BİNGÖL'ün Genç İlçesi Yayla Köyü'nün Karaoluk mezrasında, 2008 yılında Ak ve Bayram ailesinden 4 kişinin ölümü 6 kişinin yaralanması ile sonuçlanan silahlı saldırı olayı ile ilgili 5 yıldır sürdürülen soruşturmada, Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı verdi. Karara tepki gösteren iki ailenin avukatı Baran Pamuk, kovuşturmaya yer olmadığı kararının, savcılığın suçluları korumaya dönük olduğunu ileri sürerek, gerekirse olayı uluslararası hukuka taşıyacaklarını söyledi.
Genç'in Yayla Köyü Karaoluk Mezrası'nda 19 Temmuz 2008 tarihinde Ak ve Bayram ailesinin fertleri, iddiaya göre Özcan ailesi ve bazı meçhul kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda Fırat Bayram ile Abdülhamit, Şefik ve Tahsin Ak yaşamını yitirdi, 6 kişi de yaralandı. Olayın bildirilmesi ile köye gitmesi beklenen jandarmanın, olayın yaşandığın bölgenin sık sık PKK'lılar tarafından kullanılması ve mezrada yaşayanların örgüt sempatizanları olması gerekçesiyle köye gitmediği ve yaralı ve cesetlerin köylülerin kendi imkanları ile ilçeye getirdikleri ileri sürüldü.
'GEREKLİ MÜDAHALE OLAY MAHAlLİNDE YAPILMAMIŞTIR'
Jandarma tarafından hazırlanan ve soruşturma dosyasına konulan tutanakta şöyle denildi:
"Olayın Jandarma komutanlığına saat 19.45 itibariyle bildirilmesi üzerine İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli personel, Devlet Hastanesi'ne gelen yaralı ve ölülerin kimlik tespiti ve tedavilerin takibi ile görevlendirilmiştir. Ayrıca olayı haber alan İlçe Jandarma Komutanı saat 19.50 itibariyle Genç Cumhuriyet Savcısı'na bildirmiştir. Savcıdan alınan talimatlar doğrultusunda olaya müdahale edildiği ve aynı gün saat 20.00 sıralarında yaralılar ve cesetleri Genç Devlet Hastanesi'ne getirilmiştir. Hastanenin çevresi yaralı ve ölülerin yakınları ile dolduğundan, öncelikle olayı karışan şahısların kimlik tespitleri yapılıp önce olayın oluş şekli hakkında bilgi toplanmaya başlanmıştır. Olay yeri Genç İlçesi Yayla Köyü Karaoluk Mezrası'nın PKK- Kongra-Gel terör örgütü mensuplarınca sık kullanılan bir bölge olması, belirtilen mezradaki şahısların şahısların da örgüt sempatizanları olabileceği değerlendirilmesi ile havanın kararmasına yakın zamanda haber alınmasından dolayı gerekli müdahale olay mahalinde yapılmamıştır."
SAVCILIK, 5 YIL SONRA TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ
Olaydan sonra jandarmaya teslim olan Mesut Özcan adındaki kişi, örgüt mensupları ile çatışırken köylülerin arada kaldığını ve öldüğünü öne sürdü. Tutuklanan Özcan, 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Diyarbakır ve Genç Savcılığı arasında gidip gelen soruşturma dosyası ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Mesut Özcan, Fikri Özcan ve Yaşar Özcan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Takipsizlik kararına tepki gösteren Ak ve Bayram ailesinin fertleri, avukatları Baran Pamuk ile Diyarbakır İHD şubesinde basın toplantısı düzenledi.
'HUKUK MÜCADELESİ SÜRECEK'
Avukat Baran Pamuk, soruşturma dosyasında yer alan mağdurların ifadelerine rağmen, derin devlet ile ilişkisi olan Mesut Özcan ve ailesinin korunması için böyle bir kararın verildiğini öne sürerek  şöyle dedi:
"Dosya şüphelilerinin adeta yargı takibinden kaçırılcasına haklarında takipsizlik kararı verilmesini hukuken ve vicdanen kabul etmek mümkün değildir. Saldırıda yaralı kurtulan mağdurların ifadelerine bakıldığında, savcılık tarafından verilen kararın hukuka aykırılığı rahatlıkla görülecektir. Bir yandan geçmişte işlenen suçlar ile bugün yüzleşilmeye çalışıldığı iddia edilirken, bu derecede güncel vahim bir olayın ise sümen altı edilmesini, kapatılmasını, suçluların kayırılmasını nasıl izah edebiliriz? Bu itibar ile savcılığın suçluları kurtarmaya dönük olan ve mağdur ailelerin acısını katmerleyen, hukuka güven bırakmayan bu takipsizlik kararını kabul etmediğimizi bildirir, bu karara karşı gerek iç hukukta gerekse de uluslararası hukukta mücadele edeceğimizi belirtmek isteriz."