Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Argon, dedesi ile Atatürk'ü karşı karşıya getirmek istediklerini belirterek, "İkisi de çok büyük insanlardır. Biri vatanımızı kurtarmak için kendini feda etmiş bir insan, diğeri manevi bir liderdir" dedi.

Argon, Çankırı Rehberlik Araştırma Merkezi'nde gerçekleştirilen "Asımın nesli çınarın gölgesinde toplanıyor" söyleşisinde, dedesinin hayatından bazı bölümleri anlattı.

İstiklal Marşı'nın Kurtuluş Savaşı bitmeden önce yazıldığını hatırlatan Argon, "Dedeme sormuşlar, 'İstiklal Marşı'nı yazarken daha biz kazanmamıştık, nasıl inandınız da yazdınız'. O da 'Başımızdakini kim görse inanırdı' demiş" ifadelerini kullandı.

Ersoy'un Atatürk ile mesai yapmış, ona büyük değer vermiş bir insan olduğunu vurgulayan Argon, şöyle devam etti:

"Onları karşı karşıya getirmek istemişlerdir. İkisi de çok büyük insanlardır. Biri vatanımızı kurtarmak için kendini feda etmiş bir insan, diğeri manevi bir liderdir. Dedem Anadolu'yu gezmiş, savaşı, Sevr anlaşmasının ne kadar kötü olduğunu vaazlarında anlatmıştır. Atatürk bizzat Eşref Edip ile kendini çağırıp teşekkür etmiştir. Atatürk ile hiçbir zaman birbirlerine karşı gelmediler. Dedem onu çok takdir etmiştir. Atatürk, İstiklal Marşı'nın okunduğu gün Meclis'tedir. Dedem İstiklal Marşı için verilen parayı almamıştır. Hayatta paraya önem vermemiştir. Hala onu konuşuyorsak, onu derin ahlakı ile sevdik. Her şeyi ile güvenilecek bir insan olmuş."

Argon, Kurtuluş Savaşı'nın sona ermesinin ardından dedesi ile ilgili karalama kampanyaları başlatıldığına işaret ederek, dedesinin hiçbir şahsi isteği bulunmadığını söyledi. Her şey kabul edilip reformlar yapılıp Cumhuriyet kurulduktan sonra zor günler başladığını belirten Argon, "Mevki kapmak arzusunda olan insanlar vardır. Müthiş bir karalama kampanyası sonucunda 21 yıl memuriyet yapmış, milletvekilliği yapmış dedem, hiç para bağlanmadan İstanbul'a dönmüştür. Peşinde polis hafiyeleri vardır, çok kırılmıştır. Bu sefer dönmemek üzere Mısır'a gittiği söylenir, 11 sene dönmemiştir" diye konuştu.

Dedesinin dönüşünün de çok hazin olduğunu dile getiren Argon, irticanın yanından geçmemesine karşın yalan yanlış raporlarla Atatürk'e irticacı, reformlara karşı şeklinde gösterildiğini ifade etti. Argon, dedesinin şiirlerinde "Zalime karşı mazlumun yanında olmak irticacı olmaksa evet, irticacıyım ben" dediğini anlattı.

- "Gençlerden en büyük isteğim, Safahat'ı okuyun"

Gençlere tavsiyelerde bulunan Argon, "Zamanında anlaşılamamıştır, belki hala anlayamadık. Gençlerden benim en büyük isteğim Safahat'ı okuyun, merak edin. Böyle büyük insanları unutmamamız, onları anlayarak anmamız gerekir. Mehmet Akif, Türkiye'nin belgeselini yazmış, gerçeklerini anlatmış birisidir" dedi.

Söyleşide Ondokuz Mayıs Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak görev yapan Muhammed İkbal Güler de Mehmet Akif Ersoy'un bazı anılarını anlattı.

Konuşmaların ardından Çankırı Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, Ersoy'un "Zulmü Alkışlayamam" isimli şiirini okudu. Söyleşinin ardından Vali Vahdettin Özcan, Güler ile Argon'a çeşitli hediyeler verdi.

Söyleşiye Vali Vahdettin Özcan, Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, Belediye Başkan Yardımcıları Hüseyin Boz ve Hasan Öztürk, daire amirleri ile vatandaşlar katıldı.