Dilber Ay, bugün Türkiye’nin dört bir yanında, yediden yetmişe sevilen bir fenomen. Hangi televizyon programına katılsa reyting rekorları kırıyor. Beş yıl önce piyasaya çıkardığı ‘Tavukları Pişirmişem’ şarkısı artık Nişantaşı’ndaki gece kulüplerinde bile çalınıyor.

Önder Açıkbaş’la birlikte oynadığı ‘Mazlum Kuzey’ filmi hâlâ vizyonda. Ama madalyonun diğer yüzü farklı. Bir zamanlar paraya para demeyen Dilber Ay, Düzce’de bir gecekonduda yaşıyor ve 50 kişilik ailesine tek tabanca bakıyor. Evinin kapılarını ilk kez açtı. Bize yer sofrasında halis muhlis tereyağlı yumurta kırdı. Sohbetinin de yumurtanın da tadı damağımızda kaldı.

DİLBER AY BİLİNMEYENLERİNİ SİBEL ARNA'YA ANLATTI
Sizde bir büyü bir keramet mi var? Neden bu kadar çok seviliyorsunuz? 

-Büyü değil de evladım şükür var. Ben yatarım “Allahım” derim, kalkarım “Allahım”. Rabbim sana binleri versin bana da doyacağım kadar versin yeter. Çünkü biliyorum ki benim bu yaşantımı ağalar beyler yaşayamaz.
DİLBER AY BİLİNMEYENLERİNİ SİBEL ARNA'YA ANLATTI

Şarkı söylememeniz için de fazlasıyla şiddet uygulamış size değil mi? 
-Radyonun seçmelerinde şarkı söyledim diye parmaklarımın arasına kaşık koyup hepsini kırdı. Yetmedi, boynuma ipi geçirip ahırda hayvanların yanına bağladı. Kırık parmaklarla sabaha kadar ahırda yattım. 

Ama asla pes etmemişsiniz...
-Evet öyle ama babam doğrusunu yapmış...
DİLBER AY BİLİNMEYENLERİNİ SİBEL ARNA'YA ANLATTI
Nasıl? Sizde mazoşistlik mi var? İşkence çektirmiş size resmen. Nasıl ‘doğru’ dersiniz? 

-Valla iyi ki boynumu kesmemiş. Çünkü genç bir kızdan bahsediyoruz... İyi ki beni sıktı, iyi ki hep yanımda oldu. Çünkü özellikle şöhretten sonra para var. Güzellik desen var... Çalarlardı beni valla. Kurdun çakalın eline düşseydim kolum bir yerde kalırdı, bacağım bir yerde.
Şarkıcı olmanıza ne zaman ve nasıl ikna oldu? 

-Radyonun yarışmasında birinci olunca çok az yumuşadı. Bir gün birlikte televizyon izliyoruz. Osman Başbuğ ilimizde bir program yapıyordu. ‘Maraş’tan Bir Haber Geldi’ şarkısını televizyonlara ve radyolara okuyan ilk kadın benim. Ben çıktım; üzerimde siyah bir Arap kıyafeti var. Babam Halep’ten getirtmişti. Şarkı bitti, ben de kafam önde içeri odaya kaçıyorum. “Gel kızım” diye yanına çağırdı. “Ne güzel söylemişsin yavrum, fistan da nice yaraşmış” dedi. Anneme döndü; “Emine bunları herkes kazanamaz, benim yavrum kazandı, benim yavrumda pislik yok, el bizi kınıyor ama bizim bir günahımız yok” dedi. O gün ilk defa benimle gurur duyduğunu hissettim.
Sizin de kızlarınızdan biri türkücü olmak istiyormuş galiba; siz de onu döve döve vazgeçirmişsiniz öyle mi? 

-O bir günlük bir hikâye. Bir gün küçük kız mutfakta “Maraş’tan Bir Haber Geldi” diye çığırıyor. Çağırdım yanıma “Sen türkücü mü olacaksın” diye sordum. “He” demesiyle çıkarttım süpürgenin borusunu yer misin yemez misin... Rahmetli Müslüm Baba şarkısında ne diyor: ‘Biz Babadan Böyle Gördük’. “Bir daha türkü söylediğini duyarsam boynunu koparır alırım” dedim, ikincisini de duymadım. Ama biliyordum ki eğer benimki gibi bir aşk olsaydı içinde söylemeye devam ederdi.

DİLBER AY BİLİNMEYENLERİNİ SİBEL ARNA'YA ANLATTI



İkinci evliliğinizi ne zaman yaptınız? 
-16 sene oldu.

Nasıl tanıştınız? 
-Almanya’da bir ortak sanatçı arkadaşımız Eyüphan’ın evinde tanıştık. Yalvarmış “İlla beni Dilber Ay’la tanıştırın” diye. Eyüphan da “Ulan git, karı duymasın, seni kovar” demiş ama yılmamış bizimki. Tanıştık, geldi el öptü, “El öpenlerin sağolsun” dedim. Baktım kanım kaynadı; o gece buna telefonumu verdim.

Âşık mı oldunuz o saatten sonra? 
-Âşık olmadım ama “Bu doğru adam” dedim. Allah’a şükür yanılmadım da. Şu ana kadar birbirimize yanlışımız da olmadı.

Kıskanmıyor mu sizi? 
Kıskanacak imkânı vermem ki. Öyle bir ortam yaratmam. Önce kendimi kendimden kıskanırım, içimden “Bu adam yanlış” derim hemen def ederim. Kadının kendi uyanacak Sibel kızım. Uyanmayan kadın yamuk kadındır.

Siz hâlâ çok güzel kadınsınız ama giyime kuşama pek önem vermiyorsunuz...

-Nasıl rahatsam öyle olur benim işim. Yapmacıklık insanı çirkinleştirir.