HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'nde 52 kişinin ölümü ile sonuçlanan bombalı saldırı ile ilgili gizli belgeleri dışarı sızdırmakla suçlanan tutuklu sanık 26 yaşındaki er Utku Kalı, Samsun'da hakkında açılan davanın ilk duruşmasına getirilmedi. Kalı'nın Gülhane Askeri Hastane'de tedavi gördüğünü belirtilirken, duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün de izledi. Utku Kalı'yı ablası Ceren Kalı, amcası İbrahim Kalı ve 2 avukat savundu. Duruşma öncesinde ve sonrasında Adliye binası önünde geniş güvenlik önlemi alındı.
Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde 11 Mayıs tarihinde düzenlenen, 52 kişinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili üzerinde 'Gizli' ibaresi bulunan 4 belgeyi dışarı sızdıran ve internette yayınlanmasına neden olduğu gerekçesiyle tutuklanan jandarma er Utku Kalı'nın özel yetkili Samsun 3'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına bugün başlandı. 8-18 yıl hapis istemiyle hakkında dava açılan Er Kalı, duruşmaya travma sonrası stres bozukluğu ve intihar eğilimi olduğu gerekçesiyle Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi gördüğü için katılmadı. Duruşmaya avukatları ablası Ceren Kalı, amcası İbrahim Kalı, Şerif Özgür Urfa ve Selin Yılmaz ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün ile bazı partililer katıldı. Duruşma öncesinde adliye sarayı çevresinde ve içinde geniş güvenlik önlemleri alındı. 
AVUKATLAR: ÖLÜMLERE SEBEP OLANLAR BURADA YARGILANMAL
Duruşmaya mahkeme başkanı hakim Yusuf Görür, CHP'li heyetine "Hoşgeldiniz" diyerek başladı. Ardından da sanık avukatlarının taleplerini dinledi. Avukatlardan Şerif Özgür Urfa, gizli olduğu ileri sürülen belgelerin üzerinde sadece "Gizlidir" damgasının bulunduğunu ileri sürerek bilirkişi raporunu da itiraz etti. Urfa, raporun iddianamenin hazırlanmasından 10 gün sonra dosyaya girdiğini belirterek, şöyle  dedi:
"Görevli olmayan savcı bilirkişi raporu olmadan iddianameyi hazırlamıştır. Sadece bilirkişi tarafından bu belgelerin gizli olduğu ileri sürülmüştür. Hatta bilirkişi raporun sonunda Fransa'daki şoförlerin hikayelerini anlatarak ne kadar ciddiyetsiz bir rapor hazırladığını göstermiştir. Bunun yanı sıra bir milletvekilinin İçişleri Bakanlığına verdiği dilekçeyle raporları sormuştur. Bakan Muammer Güler'in imzasıyla verilen ve dosyada yer alan cevapta belgelerin doğruluğu teyit edilememiş istihbari bilgiler olduğu söylenmiştir. Bizde bunların gizli belgeler olmadığını bilgi notları olduğunu düşünüyoruz. Bu belgeler gerçekse, saldırı önceden biliniyorsa o zaman sanık sandalyesinde Utku değil, bu saldırı önceden bilenlerin oturması gerekir."
Avukat Urfa, müvekkilinin tahliyesini istedi. 
AVUKAT ABLA: KARDEŞİM İŞKENCE GÖRÜYOR
Tutuklu yargılanan kardeşini savunan İstanbul Barosu Avukatlarından Ceran Kalı ise, kardeşinin 24 Mayıs günü askeri mahkeme tarafından delilleri karartma, maçma şüphesi bulunması ve askeri disiplinsizlik nedeniyle tutuklandığını söyledi. Sanığın askeri cezaevinde iyi davranışlar sergilemesi üzerine görüşmelerinin bir saat uzatıldığını öne süren avukat Kalı, "Daha sonra kötü davranış ve işkenceye tabi kalmıştır. Bunun üzerine de Sivas cumhuriyet Üniversitesi'nden 'Kötü muameleye maruz kaldığı için stres bozukluğu ve intihar eğilimi' tespit edilmiştir. Önce Erzurum'a oradandan Gülhane Askeri tıp Akademisi'ne sevk edilerek tedavi altına alınmıştır. 148 gündür tutukludur. Kaçma şüphesi yoktur. Aynı olayda sanık olarak yargılanan bir kişi tutuklanmamış ve halen daha ifadesi alınamamıştır" diyerek tahliyesini istedi.
Duruşmaya sanık Utku Kalı gelmeyince, avukatlar sanığın savunmasını yapmasının ardından hazır olduğu bir duruşmada tanıkların dinlenmesini istedi. Cumhuriyet savcısı sanığın getirilmemesine rağmen tanıkların dinlenmesini isterken mahkeme başkanı tanıkların dinlenmekten vazgeçti. Ayrıca GATA'dan istenilen belgelerin beklenmesine, sanığın savunmasının alınmamış olması, tanıkların dinlenmemiş olması, belgelerin toplanmamış ve sanığın bir dönem askerlik yaptığı tanıkları etkileme olasılığı olduğu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilirken duruşma 11 Kasım'a erteledi.
Duruşmanın bitmesinin ardından gereği düşünüldü diyerek herkesin ayağa kalkmasını isteyen mahkeme başkanı hakim Yusuf Görür'ün bu uyarısını milletvekilleri Hüseyin Aygün ile İlhan Cihaner dinlemedi. İki vekilde dinleyici sırasında oturup cep telefonlarını kontrol etti.  CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, bunun teknik bir dava olduğunu ileri sürerek şöyle dedi:
"Bu patlamayı üstlenenler var. Bunu dünya kamuoyuna kendi belgeleri ile açıkladılar. Bütün bunlar yaşanmışken Türkiye uzantıları, Türkiye’nin Suriye politikası, bütün bunlar sorgulanması gerekirken maalesef burada Utku Kalı sorumlu tutuluyor. Çok farklı bir durum yaşanıyor. Yargılama aşamasındayız. Mahkeme devam ediyor. Baktığınız zaman Reyhanlı ile ilgili esas yargılanması gerekenler, Türkiye’yi bu bataklığa sürükleyenler ve burada siyaseten sorumluluğu olanlardır. Bunu açıklıkla ifade ediyoruz. Çünkü orada patlamaya neden olan araçların Türkiye’ye girmesi, Türkiye içerisinde Ankara ve Konya’da dolaşması, ondan sonra da patlamanın olacağı saate kadar takip edilmesi ve patlamanın önlenmemesi bir takım soru işaretleri yaratıyor. Esas yargılanması gereken budur. Buradaki bir istihbarı bilgi doğru olsa ya da olmasa bu konu değil, bu patlama oluncaya kadar takip edilmesi ve önlem alınmamasıdır. Esas sorumlular buradadır."
CHP milletvekili İlhan Cihaner ise, sanığın sağlık riski taşıdığı ileri sürerek, "Bu davanın özü devletin güvenliği için gizli olduğu iddia edilen bir takım belgelerin sızdırıldığı ve bu suç Utku’ya yükleniyor. Ama biliyoruz ki 10 yıl içerisinde bu devletin gizli saklı hiçbir şeyi kalmadı. Ordudan binlerce evrak sızdırıldı, tek bir soruşturma yapılmadı" diye konuştu.
Sanığın ablası olan Ceren Kalı ise sağlık nedenlerinden dolayı kardeşinin tahliyesini talep ettiklerini ancak mahkemenin bunun kabul etmediğini söyledi. Duruşmaya dinleyenler arasında yer alan millitvekili Hüseyin Aygün ise, "Er Utku Kalı belki 5- 10 yıl sonra Türkiye’de kahramanlık madalyası alacak. Ama El Nusra’yı Türkiye’de bu hale getirenler, Türkiye’li El Nusra’nın çiftliği yapanlar ileride vatana ihanetten tutuklanacak. Bugün tahliye edilmemesine eminim ki TBMM’deki El Kaideciler çok sevinmiştir" dedi.
Duruşma sırasında ve sonrasında Hüseyin Aygün ile İlhan Cihaner'in attıkları Twitler dikkat çekti. Hüseyin Aygün, "TBMM'deki El Nursacıların gözü aydın olsun" diye yazarken, İlhan Cihaner, "Tutukluluğun devamına karar verildi.Gerekçe standart" dedi.