DİYARBAKIR'da 16 Kasım 2013 tarihinde Şivan Perver ile kucaklaşmasının ardından yaptığı basın açıklamasında Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında kamu davası açılan Şehit Aileleri Federasyonu eski Başkanı Mehmet Gencer'in tutuksuz yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Oğlunu ve yeğenini şehit verdiğini söyleyen Gencer, "Şehit babasına dava açan, hakaret etmediğim halde 'hakaret etti' diye dava açan Başbakan'ın, Türk bayrağı indirilirken sesi çıkmıyor" dedi.
Kırıkkale 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle tutuksuz yargılanan şehit babası Mehmet Gencer, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Suçlamayla ilgili Mehmet Gencer'in savunmasını yapmasının ardından, duruşma, Başbakan Erdoğan'ın davacı olup olmadığının kendisine sorulmasına karar verilip, 9 Ekim 2014 tarihine ertelendi.
Duruşma sonrasın, beraberindeki eşi Nebahat, çocukları Ferhat ve Soner birlikte Adliye'den çıkan Mehmet Gencer, basın mensuplarına açıklama yaptı. Duruşmanın ertelendiğini söyleyen Gencer, şöyle konuştu:
"Başbakan'ın ifadesinin alınması ve kendisinin davacı olup olmadığının kendisine sorulması yönünde mahkeme bu şekilde karar verdi. Başbakan'dan gelecek cevaba göre de mahkeme devam edecek. Şehit babasına dava açan, hakaret etmediğim halde 'Hakaret etti' diye dava açan Başbakan, Türk bayrağı indirilirken sesi çıkmıyor. Ne yazık ki o bayrak Türk milletinin namusu, şerefi ve onurudur. Türk ordusunun da onurudur. Şerefi ve namusudur. Başbakan'ın sesi çıkmıyor. Bizler burada çok üzgünüz. Sayın Başbakan'a bir iki güne kadar kına alıp, buradan göndereceğim. Askere gidenlere kına yakarlar. Bizde adettir. Bir de damatlara kına yakarlar. Çok sevinenlere, sevinçli olduğumuz günlerde kına yakarız. Bizim adetimizdir. Sayın Başbakan şehit babasına dava açtığı için herhalde sevinçlidir diye düşünüyorum. Bundan dolayı da bir kilo kına alıp göndereceğim. Kınayı postaneden gönderirken sizleri de davet edeceğim."
Şehit Aileleri Federasyonu eski Başkanı olan Gencer, TBMM'ye çözüm süreci ile ilgili 6 maddelik bir kanun teklifinin gönderildiğini belirtirken, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz bölünmenin ilk adamları atılıyor. Çoktan beri atılıyor aslında, ama bunu yasal hale getiriyorlar. PKK'ya neyi verirseniz verin, durmayacaktır. PKK istediğini alana kadar kesinlikle, ama kesinlikle durmayacaktır. PKK bir yıl önce silahlarını bırakıp gidecekti, ne oldu? Sayın Başbakan'ın ifadesiyle sadece yüzde 15'i yurt dışına çıktı. PKK silah bırakmayacak. Ta ki istediklerini elde edene kadar. Ben çok üzülüyorum, çok utanıyorum. Aslında utanması gereken ben değilim. Ülkeyi yönetenler biraz düşünsün. O 12 bin şehidin kanı var toprakta. 'Barış yapacağız' diyorlar. Kiminle yapacaklar, neyin karşılığı ne verecekler bilemiyorum. Ama emareleri ortadadır. Meclis'e gönderilen o 6 maddelik yasa teklifi, bölünmenin ilk yasal dayanaklarıdır. O kadar ilginç şeyler oluyor ki; çocuklar kaçırılıyor. Kaçırıldığı zaman Başbakan'ın ifadeleri çok ilginç. 'Çocukları getirin' diye BDP'ye sesleniyor, 'Yoksa B planımız, C planımız var' diyor. Selahattin Demirtaş da diyor ki 'Senin B planın gidip Apo'ya yalvarmaktır, C planın da tekrar Apo'ya yalvarmaktır' diyor. sayın Başbakan'ın sesi çıkmıyor."

FOTOĞRAFLI