Haberturk.com yazarı Fatih Altaylı, İmar Affı Yasası'yla ilgili olarak çok tartışılacak sözler söyledi. Altaylı, yasanın çıkmasıyla ilgili olarak, 'Seçime beş vardı ve memlekette namuslu vatandaşlar ile namussuz vatandaşlar arasında bir tercih yapmak gerekince namussuz olanlar daha makbul olduğu, onların sesi daha gür çıktığı için, bu katliam yasası oybirliği ile geçti Meclis’ten' dedi.


Milyonlarca kişinin başvurduğu İmar Affı ile ilgili olarak Fatih Altaylı'dan çok tartışılacak sözler geldi. Konuyu bugünkü köşesine 'Oybirliği ile gelecek katliamı' başlığı ile taşıyan Altaylı, yasanın bir katliam düzenlemesi, bir talan düzenlemesi olduğunu savundu.

Fatih Altaylı'dan çok tartışılacak sözler: Namussuz olanlar daha makbul

Tepkisini köşesinden dile getirdiğini aktaran Altaylı, yasa için, 'Seçime beş vardı ve memlekette namuslu vatandaşlar ile namussuz vatandaşlar arasında bir tercih yapmak gerekince namussuz olanlar daha makbul olduğu, onların sesi daha gür çıktığı için, bu katliam yasası oybirliği ile geçti Meclis’ten.' ifadelerini kullandı.

Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:

İmar Affı isimli rezalet ilk ortaya çıktığında, sadece ve sadece Habertürk bas bas bağırdı “Bu bir katliam, bir talan düzenlemesidir” diye.

Habertürk kurumsal olarak tepki gösterirken, bendeniz de buradan bireysel tepkimi koyuyordum sayfalara.

“Böyle bir yasa çıkarılamaz. Hakkın, hukukun, adaletin katlidir, yasalara saygılı vatandaşın da, müteahhidin de cezalandırılması yasa tanımazlığın, insan ve çevre düşmanlığının kutsanmasıdır” diye.

Ne iktidar tındı bu haykırışımızı, ne muhalefet.

Seçime beş vardı ve memlekette namuslu vatandaşlar ile namussuz vatandaşlar arasında bir tercih yapmak gerekince namussuz olanlar daha makbul olduğu, onların sesi daha gür çıktığı için, bu katliam yasası oybirliği ile geçti Meclis’ten.
İktidar seçim yatırımı yapıyordu, muhalefet ise yasalara saygısız grubun oyunu kaybetmeyi göze alamıyordu.


Bu insafsız imar affı yasasının nelere mal olduğunu ve olacağını görmeye başladı herkes.

Haberimiz bile olmayan türlü rezalet bir yana Bursa Mudanya’dan “Devletin” haykırışı yükseldi.

Mudanya’da, antik bir kentin kalıntıları üzerine AVM inşaatı için ruhsat aldı bir şirket.

Ve Belediye Başkanı bağırıyor “Yasa gereği ruhsat vermek zorunda kaldık” diye.
Yasa gereği verilen ruhsatın, inşaata dönüşmesini engellemek için kalan tek yolu ise yine Belediye Başkanı kendi söylüyor.

“Eylem yapacağız, herkesi çağırıyoruz” diye.

Öyle bir yasa ki, devlet “Haksızlık, alçaklık, rantçılık” karşısında “Kendi elini kolunu bağlamış” vaziyette.

Hoyratça, düşünülmeden, insaf ve izan sınırları tanımlanmadan çıkarılmış bir yasa bugün Mudanya’da tarihin katline vesile oluyor.

Ama asıl katledilen çocuklarımızın geleceği.

Üstelik de TBMM’de oybirliği ile.