CHP ile AK Parti arasında heyetler seviyesinde yürütülen görüşmeler geçtiğimiz günlerde sona erdi. Uzlaşılan ve uzlaşma sağlanamayan maddeler de parti liderlerine sunulmak üzere heyetler tarafından rapor haline getirildi. Son karar ise önümüzdeki hafta Başbakan Davutoğlu ile CHP Lideri Kılıçdaroğlu arasında yapılacak görüşme sonrası verilecek.


AK Parti-CHP koalisyon görüşmelerini bugünkü köşesinde kaleme alan Hürriyet Yazarı Akif Beki ise CHP'yle neden olmayacağını yazdı.

''ÇÜNKÜ'' diyerek yazısına başlayan Beki, onlarca 'Çünkü'nün yanına yazdığı sebepler ile hafızaları tazeleyerek neden CHP'yle koalisyon olamayacağını anlattı...

İşte Beki'nin bugünkü yazısı

ÇÜNKÜ 'üst akıl' istiyor...
Çünkü 'malum medya' istiyor (nam-ı diğer bir kısım medya)...
Çünkü 'İstanbul'da Boğaz'a nazır keyif çatan çakırkeyif yalı sakinleri' istiyor...
Çünkü 'bürokratik oligarşi' istiyor (13 yıldır kökü kazına kazına bitmeyip hâlâ her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa)...
Çünkü 'burnu kalkık seçkinci aydınlar'...
Çünkü 'küskün ve öfkeli Beyaz Türkler'...
Çünkü 'endişeli ve biraz da kızgın modernler'...
Çünkü 'elitist İstanbul sermayesi'...
Çünkü 'burjuvazinin kaymak tabakası'...
Çünkü 'İstemezekçü Cihangir ahalisi'...
Çünkü 'Arızaya bağlayan uluslararası komplo merkezleri'...
Çünkü 'Her taşın altından çıkan İsrail ağı'...
Çünkü 'içimizi karıştırmayı oldum olası seven gizli parmaklar'...
Çünkü 'Türkiye'nin büyümesini hazmedemeyen ecnebi devletleri ve onların güdümlü medyaları'...
Çünkü 'beşinci kol faaliyeti yürüten yeraltı santralları ve yerüstündeki ajanları'...
Çünkü 'Entelijansiyamıza hain ve ajan kontenjanından sızmış Batıcılar'...
Çünkü 'içimizdeki İrlandalılar ve İngiliz muhipleri'...
Çünkü 'Osmanlı'yı diriltme ihtimalinden huy kapıp Yeni Türkiye'nin önünü kesme planları yapan Haçlı ruhu'...
Çünkü 'sömürücü faiz lobisi'...
Çünkü 'kumpasçı paralel çete'...
Çünkü 'tertipçi vesayet odakları'...
Çünkü 'yan gelip yattığından bu ülkede bir dikili ağacı bile olmayan CeHaPe zihniyeti'... Çünkü 'ömürlerinde daha taş üstüne taş koymamış mirasyedi çapulcular'...
Çünkü 'Haso ile Memo'ya tepeden bakan magazin sosyetesi'...
Çünkü 'eli HDP'ye oy vermeye giden Tayyipfobikler'...
Çünkü 'muhafazakâr aile değerlerine düşman serbest yaşamcılar'...
Çünkü 'kim kime, dum dumacı zenginler kulübü'...
Çünkü 'siyasete antidemokratik müdahale için fırsat kollayan zinde güçler, iyi saatte olsunlarcılar ve tüm erketecileri'...
Çünkü 'eski Türkiye özlemi çekenler'...
Çünkü 'arpası kesilen hortumcular'...
Çünkü 'milli iradeye düşman cuntacılarla İttihat ve Terakki artığı komitacılar'...
Çünkü 'sessiz yığınlara artık tahakküm edemeyen azgın azınlıkçılar'...
Çünkü 'eski güzel günlerini arayan rantçılar'...
Çünkü 'yıkılan eski düzenin öcüyle yanıp tutuşan rövanşistler'...
Çünkü 'intikam sırasına girmiş cümle devr-i sabıkçılar'...
Çünkü 'her siyasetten içi de devri de geçmişler'...
Çünkü 'halkının değerlerini aşağılayan aslına yabancılaşmış ne kadar sanatçı tayfası varsa bittamam hepsi'...

Ve daha sayamadığım her neviden mihrak, öcü ve günah keçisi bunu istiyor çünkü. Türkiye'yi sevmeyen kim varsa AK Parti'nin CHP'yle koalisyon yapmasını istiyor. İstemeyenlerin 'çünkü'leri bunlar.

En iyilerini sıraladım. Seçin, beğenin, alın.

'Türkiye'nin dahili ve harici düşmanları edebiyatı'mızın bu nadide örneklerini iki başlık altında toplayabiliriz: Dışarıdaki şeytanlar kısaca 'Üst akıl', içerideki işbirlikçileri de kısaca 'Üst sınıflar' kategorisine giriyor.

Sınıfsal çelişkiler ve çatışmalar üzerine oturan bu anlatının iki kelimeciklik özeti ise şu: Hedef Erdoğan...

AK Parti'yi CHP'yle koalisyona zorluyorlar, çünkü Erdoğan'sız bir Türkiye istiyorlar. Nokta.

* * *

Yalnız... CHP'yle neden olamayacağına dair cevaplardan derlediğimiz bu harikulade seçkimizde iki minik açık var.

Birincisi; koalisyonu sandıkta asıl seçmen dayatmıştı, o ne olacak? Hangi kategoriye girecek?

İkincisi; koalisyon olursa Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı otomatikman sonlanıp kendisi sürgüne mi yollanacak? Bu mudur sonucu?

Olur olmaz her meseleyi 'Erdoğan'sız Türkiye' havalarına bağlayan propaganda zurnamız, işte buralarda zırt sesi veriyor.

Oysa CHP'nin 'anti saray' ve 'Erdoğan karşıtlığı'ndaki yumuşamaya bakılırsa koalisyonun lafı bile siyasetin havasını değiştirmeye yetmiş. Bir de kurulduğunu düşünün; cepheleşme mi kalır, nefret siyaseti mi?

AK Parti'yle ön görüşme hatırına bunca inceliği gösteren, ortaklığı sürdürmek için hangi nezaket ve fedakârlığı esirger?

Erdoğan'a karşı saygısızlıklardan mı şikâyetçisiniz? Heyet başkanları Ömer Çelik'le Haluk Koç'un açıklamalarındaki jest ve centilmenliklere bakın. Bu dikkat ve özen mi hükümet partilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilişkilerine yansımayacak?
Topu illa taca atacaksanız daha sağlam bir gerekçe hazırlamalısınız bence, bu biraz desteksiz kalıyor.