Ünlü şarkıcı Zeynep Mansur, yeni single'i için verdiği röportajda, hayatına dair açıklamalarda bulunurken annesinin çocuk yaşta evlendiğini söyledi.
Sıradışı bir hayat hikâyesi... Annesi bir çocuk gelindi; babasını dört yaşından sonra hiç görmedi. Ailesi müzik yapmasını istemedi ama o pes etmedi. 19 yaşında geçirdiği trafik kazasından sonra bir yıl yatağa bağlı kaldı. En sonunda "şimdi hayalimi yaşıyorum" dediği işe dört elle sarıldı. Hürriyet'ten Hakan Gence,Zeynep Mansur'la 'Yine Bana Zor Geliyor" isimli single'ı için buluşup hayat hikâyesi ve müziği üzerine söyleşi yaptı.
ZEYNEP MANSUR'UN SIRA DIŞI HAYAT HİKAYESİ
Kariyerinizde sadece iki albüm var. Sonrası single... Neden single şarkıcılığını seçtiniz?
- Zor şarkı seçiyorum. Zaten bulunan şarkılar da çabuk tüketiliyor. 10 şarkı yapayım, albümü doldurmak için şunu da, bunu da içine koyayım diye düşünmüyorum.
"Müzikte hep ezber bozan işler yaptım" diye bir açıklamanız var. Hangi işleri kastediyorsunuz özellikle?
- Yaptığım işler müzik piyasasına birkaç basamak fazla geliyor. Algılanması zaman alıyor. Mesela yıllar önce 'Sen Nasıl İstersen' şarkımı yaptığımda Türkiye'de house müzik denenmemişti. Başta radyolar ve kulüpler şarkıyı çalmadı. Sonra yavaş yavaş şarkı algılandı ve hâlâ çalıyor.
Hande Yener, Demet Akalın gibi en popüler isimler arasında değilsiniz; bu bir eksiklik mi sizin için?
- İşin magazin kısmında olmadığımdan o gruba dahil değilim. Bana hep, "Nasıl bu kadar popüler bir iş yapıp bu kadar geride duruyorsun" diye soruyorlar. Yeni bir işim yoksa geri planda durmayı tercih ediyorum. Zaten özel hayatımı paylaşmıyorum. E bu şekilde de belirli bir yere kadar ilerleyebiliyorsun.
Madem bu işte başarı magazin gerektiriyor, neden oyunu kuralına göre oynamıyorsunuz?
- Benim tercihim bu, böyle mutluyum. Sevdiğim işi yapmak bana yetiyor.
Yine de isminizi Google'a girince Beyaz'dan Tarkan'a hakkınızda çıkan aşk haberlerini görüyorum. Bir de zamanında Beyaz için söylediğiniz 'Beyaz Sevdalar' şarkınızı...
- Bu isimlerden sadece Beyazıt'la bir şeyler yaşadığım doğru. Konu aşk olunca tabii şarkılarda kendinden bir şeyler paylaşıyorsun. Ama bunları artık konuşmanın bir anlamı yok; üzerinden çok zaman geçti.

Bundan altı yıl önce bir programa çıkarken üzerinizde kısa kollu elbise olduğu için omzunuza şal almanız talep edilmiş ve siz programa çıkmamışsınız. Altı yıl sonra nasıl değerlendirirsiniz bunu, değişen bir şey var mı?
- Hayır, hiçbir şey değişmedi. Tabii her şey dozunda olmalı. O gün straplez ama yere kadar uzun bir elbise giymiştim. Üzerime şal almam istenmişti. "Benim kolumdan tahrik olacak biri varsa zaten burada sapkınlık vardır" diye programa katılmadım. Gelinen noktanın bu olması çok üzücü.
Kadın olarak korkuyor musunuz?
- Tabii. Her insan gibi aynı endişeleri ben de yaşıyorum. Bu ülkede kadın olmak çok zor. Kadın olduğunuz zaman sizi umursamadan direkt hedef gösterebiliyor, belden aşağı çok rahat vurabiliyorlar.
Hayat hikâyeniz hakkında halen çok ayrıntıya sahip değiliz...
- Kolay bir hayatım olmadı. Babam Mısırlı. Türkiye'ye ithalat - ihracat işleri yaparken görücü usulü annemle tanışıyorlar. Annem 14 yaşındayken evleniyor. İlk çocuğunu, yani abimi, 15 yaşında doğuruyor. 'Çocuk gelin' denebilecek yaşlar...
Annenizin 'çocuk gelin' olması hayata bakışınızı etkiledi mi?
- Korkunç bir durum. 14 yaşındaki çocuklara bakıyorum da, nasıl evlenip çocuk doğurabilirler? Annemle aramızdaki yaş farkı o kadar az ki... İkimizin ilkokul öğretmeni aynıydı mesela. Şimdi de annem ve abimi yan yana gören "Eşiniz mi" diye soruyor.

Peki, erken yaşta gelen evlilik mutluluk getirdi mi?
- Ölene kadar kâğıt üzerinde evli kaldılar ama ayrı yaşadılar. Ben dört yaşımdayken babam Mısır'a döndü. Annem bizimle Türkiye'de yaşamak istedi. Dört yaşımdan sonra da bir daha babamı görmedim. Annem zaten evlenmeyi düşünmedi.
** Ailem sıcak bakmıyor ve şarkı söylememi istemiyordu. Ankara'da yurtta kalan Bilge diye bir arkadaşım vardı. Gizli gizli geceleri solistlik yapardı. 17 yaşımda liseden mezun olduktan sonra Bilge ile arkadaşlarımızda kaldığımızı söyleyerek gizli gizli şarkı söylemeye başladım. Sonunda ailem durumu anladı. Evde kriz yaşandı ama vazgeçmeyeceğimi anladılar.
**Uzun süre Ankara'da sahne aldım, gazinolarda çalışmaya başladım. 19 yaşımdayken büyük bir trafik kazası geçirdim. Boynum ve bacağım kırıldı. Bir senem yatakta geçti. Yanımda aracı kullanan arkadaşım vefat etti. 55 kilodan 35 kiloya düştüm.
** Yıllardır sahne alıyorum. Hiç tek gecelik ilişkim olmadı. Çok duygusalım. Tanımadığım birine dokunmak benim için imkânsız.
** Hazır cevap biri değilim. Yazmak kendimi ifade ediş biçimim. Şimdiye kadar dört kitap yazdım. Yeni kitabım 'Sonbahar' bitmek üzere.