebilir. Yani HDP’nin baraj konusunda sıkıntısı olmaz
  Özetle Adil Gür’ün iki öngörüsü  de doğru çıktı. HDP yükseldi ama Türkiye partisi olamadığı için beş ay içinde bile oyları düştü. Peki ya özerklik ilanları, hendek ve barikatlarla savaş ortamının yaşandığı ve de PKK’nın HDP’yi baraja gömeceği, bazı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılacağının konuşulduğu bugün sorunun yanıtı yine Adil Gür’den:
 
Bugün eldeki verilere bakarak bu parti barajı kesin geçer ya da altında kalır veya bu kesin 367 yi bulur diyebilmek çok kolay değil. Ortada bir seçim olması lazım. Ama elimizde iki seçimin verisi var ve bunlar sürecin HDP açısından iyi gitmediğini gösterdi. Şu anda ivmenin tersine dönmesi yukarıya doğru gitmesi için hiçbir neden yok bence.
 
HDP Ceylanpınar’dan bu yana kendi ayağına sıkıyor. Türkiye partisi oluyordu, yüzde 13 leri geçmişti ama PKK ile arasına bir mesafe koyamadı. İnsanlar sadece siyasal olarak etkilenmiyor, gündelik yaşamları etkilendi  Bir çok insan evini terk etti, esnaf işini yapamıyor, siftahsız dükkan kapatıyor, çocuklar okula gidemiyor. Onun için 7 Haziran’dan bu yana l Kasım  sonrası da dahil süreç HDP’nin aleyhine işliyor. Kendisine çekidüzen vermezse HDP’nin bıraktığı boşluğu dolduracak Kürt siyasi partiler çıkabilir.