Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ hakkında hazırladığı 92 sayfalık iddianame mahkemece kabul edildi. Yüksekdağ'ın, yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebi ile hazırlanan ve 4 ayrı suçu kapsayan fezlekeye dayandırılan iddianamede 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Figen Yüksekdağ hakkında hazırlanan iddianame Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 92 sayfalık iddianamede, Yüksekdağ'ın örgütün yasama organı konumunda olan DTK içerisindeki faaliyetleri ve diğer eylemleri nedeniyle terör örgütü yöneticisi sıfatıyla cezalandırılması istendi. İddianamede, konuşmalarında örgütün propagandasını yaptığı iddia edilen Yüksekdağ'ın 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet', 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik', 'suç işlemeye tahrik' suçlarından 30 yıldan 83 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Kobani olaylarının olduğu dönem HDP MYK'sında bulunan Figen Yüksekdağ'ın halkın sokağa çağrıldığı açıklamada imzasının bulunduğunu belirten savcı, şüphelinin sokak olaylarının meydana gelmesinden sorumlu olduğu belirtildi.

Türkiye'de sözde özerk bölge oluşturma amacı kapsamında bölgesel bir meclis pozisyonunda olması hedeflenen ve KCK tarafından doğrudan yönetilen DTK örgütlenmesinin,bizzat Öcalan'ın talimatıyla kurulduğunu iddianamede vurgulayan savcı, demokratik özerkliğin, terör örgütünün Birleşik Bağımsız Kürdistan kurma hedefine yönelik stratejisinin günümüze yansıması olduğunu kaydetti.

PKK/KCK terör örgütünün, 2015 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma amacı taşıyan şiddet eylemlerini yaygınlaştırdığını belirten savcı, ilçelerde hendekler kazılmak, silahlı, bombalı ve roketatarlı saldırılar düzenlenmek suretiyle öz yönetim ilanları gerçekleştirilerek kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını vurguladı.

Bir siyasi partinin eş başkanı ve milletvekili olan şüphelinin siyasi faaliyet görünümü altında gerçekleştirdiği eylemlerinin salt siyasi faaliyet kapsamında görülemeyeceği, eylemlerin bir bütün halinde silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturacağı belirtilen iddianamede, Yüksekdağ'ın bir televizyon programında güvenlik güçlerini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni 'işgalci' olarak nitelendirdiği kaydedildi.

Figen Yüksekdağ'ın hendek olaylarını ve terör saldırılarını sahiplendiğini belirten savcı, şüphelinin bu olayları direniş ve mücadele olarak nitelendirildiğini kaydetti. Şüphelinin güvenlik güçlerinin terör örgütüne yönelik operasyonları ile ilgili olumsuz algı oluşturmaya çalıştığını kaydeden savcı, Figen Yüksekdağ'ın terör örgütünün ideolojisini açıkça benimsendiğini ifade etti.

Figen Yüksekdağ'ın yaptığı konuşmalarda vatandaşları örgüt mensuplarına destek olmaya ve direnmeye çağırdığı kaydedilen iddianamede, bir siyasi partinin eş başkanı olan şüphelinin örgütçe önem atfedilen ve çağrı yapılan yürüyüşe katılması ve konuşma yapmasının bir bütün halinde silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olma suçunu oluşturduğu belirtildi.

Şüphelinin DTK kongresinde yaptığı konuşmada 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği' yönünde kuvvetli suç şüphesi bulunduğunu belirten savcı, Yüksekdağ'ın ifadesinin alınması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazıldığını, ancak çağrıya rağmen ifade vermeye gitmediğini kaydetti. Bunun üzerine şüpheli hakkında gözaltı kararı verilerek ifadesine başvurulduğunu belirten savcı, Yüksekdağ'ın suçlamaları kabul etmediğini vurguladı. İddianamede, Yüksekdağ'a verilecek olan cezanın Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yarı oranında artırılması da istenildi.