Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, () - DİYARBAKIR'da tecavüz davasında tutuklu yargılanan sanık 25 yaşındaki B.Ç., 13 yaşındaki erkek çocuğa yönelik 'nitelikli cinsel istismar', 'silAhla cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma' ve 'gasp' suçlarından 36 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. 'Tecavüz' ile ilgili dosyayı ayıran mahkeme, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk ettiği mağdur F.S.'nin 'beden ve ruh sağlığına' ilişkin raporunun gelmesi halinde B.Ç.'yi bu suçtan da yargılayacak.  Mahkemenin bu kararı Yargıtay içtihatları nedeniyle aldığı belirtildi.
Diyarbakır'da 2013 yılının Ocak ayında, okula gitmek için evinden çıkan F.S., B.Ç. tarafından ölümle tehdit edilip şiddet uygulanarak, bir binanın bodrum katına götürüldü. Burada tecavüze uğrayan F.S., olayı ailesine anlattı. Durumun polise bildirilmesi üzerine, F.S.'nin psikolog gözetiminde ifadesi alınarak, soruşturma başlatıldı. F.S.'nin teşhis ettiği şüpheli B.Ç. tutuklanırken, Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen F.S.'ye tecavüz edildiği belirlendi. Adli Tıp Kurumu, Çocuk Hastalıkları Hastanesi ve Çocuk İzlem Merkezi'nden alınan 3 ayrı rapor, dava dosyasına konulurken, tecavüzün meydana geldiği bodrum katında inceleme yapan polisin bulduğu boş bir kağıt mendil poşetinde şüphelinin sol el orta parmak izi tespit edildi.
SANIĞA CEZA YAĞDI, RAPOR İŞKENCESİ BİTMEDİ
Yargılama sırasında mahkeme, F.S.'nin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek, beden ve ruh sağlığına ilişkin kurul raporu aldırılmasına karar verdi. Yaşadığı tecavüz olayı ve 3 ayrı muayene sonucu psikolojisi bozulan F.S. ise mahkeme kararına rağmen rapor için hastaneye gitmedi.
Mahkeme daha önce alınan raporun bilirkişi doktor tarafından yazıldığını ve hükme esas alınamayacağını belirterek, mağdurun baba ve annesinin rızasına bakılmaksızın polis zoruyla hastaneye götürülmesine karar verdi. Ancak zorla götürme kararına rağmen mağdur F.S., rapor almak için hastaneye gitmedi.
2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında sanık B.Ç., 'Zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'Cinsel amaçlı çocuğa karşı silahlı hürriyetinden yoksun kılma' ve gasp suçundan 36 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, daha önce mağdurun polis zoruyla Dicle Üniversitesi'ne götürülmesine karar verdiği, beden ve ruh sağlığı raporunun alınmamasından dolayı sanık hakkındaki bu suçlama ile ilgili dosyanın ayrılmasına karar verdi. Sanık B.Ç. hakkında, 'Çocuğun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı' yönünden ayrılan dosyasının, mağdur F.S.'nin yeniden Dicle Üniversitesi'ne sevk edilerek rapor alınmasından sonra değerlendirilmesine karar verildi.
MAHKEME: RAPOR ISRARININ NEDENİ YARGITAY İÇTİHATLARI
Sanık B.Ç.'ye 36 yıl 8 ay hapis cezası veren Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, rapor ısrarının nedenini gerekçeli kararında açıkladı. Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nce verilen raporda mağdurun maruz kaldığı olay nedeni ile travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı ve ruh sağlığının bozulduğunu belirtilen kararda, şöyle denildi:
"Söz konusu raporun Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerleşik kararları kapsamında usulünce teşekkül edilmiş heyet tarafından verilmemiş olması nedeniyle, hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığı anlaşılmıştır. Mağdurun ailesinin mağdurun hayatının daha fazla etkilenmemesi amacı ile rapor alınmasını istemediklerini bildirerek yapılan ısrara rağmen rapor alınmasını engelledikleri, rapor alınmasının yargılamayı belirsiz süreliğine ertelemesinin kamu menfaatine uygun olmadığı ve haksız olarak sanık lehine bir durum yaratma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin bir raporun tanzim olunup olunmayacağı mahkememizce bilinememektedir. İleride mağdurun ruh sağlığının bozulduğunun tespiti halinde yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre mahkememiz kararına konu cezanın verilecek cezadan mahsubunun mümkün bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle dosyanın ayrılması kararı verilerek oybirligi ile hüküm kurulmuştur."