"Her gün kadın öldürülüyor ve cenazeleri artık kadınlar omuzluyor"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun her ay yayımladığı raporun mayıs ayı verileri bir önceki aylara göre artış gösteriyor. Rapora göre, "devletin hiçbir önlem uygulamaması ve kadın cinayetlerinin sorumlularına gereken cezanın verilmemesi" nedeniyle de kadın cinayetleri artıyor. Bu yılın en fazla kadın cinayeti mayıs ayında yaşandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun düzenli yayınladığı verilerine göre sadece bu yılın ilk 5 ayında 171 kadın öldürüldü. 124 çocuk öksüz kaldı. Platformun değerlendirmesine göre, failler koca, kardeş, ağabey, sevgili, baba, amca, dayı olurken cinayetin bahaneleri "Ayrılmak istedi", "Boşanacaktı", "Dışarı çıktı", "telefonda uzun konuştu" şeklinde oldu.   

Hürriyet gazetesi'nden Meltem Özgenç'in haberinde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun cinayetleri önlenebilmesi için öneriler yer aldı. Haberin tamamı şöyle:

İkitelli cemevindeki cenaze töreninin ardından  kadınlar omuzladı tabutu. Sırtlarındaki ‘ağır’ yükle ilerlerken, çevredekiler üzerine yazma örtülmüş tabuta bakıyordu. 27 yaşındaki Sinem Metinmemleketine uğurlanıyordu. Tabutu taşıyan kadınlar öfkeli ve hüzünlüydü. Dönüşü olmayan bir vedaydı bu. Sinem’in son yolculuğuydu.  Tokat Niksar’a gidecek otobüse kadınlar koydu cenazeyi. Günlerden 2 Şubat’tı.

Mayıs ayı raporuna göre...Mayıs ayı raporuna göre...

Metin ailesinin dört kızından biriydi Sinem. Temmuzda evlenmişti Mustafa Şahin’le. Şiddet gördüğünü söyleyip, boşanmaya karar verdi ve ailesinin yanına taşındı. 1 Şubat’ta Küçükçekmece’de kuaförde çalışan ablasına gitti, saçını boyatacaktı. Ardından Mustafa Şahin geldi dükkânın önüne. Bir evrak imzalatacağını söyleyerek dışarıya çağırdı Sinem’i.  Bir süre sonra silah sesleri yankılandı sokakta. Önce Sinem’i, ardından kendisini vurdu... Çığlıklar, siren sesleri birbirine karışıyordu sokakta.  Sinem, şubat ayında katledilen 31 kadından biriydi. Abla Seval Metin, “Haksızlığa asla izin vermezdi, güçlü bir kadındı benim kardeşim. Dik duran bir kadındı” diye anlatıyor Sinem’i. Kadınlara da “Korkmasınlar, seslerini duyursunlar...” diye sesleniyor.

Bazı fotoğraflar vardır, altına üstüne hiçbir şey yazamazsınız. Fotoğrafa eklenecek her kelime yavan durur, en güzel cümle anlamsızlaşır. Ayşe Paşalı’nın 2010’da Habertürk muhabiri Cemal Doğan tarafından çekilen fotoğrafı onlardan biri. Defalarca koruma istemişti devletten Paşalı. Önlem alınmadı 7 Aralık 2010’da eski kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Türkiye’nin Paşalı cinayetini konuştuğu günlerde en yetkili kişilerden şu açıklamalar geliyordu, “Böyle münferit vakalar olabiliyor...” Paşalı cinayeti münferit değildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun  düzenli yayınladığı verilerine göre o yıl yani 2010’da 180 kadın öldürüldü.  2011’de 121, 2012’de 210 kadın katledildi. Giderek büyüyen bir sorundu bu. 2016’da 328 oldu öldürülen kadın sayısı. Ve sadece bu yılın ilk 5 ayında 171 kadın öldürüldü. 124 çocuk öksüz kaldı. Failler koca, kardeş, ağabey, sevgili, baba, amca, dayıydı… Bahaneler aynı: Ayrılmak istedi, boşanacaktı,  dışarı çıktı, telefonda uzun konuştu…  Oysa önlenebilir bu cinayetler, koruma talepleri yerine getirildiğinde, kadın, dayakçı kocasıyla zorla barıştırılmadığında, katillerin cezaları sudan sebeplerle indirilmediğinde... Türkiye’de her gün kadın öldürülüyor. Ve cenazeleri artık kadınlar omuzluyor, “Bu son olsun” diyerek ses veriyorlar...

Güle güle Işık...

Işık İkizoğlu, 32 yaşındaydı. İzmir Dikili’de yaşıyordu. Altı ay önce boşanmıştı 58 yaşındaki Yahya Cengiz Küçük’ten. 9 yaşında bir kızları vardı. 16 Mayıs’ta eski eşiyle bir kafeteryada buluştu. Görüşmeden sonra eski eşinin yanından ayrılıp dövüldüğünü söyleyerek polise gitti. Adli tabiplikte ‘darp izine rastlanmadı’ raporu verildi, İkizoğlu evine döndü. Öğleden sonra eski eşi eve geldi. İkizoğlu’nu başına çekiçle vurularak katletti. İkizoğlu’nun cenaze törenine yüzlerce kadın katıldı ve tabutunu taşıdı.

"İşyerinde giydiği önlüğün üst düğmesinin açık olması yüzünden..."

Kadınlar tefleriyle, mor kıyafetleriyle sokaklara çıkacağı 8 Mart’ın sabahında düştü haber ajanslara. Şöyle diyordu haberin spotu: “Antalya’nın Manavgat ilçesinde 4 çocuk annesi 42 yaşındaki Aynur Özallı, kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle geçen yıl boşandığı eşi 46 yaşındaki Cuma A. tarafından pompalı tüfekle öldürüldü.” Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre Cuma A. için 5 kez evden uzaklaştırma tedbiri alınmıştı. 7 Mart akşamı öldürülen Özallı, mayısta katledilen 39 kadından biriydi...

Ertesi gün Manavgatlı kadınların 8 Mart açıklamalarında hüzün vardı: “Bir 8 Mart’a daha dün ilçemizde yaşanan acı olayın üzüntüsüyle giriyoruz....”

8 Mart’ın hemen ertesinde 9 Mart’ta acı haberin adresi Bursa’ydı. Gürsu ilçesinde 3 ay önce kaçırarak evlendiği 20 yaşındaki Deniz Güneş’i parkta 5 bıçak darbesi ile öldüren 19 yaşındaki Mehmet Adıyaman, polise teslim oldu. Adıyaman’ın ifadesi şöyleydi:

“İş çıkışı evde, işyerinde giydiği önlüğün üst düğmesinin açık olması yüzünden tartıştık, tokat attım. Annesinin evine gitti. Parkta dönmeye ikna etmeye çalıştım, ‘Hayır deyince bıçakladım..”

Okuyacaktı

Üniversite sınavına hazırlanıyordu Nurhayat Beytekin... Siirt’te Özel Bayar Kız Öğrenci Yurdu’nda kalıyordu. Yurda giderken, bir kaynakçıda çalışan M.O.K. önünü kesti. İddiaya göre aralarında yaşanan tartışma sonrası M.O.K., üzerinde taşıdığı bıçağı çekerek Beytekin’i 20 yerinden bıçaklayıp kaçtı. Hastaneye kaldırıldı Nurhayat, ancak kurtarılamadı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu: İyi hal indirimleri uygulanmamalı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi  Gülsüm Kav, “Acilen sıfır tolerans politikası uygulanmalı” diyor. Kav’ın kadın cinayetlerinin önlenmesine ilişkin 5 önerisi şöyle:

1 Önleme: İlk adımda cinayetleri önleyecek olan toplumsal ve hukuksal anlamda eşitlik zemininin oluşturulması.

2 Koruma: Kolluk güçlerinin ve adliyenin eksiksiz çalışması gerek. Böylece daha tehdit aşamasında kadın koruma altına alınmış olur.

3 Cezasızlığa son: Kadının zarar gördüğü, öldürüldüğü davalarda haksız tahrik, iyi hal indirimleri uygulanmamalı.

4 Güçlendirme: Eğitim, istihdam gibi alanlarda kadınlara dönük güçlendirici politikalar oluşturulmalı.

5 Sıfır tolerans: ‘Kadına el kaldırılmaz’, ‘kadına şiddet yasaktır’ gibi bir siyasi hava toplumda egemen olursa tablo  kısa sürede değişecektir.

Aile Bakanlığının 5 adım planı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nda yer alan 5 adım şöyle:

1-  Şiddetin nedenleri araştırılacak ve çözüm önerileri sunulacak.

2-  Kadınların eğitim ve ekonomik anlamda desteklenmesi .

3- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi için uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi.

4- Şiddet mağduru kadınların korunması, desteklenmesi.

5- Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet konularında zihniyet dönüşümünü sağlanacak.